Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 9'uncu kez toplandı: İş dünyası dinlendi

Yeni çözüm süreci doğrultusunda kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 9'uncu toplantısında iş dünyası temsilcileri görüşlerini dinledi.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 9

 Yeni çözüm süreci doğrultusunda kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 9'uncu toplantısında iş dünyası temsilcileri görüşlerini dinledi.

TBMM Başkanlığından yapılan açıklamada, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun bugün Kurtulmuş başkanlığında Meclis Tören Salonu'nda toplandığı hatırlatıldı.

Komisyonun, 9'uncu toplantısında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Bahadır Sezgin, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Ozan Diren ile Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın'ı dinlediği belirtildi.

Açıklamada, "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 17 Eylül 2025 Çarşamba ve 18 Eylül 2025 Perşembe günü TBMM Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş'un başkanlığında TBMM Tören Salonu'nda toplanarak çatışma çözümü alanında çalışmaları olan akademisyenler ve uzmanlar ile Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini dinleyecektir." ifadelerine yer verildi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, Türkiye'nin en kronik sorunlarından birini çözmek için tarihi bir fırsatın yakalandığını söyledi.

Hisarcıklıoğlu: Terörsüz Türkiye'yi gerçeğe dönüştürmekle hepimiz mükellefiz

Komisyon ile TBMM'nin de en geniş katılımla sürece dahil olmasının sağlandığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, bu yapıcı atmosferin korunması temennisinde bulundu.

Hisarcıklıoğlu, diyalog ve istişarenin herkesin hayrına olduğunu ifade ederek, "Elbette her konuda aynı düşünmek zorunda değiliz ama Terörsüz Türkiye'yi gerçeğe dönüştürmekle hepimiz mükellefiz. Türkiye'nin istikbal yürüyüşünde önemli bir dönüm noktası olacak bu hayırlı sürece katkı vermeyi, bir milli duruş olarak görmeliyiz. Bunun heba edilmesine fırsat vermemeliyiz." dedi.

Terörün yatırım ortamını bozduğunu, üretimi aksattığını, işsizliği artırdığını ve ülkenin itibarını zedelediğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bu yüzden diyoruz ki terörle mücadele sadece güvenlik güçlerinin değil, hepimizin ortak görevidir. İş dünyasının görevi de üretmek, istihdam ve yatırım yapmaktır. Ancak bunlar huzurun, güvenliğin ve demokrasinin olduğu bir ülkede mümkündür. Huzurun olmadığı yerde ticaret, ticaretin olmadığı yerde de kesinlikle zenginlik olmaz. Yani zengin olmak istiyorsak ticaretin önünü açacağız." diye konuştu.

Terörün olumsuz etkilerini sıralayan Hisarcıklıoğlu, "Netice olarak ortaya çıkan büyük ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıpların devamını ve yeniden yaşanmasını kesinlikle istemiyoruz. Milletimizin Meclis'teki temsilcilerinin, büyük bir duyarlılıkla üstlendikleri sorumluluğun farkında olduklarından şüphemiz yoktur." dedi.

"Pek çok yeni pozitif kazanım getirecektir"

Uzlaşmanın önemine işaret eden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

"Bu vizyon çerçevesinde Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması, risk unsurlarını kayda değer şekilde azaltacak, ticaret ve yatırım iklimini canlandıracak, pek çok yeni pozitif kazanım getirecektir. Ülkemizde huzur, istikrar ve güvenin güçlenmesi, ekonomide yeni fırsat pencerelerinin açılmasını sağlayacaktır. Özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da, tarım, turizm, sınır ticareti ve ihracatta yeni iş imkanları ortaya çıkaracaktır. Örneğin, Mardin'deki taş evler, Diyarbakır surları, Van Kalesi, Şanlıurfa Göbeklitepe ve daha niceleri, turistler için müthiş birer çekim merkezi olacaktır. Kırsal alanlarda tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yeniden başlaması, bölge halkının gelirini artıracak ve göçü yavaşlatacaktır. Aynı zamanda Türkiye'nin stratejik hedeflerinden biri olan Kalkınma Yolu Projesi de böylelikle ciddi bir ivme kazanacaktır."

Hisarcıklıoğlu, huzur ve güven ortamının güçlenmesinin önemine işaret ederek, "Irak, İran ve Suriye ile ticaretin büyümesi, buralarla ticari entegrasyonumuzu artıracak ve Türkiye'yi bölgesel bir ekonomik lider haline getirecektir. Bölgenin genç nüfusu, burada başlatılacak dönüşümün itici gücü olacaktır. Mesleki eğitim programlarıyla desteklenen gençler, sanayi ve hizmet sektörlerinde istihdam edilerek ekonomik canlanmaya da katkı sağlayabilecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Demokrasi ve hukukun üstünlüğü temelinde çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "O halde Türkiye, iyi işleyen, yöneten, denetlenebilir, hesap verebilir, şeffaf, birinci sınıf bir demokrasiye de sahip olmalı, üniter yapısı korunmalıdır." ifadesini kullandı.

Hisarcıklıoğlu, Terörsüz Türkiye hedefinin vatandaşların ekseriyetinde olumlu bir hava ve heyecan yarattığını belirterek, başta Suriye olmak üzere yurt dışındaki bazı gelişmelerin "sisli bir hava oluşmasına" neden olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Tüm bunların netleştirilmesine, sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemesine ihtiyaç vardır. Milletin iradesinin temsil edildiği Millet Meclisinde, uzlaşmayla ve ortak zeminde buluşularak ilerleme sağlanacak ve belirsizlikler azaltılacaktır. Önemli olan sürecin sonuna kadar uzlaşma yollarını aramak ve istişareyi korumaktır. Bütün sorunların çözüm yolu demokrasidir. Çözüm adresi de TBMM'dir." dedi.

Palandöken: "Helvayı yapacaksınız"

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Terörsüz Türkiye sürecinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Palandöken, daha önce "akil insanlar heyeti"nde olduğunu ve vefat eden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile bir arada çalıştıklarını anlattı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve diğer siyasi partilere yeni çözüm sürecinden dolayı teşekkür eden Palandöken, "İnşallah, değerli milletvekillerinin de katılımıyla, zatıalinizin başkanlığında sorun çözülmüş olacak" diye konuştu.

Palandöken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Herkes bize gıptayla bakıyor ama kıskançlıkla da hainlikler yapmaya devam ediyor. Hala fitne sokmaya çalışıyorlar, bu sürecin sonu ne olacak diye. Zaten başlaması demek, sürecin bitmesi demektir. Böyle de bir karar alındı. Bütün siyasi partiler bu karara imza attı. Bir araya geldi. Zaten bir aradaydı. Bu fitneyi sokanlar dışarıda kaldı. Şimdi dönen tekere belki de çomak sokmak isteyenler olacak. Sürenin uzamaması lazım. Bizlere vermiş olduğunuz süre ve bütün kesimlerin dinlenmesi gerçekten de çok önemli."

Bu sürecin sahadaki kabullenilme oranının artmasına yönelik kuşkuların ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Palandöken, "Süre uzadıkça, süre uzatıldıkça biliyorsunuz fitne çoğalır. O bakımdan bu süreyi kısa zamanda derleyip toplayıp, yasal zemin üzerinde hukuki bütün prosedürler tamamlanmış bir vaziyette halka sunulması lazım." dedi.

Palandöken, kararların kısa sürede alınması gerektiğini, aksi halde insanların tereddüde düştüğünü dile getirerek, "En yüce makam zatıalinizin bulunduğu yüce Meclis'in Başkanlığı, Sayın Cumhurbaşkanı, değerli siyasi partilerin genel başkanları da bu işe 'evet' dediğine göre işte un, işte yağ, işte şeker. Helvayı yapacaksınız. Milletçe artık o acıyı unutacağız. O acı günlerdeki helvaları değil, tatlı helvaları millet olarak yemeyi bize nasip edecek." ifadesini kullandı.

Sürecin Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayan Palandöken, "Bu Terörsüz Türkiye meselesi, Türkiye'nin daha da güçlü bir şekilde olmasının yolunu açacak, yapılacak belki de en hayırlı iş olacak." diye konuştu.

Türkiye'nin barıştan yana bir ülke olduğunu vurgulayan Palandöken, "Onun için dışarıya kulağımızı tıkayacağız, güçlü olacağız." dedi.

"Sonraki jenerasyonlara çok önemli bir miras bırakacağımızı düşünüyoruz"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol da komisyonun kapsayıcılığını ve toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin alınmasını kıymetli bulduklarını söyledi.

Bunun, siyasi, beşeri, sosyal ve ekonomik olmak üzere çok boyutlu bir konu olduğunu belirten Akkol, "Terörsüz Türkiye'nin çalışanlara, öncelikli olarak bölge halkına, akabinde tüm Türkiye'ye, işverenlere ve nihayetinde de devletimize, daha doğrusu tüm oyunculara ciddi bir katkı sağlayacağına, Terörsüz Türkiye süreciyle hedeflenen güvenlik, istikrar, üretim ve kalkınmanın ülkemize çok ciddi fayda getireceğine canıgönülden inanıyoruz." diye konuştu.

Akkol, terörden etkilenen bölgede 10 milyonun üzerinde nüfus bulunduğunu, bu nüfusun ülke içinde, ekonomi ve ihracattaki paylarının, bölgeyi ciddi şekilde kalkındırmak gerektiğinin ve bölgenin çok ciddi bir potansiyelinin bulunduğunun kanıtı olduğunu dile getirdi.

İstihdamın önemine işaret eden Akkol, "Terörden etkilen bölgelerde bizim tespitimize göre yaklaşık 900 bin kişilik ilave bir istihdam yaratmak mümkün." ifadesini kullandı.

Terörden etkilenen bölgenin potansiyeline ilişkin bilgiler veren Akkol, "Yapılması gereken hamlelerin önemli bir kısmını yapabilirsek sadece bu jenerasyon değil ama bizden sonraki jenerasyonlara çok önemli bir miras bırakacağımızı da düşünüyoruz." dedi.

"Terörün Türkiye'ye yıllık maliyetinin en az 140, en çok 240 milyar dolar"

Akkol, terörün Türkiye'ye yıllık maliyetinin en az 140, en çok 240 milyar dolar olduğunu belirterek, bu rakamlarla Türkiye'de yapılabilecek projelere örnekler verdi.

Farklı terör örgütlerinin silah bırakma süreçlerine ilişkin İngiltere ve İspanya örneklerinden bahseden Akkol, "Hemen hemen her göstergede barış, istihdam, vergi, oradaki iş sağlığı, güvenliği, sendikalılık, ekonomik refah, borçlanma maliyetlerinin aşağı gelmesi gibi her anlamda bölge halkına ve bireylere ciddi fayda sağlamış durumda." değerlendirmesinde bulundu.

Akkol, sürecin tamamlanmasıyla ABD'deki Silikon Vadisi modeli gibi bir yatırımın bölgede kurulabileceğini de sözlerine ekledi.

(Sürecek)

 

Kaynak: rudaw.net



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER