MÜSLÜMAN UYGUR TÜRKÜ BİR KADININ HAYATINI ANLATAN MANGA İNTERNETTE FENOMEN OLDU

Çin'de kendisine şiddet uygulandığını ve işkence gördüğünü söyleyen Uygur Türkü bir kadının hayatını anlatan çizgi roman (manga), internette viral oldu.

MÜSLÜMAN UYGUR TÜRKÜ BİR KADININ HAYATINI ANLATAN MANGA İNTERNETTE FENOMEN OLDU

Çeşitli dillere çevrilen "Başıma Gelenler" adlı çizgi roman, son iki günde tam 2,5 milyon kişi tarafından izlendi.

Japon kadın manga çizeri Tomomi Shimizu'nun resmettiği çizgi roman, Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayan Müslüman Uygurların gönüllü eğitim ve çalışma adı altında maruz kaldıkları muameleye karşı dünya kamuoyunda artan tepkinin son halkası oldu.

"Watashi no mi ni okita koto" adlı Japonca orijinalinden "What has happened to me" adıyla başta İngilizce, Çince ve Uygurca olmak üzere değişik dillere çevrilen çizgi roman, 29 yaşında genç bir anne olan Mihrigül Tursun'un, şartların Uygurlar için şimdikine kıyasla nispeten daha iyi olduğu 2017 yılında Çin'de yaşadığı akıl almaz ama gerçek olaylara dayanıyor.

Kendi anlatımına göre, Mısır'da evlenen ve bu evlilikten üçüz bebeği olan Tursun, bebekleri ailesine göstermek için 2015 yılında Sincan'a gidiyor.

Ancak daha Urumçi Havaalanı'na iner inmez elleri kelepçelenip üçüzleri elinden alınıyor. Ne suç işlediğini bile bilmeden kaldığı hapishaneden bir gün izin alıp bebeklerini görmeye hastaneye gittiğinde üç oğlundan birinin öldüğünü öğreniyor ve cesedi kendisine teslim ediliyor.

Ölen oğlu ve hayatta kalan diğer iki oğlunun boyun bölgesinde ufak yara izleri olduğunu fark edip sorduğunda ise bebeklerin boyundan beslenmeleri için bu işlemin yapıldığını öğreniyor.

Daha sonra Sincan'ın Çerçen Vilayeti'nde çalışmaya giden Tursun'a bir gün bir telefon geliyor ve Çin emniyeti tarafından, kendisi teslim olmazsa arananlar listesine konulmakla tehdit ediliyor.

İşkence ve kısırlaştırma

Mangada, çaresiz teslim olan Tursun'un, üç gün boyunca işkenceye uğradığı, yabancı ülke bağlantılarının sorulduğu anlatılıyor. 50 kişinin kaldığı ufak bir hücrede 24 saat ışık açık halde yaşamak zorunda bırakılıyor, sürekli Çin Komünist Partisi propagandası izlettirilip Çince şarkılar söylemeye zorlanıyor.

Tursun'a ayrıca her gün rızası olmadan içeriği belirsiz iğneler enjekte ediliyor, daha sonra bu iğnelerin kısırlaştırma amaçlı olduğunu anlıyor.

Üçüncü defa tutuklandığında artık öleceğini düşündüğü anda, çocuklarının çifte vatandaşı olduğu Mısır hükümeti devreye giriyor ve çocuklarını Mısır'a götürmesine izin çıkıyor. Ancak Çin hükümeti, Tursun'un iki ay içinde çocuklarını Mısır'da bırakıp Çin'e geri dönmesini sağlamak için Sincan'da kalan 26 akrabasını hapse atıyor.

Büyük heyecanla döndüğü Mısır'da Tursun bir başka kötü haber alıyor: Eşi de Tursun'un peşinden onu aramaya gitmiş ve aynı şekilde Urumçi Havaalanı'nda yakalanıp 16 yıl hapse mahkum olmuştur.

Devamı >>>