Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Namık Tan: İsrail-İran savaşının, PKK'nın silah bırakma sürecini durduracağını öngörmek aklın gereğidir

Emekli büyükelçi ve CHP 28. Dönem Milletvekili Namık Tan, İsrail-İran çatışmasına ilişkin olarak değerlendirmelerini paylaştı.

Namık Tan: İsrail-İran savaşının, PKK

Emekli büyükelçi ve CHP 28. Dönem Milletvekili Namık Tan, İsrail-İran çatışmasına ilişkin olarak değerlendirmelerini paylaştı. Sivil ölümlerin İsrail'deki etkisinin, İran'dakine göre çok daha büyük olduğunu yazan Tan, buna karşılık İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İran'a yönelik saldırısının "toplumun geniş kesimlerince olumlu bulunduğunu" ifade etti. Son saldırıların "İran'ın istihbarata karşı koyma ve hava savunma yeteneklerinin neredeyse sıfırlandığını yeniden ortaya çıkardığını" ifade eden emekli büyükelçi, ABD Başkanı Donald Trump'ın, İran Dinî Lideri Ayetullah Ali Hamaney ve diğer siyasî liderlerin hedef alınmasına karşı çıkmasını "ABD'nin İran'ı halen kol bükerek İran'ı nükleer kapasiteden tümüyle vazgeçtiğini ilan etmeye ve bir tür 'Roma Barışı'na razı gelmeye zorlaması" olarak yorumladı. İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının genişleyerek süreceğini savunan Tan, "Bu savaşın iktidarın başladığını ve yaz bitmeden sonuçlanacağını iddia ettiği PKK'nın silah bırakma sürecini de etkileyeceğini hatta durduracağını da öngörmek aklın gereğidir," ifadelerini kullandı. 

 

"Sivil ölümlerin İsrail'deki etkisi çok daha büyük"

Emekli büyükelçi ve CHP'nin 28. Dönem milletvekili Tan, İsrail-İran çatışmasına ilişkin değerlendirmelerini X hesabından paylaştı.

İsrail'in "en zayıf tarafının" kendi nüfusu 10 milyondan azken, İran'ınkinin 90 milyondan fazla olması olduğunun altının çizen Tan, "Siyasal sistemi de İran'dan çok farklı olduğu için sivil can kayıpları görece az gözükse de siyasal etkisinin çok daha büyük olması kaçınılmaz. Buna karşılık, iktidarı sallantıda gözüken Netanyahu'nun İran'a saldırısının yalnızca kendi destekçilerince değil toplumun geniş kesimlerince olumlu bulunduğu da açık," dedi. 

 

"İran'ın istihbarata karşı koyma ve hava savunma yeteneklerinin sıfırlandığı yeniden ortaya çıktı"

İsrail'in İran'a yönelik dün geceki saldırılarında Devrim Muhafızları Ordusu İstihbarat Şefi Kazımi'nin yardımcısıyla birlikte öldürülmesinin "İran'ın istihbarata karşı koyma ve hava savunma yeteneklerinin neredeyse sıfırlandığını yeniden ortaya çıkardığını" yazan Tan, nükleer kapasitenin ortadan kaldırılması amacıyla ilgili olarak da şunları aktardı: 

“Temel gerekçe gösterilen nükleer kapasitenin ortadan kaldırılması amacı doğrultusunda bombardımanla Natanz'ın devredışı kaldığı anlaşılıyor. Ancak, asıl hedef olan Fordo için İsrail ABD'den resmen saldırıya katkı yapması talebinde bulundu. Zira, İsrail'in envanterinde ne ABD yapımı sığınak delici mühimmat ne bunları taşıyacak ağır bombardıman uçağı var.”

 

"Trump, Roma Barışı'na zorluyor, bunun için Putin'i bile devreye sokmayı deniyor"

ABD Başkanı Donald Trump'ın, İran Dinî Lideri Ayetullah Ali Hamaney ve diğer siyasî liderlerin hedef alınmasına karşı çıkmasını "ABD'nin İran'ı halen kol bükerek İran'ı nükleer kapasiteden tümüyle vazgeçtiğini ilan etmeye ve bir tür 'Roma Barışı'na razı gelmeye zorlaması" olarak gören Tan, şöyle devam etti:

"Trump bunun için Putin'i bile devreye sokmayı deniyor. Putin hem İran hem İsrail'le temas etti."

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in devreye girmesine karşı çıkmasını "Avrupalıların küresel siyasette ne denli etkisiz kaldıklarını" kanıtladığını aktaran Tan, "Macron ayrıca (ABD ve Britanya ile birlikte İsrail'in savunmasına yaptığı belirtilen) Fransa'ya bu yönde bir talep gelmediğini de açıkladı" dedi. 

 

"İsrail'in İran'a saldırı genişleyerek sürecek"

"İran'ın 'müzakere için müzakere', 'zaman kazanmak için müzakere', 'ipe un serme' olarak görülebilecek diplomasi yaklaşımının stratejik olarak nasıl yanlış çıktığı ve rejimin güncel bağlamı ne denli yanlış okuduğu da anlaşıldı" diyen Tan, değerlendirmesine şöyle devam etti: 

"Aynı yoldan Hizbullah lideri Nasrallah da geçmiş ve akıbeti malum olmuştu. Bu kere o zaman nasıl İran kendi Lübnan uzantısı Hizbullah'ın yardımına gitmedi veya gidemediyse, şimdi Hizbullah da -deyim yerindeyse- İran'ın 'telefonlarına çıkmıyor'. 

İran bölgede etkisine aldığı Arap başkentlerinden Bağdat nezdinde de girişimde bulunarak hava sahasının daha etkin denetimini talep etti ancak Irak'ta böyle bir kapasite de ortak siyasal irade de yok.

Görülebilir gelecekte İran'da 'rejim değişikliği' gerçekleşmeyeceğine ve ABD'nin İsrail'e desteği kesilmeyeceğine göre İsrail'in İran'a saldırısı genişleyerek süreceğe benziyor"

 

"Bu sürecin, PKK'nın silah bırakma sürecini durduracağını öngörmek aklın gereğidir"

"Bu savaşın bitmesi ancak İran'da rejimin değişmesine veya ABD'nin İsrail'e desteğini kesmesine bağlı" diyen Tan, "İran Hürmüz Boğazı'nda seyrüseferi kesmeye kalkar veya başta Irak bölgedeki ABD askeri ve diplomatik varlığını hedef alırsa ABD tam da Netanyahu'nun çabaladığı yönde savaşa taraf olacak ve İran'daki yıkım artacaktır. Bu savaşın iktidarın başladığını ve yaz bitmeden sonuçlanacağını iddia ettiği PKK'nın silah bırakma sürecini de etkileyeceğini hatta durduracağını da öngörmek aklın gereğidir," ifadelerini kullandı. 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER