Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Müslümanlar ve solcular el ele verince: İsrail’in Demir Kubbesi nasıl parçalanıyor?

YunusEmre Erdölen, ABD’li solcu bayan aktörler olan Jane Fonda ve Vanessa Redgrave’in 70lerde Filistin’e olan desteklerine bakarak,bu kez ABD’de ve İngiltere’de Müslümanlar ile solcuların konuya dair birlikteliğine dikkat çekiyor.

Müslümanlar ve solcular el ele verince: İsrail’in Demir Kubbesi nasıl parçalanıyor?

1978 yılında düzenlenen 50. Oscar Ödül Töreni’ne, Amerikalı Yahudi yönetmen Fred Zinnemann’ın Julia filmi damga vurmuştu. Zinneman, Amerikalı solcu bir Yahudi gazeteci olan Lillian Hellman’ın anı kitabı Pentimento’da Nazilere karşı direnirken katledilen solcu bir Alman kadının hikayesinden esinlenmişti. 

En İyi Film/Yönetmen/Kadın Oyuncu gibi 11 dalda aday gösterilen film; En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve En İyi Uyarlama ödüllerini kazanmış, törenin en çok konuşulan filmi olmuştu. Julia’nın Hollywood’a damga vurmasının tek sebebi, başarılı çekim teknikleri veya özgün senaryosu değildi. Zinnemann, Nazilere karşı direnen solcular, kadınlar ve Yahudilere odaklandığı filminin iki kadın başrolünü ABD’nin en ünlü iki solcu kadın oyuncusuna vermişti: Jane Fonda ve Vanessa Redgrave. 

Bu iki genç kadın da 68 kuşağının en ünlü Hollywood yıldızlarındandı. Redgrave, İrlandalı ayrılıkçı örgüt IRA’yı desteklediği eylemlere katılırken; Fonda Vietnam’a odaklanmıştı. İki isim de oldukça “tartışmalıydı”. Jane Fonda, 1972’de ABD’nin bilerek ve isteyerek nehirlerin taşmasını önleyen set duvarlarını vurduğunu ispatlamak amacıyla Kuzey Vietnam’ı ziyaret etmiş, ABD’nin savaş halinde olduğu bir ülkede Amerikan savaş esirleriyle, Vietnamlı komünist askerlerle bir araya gelmiş, hatta Amerikan uçaklarını vurmak için kullanılan bir uçaksavarın başında gülerek poz vermişti.

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/08/image-37.png

Jane Fonda, 1972’de iki haftalık Vietnam ziyaretinde. Fonda, bu fotoğraftan sonra “Hanoi Jane” lakabıyla anıldı. Yıllar sonra Vietnam ve Hanoi ziyaretlerinden pişman olmadığını, fakat Amerikan askerlerini öldürmek için kullanılan bir silahın başında poz vermesinin hata olduğunu belirtecekti.

Vanessa Redgrave ise, Julia’nın çekimleri sırasında uzun bir süre bulunduğu Paris’teyken Filistinli bir çiftin evinde kalmış, İsrail’in işlediği katliamları bizzat tanıklarından dinlemiş ve Filistin hakkında okumalara başlamıştı. Redgrave, öğrendiği bu yeni bakış açısını Batı kamuoyuyla paylaşmak için The Palestinian (Filistinli) isimli bir belgesel çekmiş, belgesel kapsamında Filistin Kurtuluş Örgütü ve Yaser Arafat ile söyleşiler yapmıştı. Film, özellikle ABD’deki İsrail lobisi tarafından tepkiyle karşılanmış, Redgrave terör propagandası yapmakla suçlanmıştı.

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/08/Ekran-Resmi-2025-08-09-09.36.49.png

Redgrave, FKÖ militanlarıyla

Julia filmi ile Redgrave’nin Filistin belgeseli aynı sene gösterime girince ise Kahanist aşırı sağcı Yahudilerin kurduğu Yahudi Savunma Ligi hem filmi hem de Redgrave’i hedef almış, genç oyuncuyu her fırsatta protesto etmiş, Hollywood sektörüne Redgrave’i boykot etme çağrısı yapmıştı. Redgrave bazı çevrelerce “Hitler’in sevgilisi”, “Arafat’ın metresi”denilerek hedef gösterilmişti. Dananın kuyruğu ise 50. Oscar Töreni’nde kopmuştu. Tören salonunun kapısında Kahanistler Redgrave’nin kuklasını yakıyor ve hakaretler ediyor, destekçileri ise Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin bayraklarını sallıyor, genç kadını alkışlıyordu.

 

Daha önce belki bu konu üzerine pek de kafa yormamış Hollywood sektörü, Vanessa Redgrave sayesinde kendilerini İsrail-Filistin meselesinin tam da ortasında bulmuştu. Politikleşen tek şey Hollywood yıldızlarının törene girerken poz verdiği kırmızı halı değildi, siyasi gerilim sahneye de taşmıştı. En İyi Kadın Yardımcı Oyuncu ödülü kazanan Redgrave, gelen tepkilere rağmen arkasında durup kendisine ödül veren Hollywood sektörüne teşekkür etmiş, çok ağır bir şekilde Kahanist İsrail destekçilerini haşlamıştı:

“Son birkaç hafta içinde sağlam durduğunuz ve davranışları tüm dünyadaki Yahudilerin itibarına, Yahudilerin faşizme ve baskıya karşı verdiği büyük ve kahramanca mücadele siciline zarar veren küçük bir grup Siyonist haydutun tehditleriyle korkutulmayı reddettiğiniz için gurur duymalısınız.”

Redgrave’nin “Siyonist haydut” tabiri salonda yuhalanmış, gecenin ilerleyen saatlerinde En İyi Senaryo Ödülü’nü sunmak için kürsüye çıkan senarist Paddy Chayefsky genç kadını kınamıştı: “Miss Redgrave’nin Oscar alması tarihi bir dönüm noktası değil, siyasi bir manifesto okumasına gerek yoktu, sadece teşekkür etse yeterliydi.” Akademi yöneticileri de öncesinde Redgrave’i uyarmış, herhangi bir siyasi mesaj vermemesini istemişti. Redgrave uyarıları dinlememiş, bu nedenle tepki çekmiş, bütün tören boyunca iki korumasıyla beraber tek başına oturmuş, neredeyse kimse yanına gelip Oscar sevincini paylaşmamıştı. Vanessa Redgrave bu tepkiler nedeniyle her ne kadar belki birçok potansiyel yeni iş olanağını kaybetse de büyük bir sektör boykotuyla karşılaşmamıştı. Zira kendisinin antisemit değil, fakat Kahanistlerin bir haydut çetesi olduğu kısa bir süre içerisinde kanıtlanmış, Oscar töreninden sadece iki ay sonra Kahanistler Filistinli belgeselinin gösterileceği bir Los Angeles sinema salonunda bombalı eylem düzenlemişti. Kahanistler, Redgrave’nin dediği gibi gerçekten katıksız birer hayduttu.

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/08/image-22.jpeg

Kahanistler, Redgrave’i protesto ediyor

Nitekim günün sonunda Kahanist örgüt Yahudi Savunma Ligi 2001’de FBI tarafından terör örgütü olarak ilan edildi, Vanessa Redgrave ise siyasi aktivizm ve filmleriyle en saygın oyunculardan biri olarak tarihe geçti.

Zamanında esen rüzgara karşı dik duran İngiliz oyuncu Vanessa Redgrave bugün 88 yaşında. Ve hala Filistin için sokakta. Belki şimdi üzerinde şık kıyafetler, elinde Oscar ödül heykeli yok; fakat dünyaya adeta “nasıl yaşamalı?” sorusunun cevabını verirmişçesine geçen hafta tekerlekli sandalyesi ve elindeki boş tava ile Gazze soykırımını protesto etmek için Londra’daki protestolara katıldı, İsrail’e karşı tepkisini her zamanki gibi cesurca dile getirdi. 

https://serbestiyet.com/wp-content/uploads/2025/08/image-23.jpeg

50. Oscar Ödül Töreni’nden beri geçen 47 senede Vanessa Redgrave’nin ne protesto ettiği meseleler ne de Redgrave’nin cesaretinde gıdım değişiklik yok. 

Dünya korkunç bir uçurumun eşiğinde. 

Redgrave’i tehdit eden eski Kahanistler, şimdi Netanyahu’nun savaş kabinesinde, hatta ABD büyükelçiliği, iç güvenlik bakanlığı gibi kritik görevlerde, İsrail’in iplerini tamamen ele geçirmiş durumda. Yapılan anketlere göre İsrail halkının çoğu bu radikal suçların arkasında, Gazzelilere acıyan İsraillerle dalga geçiliyor, makul insanlar ise çoktan ülkeyi terk etmiş veya sessizce köşelerine çekilmiş.

 

Devamı >>>



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER