Tarih: 08.06.2021 02:20

Nasıl yiyip bitirdiler!

Facebook Twitter Linked-in

Z kuşağı, şimdi ortada dolanan rakamların neye denk geldiğini bilmez.

Konuşulanların boyutları hakkında fikir versin diye iki örnek...

SHP’li Sözen’in İBB Başkanlığında, 1993’te İSKİ Skandalı patladı.

Genel Müdür Ergun Göknel, paravan şirketlerle ihale kızıştırıp fahiş fiyata klor satın almakla suçlandı.

Dönemin SHP yöneticilerini ve yandaş 29 gazeteciyi İSKİ’den maaşa bağlamakla yandaş medyaya reklam kıyakları şeklinde sus payı dağıtmak da suçlamalar arasındaydı.

Görevi kötüye kullanıp kamuyu zarara uğratan Göknel, yargılandı ve 5 yıl hapis yattı.

SHP, İstanbul’u ilk seçimde kaybetti. 25 yıl da CHP, geri kazanmanın yanına yaklaşamadı. “Tarihin en büyüğü, görülmemiş skandala imza attılar” diye hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve vurgunla anıldılar.

Göknel’in el konan parası, bir milyon doları bulmuyordu.

İSKİ’nin Göknel dönemindeki toplam yatırım tutarı ise 6 buçuk trilyon liraydı. Bugünkü parayla 6 buçuk milyon TL. Çalınan her neydiyse bunun içinden çalındı.

Z kuşağı dudak bükmesin hemen. Dudağımızı uçuklatmıştı. “İstanbul’u yiyip bitirmiş bunlar” demiştik.

Yer, yerinden oynamıştı.

İkinci örneği daha kısa geçiyorum. 1997’de Başbakan Yardımcısı Çiller, bir teşvik soygunundan söz etti. 573 trilyonluktu.

Suçlamaya göre Doğan Grubu, haksız olarak teşvikten yararlanmıştı. Kartel medyası, devleti soyup trilyonları cebe indirmişti.

Kanal 7’de Ahmet Hakan da az tepinmedi bu rezaletin üstünde.

Doğan Grubu, Çilleri mahkemeye verdi, tazminata mahkum etti.

Çünkü rakamın aslı, toplam 133 milyon dolardı. Ve bu da teşvik uygulamalarına tabi yatırımın rakamıydı.

Yani devletin cebinden çıkan para değildi. Doğan Grubu’ndan çeşitli yatırımlar için çıkan, teşvik düzenlemeleri kapsamındaki miktardı.

Z kuşağı küçük görmesin, bizim zamanımızda büyük rezaletti bunlar.

Medya gücüyle iktidarları sıkıştırıp menfaat temin etmek, yasal teşvik dahi olsa soygundu.

Herkes yararlansa da medya patronu yararlanamazdı, iktidarı haksızca teşvik vermeye zorlamadığı ne malumdu?

Bugün havada uçuşan rakamlara bakın bir de...

İmamoğlu, 25 milyon liraya alınıp belediyeye imarı değiştirtilen, sonra da belediyeye 430 milyon liraya okutulan ve tekrar yeşil alana döndürülen arsadan bahsediyor.

Böyle 50 dosya ve 13 milyar lira kamu zararı varmış.

İBB’nin üstüne gitmeye başladığı bu dosyalara İçişleri el koydu.

Nedenini, soruşturmaların akıbetini açıklaması beklenen kişi, İçişleri Bakanı.

Oysa Soylu, ekonomimizin nasıl kanatlandığını anlatıyor. Temmuzdan itibaren öyle büyüyecek, öyle uçuşa geçecekmişiz ki İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa, hatta ABD bile kıskançlıktan çatlayıp patlayacakmış.

Bazı şirketlere vergi muafiyetleri, kamu bankasından alınan ama geri ödenip ödenmediği bilinmeyen kredi rakamları da şahlandı. Öyle bir şahlanış ki o krediyle Doğan Grubu, yani medya karteli komple el değiştirdi.

“750 milyon dolar krediye ne oldu” diye peşine düşmekse organize suç örgütü liderliğinden aranan Sedat Peker’e kaldı.

Ayrıca...’Kara paradan aranan iş adamı İçişleri’ne çağrıldı, uyarıldı, 45 milyon dolara kalem çektirildi, ertesi gün yurt dışına kaçtı, oteline çöküldü, şu gazetecilerle bu hakim ve savcılara yedirdi’ filan da diyor.

‘Falan siyasetçiye 10 bin dolar değil yüzbinler gönderdim, başkaları da var, iktidar partisi benden parasız aldığı kahveleri dağıttı’ diye isim zikrediyor.

Ardı arkası kesilmiyor iddialarının.

Doğru mu? Ne kadar sorulabiliyor hesabı?

Yaa Z kuşağı! Görüyorsunuz zamanında nasıl yiyip bitirdiklerini. Rakamlar böyleyken böyle işte.

***




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —