ÖNLEMLER TAMAM, PANİĞE GEREK YOK!

Uzmanlar kişisel ve ulusal tedbirlerin hem İslami hem de insani bir durum olduğunu ancak panik oluşturacak eylem ve söylemden kaçınılması gerektiğinin altını çiziyor.

ÖNLEMLER TAMAM, PANİĞE GEREK YOK!

Koronavirüsün ilk defa tespit edilmesinden 90 gün sonra Türkiye’de de görüldü. Alınan tedbirler ve kişisel önlemler virüsün yayılmaması için hayati önem taşıyor. Özellikle sosyal medyadan pompalanan panik havasına karşı uzmanlardan uyarılar geldi. Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, suni artış ve stokçuluğa ilişkin tüketicileri temkinli olmaları yönünde uyarırken, Alimler ve Medreseler Birliği Başkanı Mehmet Beşir Şimşek ise “Bu tip salgınlarda tedbir almak ve tedavi olmak dinimizin bir emridir. Ama kimsenin de halkı panik içerisine sokmaya hakkı yoktur” dedi.

“KORONAVİRÜS DEĞİL, FİYAT ARTIŞLARI BİZİ HASTA EDECEK”

Panik havasının tüketiciler adına büyük kayıplara neden olacağını belirten Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, şöyle konuştu: "Panik, piyasaların yıkımı demektir. Bu yıkımdan da en çok etkilenecek olan biz tüketicileriz. Piyasalar arz talep dengesi üzerine kuruludur. Panik yaptığınızda bu denge tamamen bozuluyor. Çünkü bu dengenin içerisine panikle birlikte fırsatçılar da giriyor. Bakın temizlik ve hijyen ürünlerindeki artışın ardından, zamlar gıda fiyatlarına sıçradı. Bu fiyat artışlarının altında tüketici ezilecektir. Bu nedenle lütfen paniğe kapılmayalım. Yoksa koronavirüs değil, fiyat artışları bizi hasta edecek."

"TÜKETİCİLER SAKİN OLSUN"

Deniz, haksız fiyat artışı ve stokçuluğa yönelik devletin ilgili birimlerinin harekete geçtiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Serbest piyasa ekonomisinde devlet ne yaparsa yapsın bu suni fiyat artışlarının önüne geçemez. Burada vatandaş kendisine şu soruyu soracak: 'Bu fiyat artışından aslında kim sorumlu?' Bu çerçevede değerlendirme yapması gerekir. Panik durumu oluşmadığı zaman fiyatlar normal seyrinde devam edecektir. Yoksa tüketiciler bu süreçte ağır kayıplar görecektir. Aksi durumda vatandaş yüksek fiyatlarla alışveriş yapmak zorunda kalacak. Ayrıca yapacakları stoklardan da zarar göreceklerdir. Zira bilindiği gibi her ürünün belli bir raf ömrü var. Sonrasında bu stokları tüketemeyen vatandaş, ikinci kez zarar görmüş olacak. Tüketiciler talebinin dışında gereksiz harcama yapmasın. Fiyatlar kendiliğinden düzelecektir. Bu nedenle tüketicilerimizden sakin olmalarını istiyoruz."

“TEDBİR ALMAK DİNİMİZİN EMRİDİR”

Toplumun paniğe sevk edildiğini belirten Âlimler ve Medreseler Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Beşir Şimşek, “ Ölüm her zaman vardı ve koronavirüsten ölenlerin sayısından çok fazla kişi ölüyor. Kimin ne zaman hangi şartlarda öleceği ancak Allah tarafından bilinir. Ama bu tip salgınlarda tedbir almak ve tedavi olmak dinimizin bir emridir. Ancak Allah’ın takdirini unutmuşçasına halkı panik içerisine sokmaya kimsenin hakkı yoktur. Burada tevekkül hususunda zayıf olduğumuzu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“SALGIN OLMADIĞI ZAMAN DA ÖLÜM BİZE ÇOK YAKINDIR”

Kişisel hijyen kurallarına her zaman uyulması gerektiğini ifade eden Şimşek şöyle devam etti: “Panik fırsatçılara yarıyor. Bu salgın olmadığı zaman da ölüm bize çok yakındır. Koronavirüsten dolayı henüz ölüm vakası tespit edilmedi ama her gün onlarca kişi trafik kazasından dolayı ölüyor. Kimse bu konuda önlem almayı aklına getirmiyor. Bir Müslüman olarak tedbirimizi almalı ve bu tür musibetlerden ders çıkarmalı, ne kadar aciz olduğumuzu idrak etmemiz gerekiyor.”

“PANİK YAPMAK ÇARE DEĞİL”

“Günahlarımızdan tövbe edip tefekkür etmeliyiz” diyen Şimşek, “Allah’a nasıl daha yakın olabiliriz. Bunun da tedbirini almamız ve bunun üzerine düşünmemiz gerekiyor. Hayatımızı felç etmeye gerek yok. Basın- yayın ve yetkililer de panik havasından uzak durması gerekiyor.  Panik yapmak çare değil, panik bizi ölümden kurtarmaz.” şeklinde konuştu.

Kaynak: dogruhaber.com.tr