‘Muz yiyen Suriyeliler’ meselesi

Hakan Albayrak yazdı;

‘Muz yiyen Suriyeliler’ meselesi

İzmir’de Suriyeli bir gençle yapılan sokak röportajı esnasında araya girip "Sen benden daha rahatsın; ben muz yiyemiyorum, kilolarca muz alıyorsunuz pazarlardan” diyen vatandaşa tepki olarak TikTok’ta muzlu videolar paylaşan Suriyeli mültecilere operasyon üstüne operasyon yapıldı.

Önce 11 kişi, sonra sekiz kişi daha gözaltına alındı.

Bunların çoğu sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezlerine sevk edildi.

Sanırsınız yabancı bir suç örgütünün Türkiye’deki hücreleri çökertiliyor!

Rezalet.

O videoların espri değeri ne kadar düşükse, devletin tepkisinin trajikomikliği o kadar muazzam.

Kötü espri yaptı diye mültecinin gözaltına alınıp sınır dışı edildiği nerede görülmüş?

Bu trajikomedi üzerine ‘komşulara görünmeden, kimseye yakalanmadan, ortalığı ayağa kaldırmadan, başını derde sokmadan manavdan muz almak için akla karayı seçen Suriyeli mülteci’ videosu çeken Suriyeli gazeteci Mecid Şama’nın esprisi gayet iyi ama o da gözaltına alındı, o da sınır dışı edilmek üzere geri gönderme merkezine sevk edildi.

Mesaj açık: ‘Değil mi ki sığınmacısın; sığıntısın işte! Haddini bileceksin! Şikâyet etmeyeceksin, eleştirmeyeceksin, espri de yapmayacaksın, çıtını bile çıkarmayacaksın! Otur oturduğun yerde, bozma asabımızı, yakarız çıranı!’

Bolu Valisi Ahmet Ümit’e göre Suriyeliler yemeklerinde fazla baharat kullanarak koku yaymaktan da geri durmalı, mecbur kalmadıkça gece 9’dan sonra sokağa da çıkmamalı!

‘Türkiye Avrupa’ya gitmek isteyen sığınmacılar için açık hava hapishanesi işlevi göremez’ deniliyor ama Türkiye’yi -Avrupa’ya gitmek istesinler veya istemesinler- mülteciler için bir açık hava hapishanesine dönüştürme eğilimi düpedüz sergileniyor işte.

Başka konularda eleştirseler bile mülteciler konusunda AK Parti iktidarını takdir edip ‘CHP-İYİ Parti iktidara gelirse vay mültecilerin haline’ diye endişelenenler, son zamanlarda mülteci düşmanlığına prim verir gibi haller sergileyen AK Parti iktidarının bu halleri karşısında neye uğradıklarını şaşırmış vaziyetteler.

Suriyeli mültecilere kategorik düşmanlığıyla maruf İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi İlay Aksoy Twitter’da Mecid Şama’yı hedef gösteriyor ve İçişleri Bakanlığı anında harekete geçip ‘gereğini’ yapıyor…

Muhalefet-İktidar El Ele, Sığınmacılara Hadlerini Bildirmeye!

Eyvah eyvah.

***

Neymiş?

Provokasyonmuş, kamu güvenliğini tehditmiş…

Yani: ‘Böyle yaparak toplumu kışkırtıyorlar, elim hadiselere davetiye çıkarıyorlar.’

Demek ki kamera önünde ‘Muzları hep Suriyeliler yiyor’ diyen o vatandaş hakkında da toplumu Suriyelilere karşı kışkırtarak kamu güvenliğini tehdit etmekten işlem yapılacak, öyle mi?

***

Suriyeliler aleyhindeki şehir efsaneleriyle ayyuka çıkan / çıkarılan, Mecid Şama’nın Suriye’de öldürülebileceği iddiası üzerine Twitter’da #geber etiketiyle nefret ve vahşet mesajı paylaşma yarışına kadar varan mülteci düşmanlığı -onun da ötesinde ırkçılık- var ya, esas tehdit odur ve o tehdidin bertaraf edilebilmesi için her şeyden evvel doğru dürüst bir aydınlatma kampanyasına ihtiyaç var.

Ama kime söylüyorum…

Televizyonlardaki tartışma programlarında her gün sayısız adama “sığınmacı” meselesi tartıştırılırken, ‘Program konuklarımız arasında bir Suriyeli de olsun, meseleye bir de Suriyelilerin zaviyesinden bakalım’ demeye bile tenezzül eden yok; iktidar aleyhtarı kanallarda olmadığı gibi iktidar taraftarı kanallarda da yok.

Mütemadiyen program konusu olanın hiç program konuğu olamaması, onun kamuoyu nezdinde değersizleştirilmesine hizmet değilse nedir?