İktidar icraatına tam bir kafa karışıklığı hakim görünüyor. Bir yanda Ümmet, dava söylemleri diğer yanda Ümmet düşmanlığını yansıtan kadrolara emanet edilen görevler, sorumluluklar.
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş görevinden alınarak yerine Burhanettin Dönmez getirilmişti. Alpaslan Durmuş gibi başarılı, nitelikli bir ismin yerine, İslami kimliğe düşmanlığını saklamayan bir profil çizen Burhanettin Dönmez´in bu şekilde etkili bir konuma oturtulması büyük bir şaşkınlık meydana getirmişti.
Benzer bir durum önceki gün Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türkiye Turizm Ajansı Genel Müdürlüğü için de yaşandı. Bu makama atanan Nalan Apa iktidar karşıtlı sosyal medya mesajları gündeme gelince apart topar istifa etmek zorunda kaldı.
Burada dikkat çeken şey şu ki, Nalan Apa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu´nu doğrudan hedef alan sözler sarfettiği için istifa etmek zorunda kalmış olmalı. Yoksa muhtemelen Gezici, Kemalist ve sapıklığı öven mesajları o kadar da önemli bulunmazdı!
Bu durumda sormak gerekiyor: Bu isimlerin bu tür görevlere atanması nasıl bir iklimin sonucu? Bir yandan sürekli davadan söz eden, Ümmeti bölmemek gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, öte tarafta ise bakan olarak atadığı isimler ve onların yoldaşları! Bu işte bir yanlışlık yok mu?
