Millet İttifakı’na eleştiriler

Taha Akyol, güçlendirilmiş parlamenter sistem için mutabakata varan partilere ve ayrıca HDP’ye yönelik çeşitli ideolojik kesimlerce yapılan eleştirileri değerlendiriyor.

Millet İttifakı’na eleştiriler

Millet İttifakı’na iktidarın yönelttiği ağır suçlamalar var; illet zillet, ihanet… Fakat bunlara eleştiri demek mümkün değil.

Millet İttifakına muhalefetten gelen eleştirileri ise iki ana başlıkta toplamak mümkün:

. Bazı Atatürkçüler CHP’yi Atatürk çizgisinden uzaklaşmakla, ‘sağcılaşmakla’ suçluyor…

. Bazı solcular da İttifak’ta HDP’nin bulunmamasına öfkeliler. Bunun için İYİ Parti’yi ve Meral Akşener’i suçluyorlar.

ATATÜRK DÖNEMİ ANAYASALARI

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), 6 partinin açıkladığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” belgesini, “dostça bir uyarı” yayınlayarak eleştirdi.

1921 Anayasasında tabii cumhuriyet ve laiklik kavramları yoktu, vilayetlere de özerklik tanınmıştı. 1924 Anayasası’nda ise hem bu kavramlar vardı hem üniter devlet anayasasıydı.

6 Parti bildirisinde 1921 Anayasası zikredilmiş ama 1924 Anayasasından bahsedilmemişti. ADD, bunu şüpheyle karşılıyor; laikliğe karşı bir niyet mi, bir federasyon iması mı?..

1924 anayasasının zikredilmemesi kesin hatadır, fakat kasıt yoktur. ‘Şeflik’ sisteminin uygulandığı bir anayasaya ‘parlamenter’ denilebilir mi tartışmasını bir sonuca bağlayamadıkları için 1924 Anayasasından hiç bahsetmemişler.

Bir türlü bahsetmek gerekirdi.

Şunu da belirtmeliyim; Mustafa Kemal Paşa 1921 Anayasasını “Kur’an nasları gibi ezberlemek icap ettiğini” söyleyecek kadar önemsemişti. (Bursa, 22 Ocak 1923)

Çünkü hakimiyetin İstanbul’dan Ankara’ya aktarılmasının anayasasıydı. Ama kaldırıldı, yerine 1924 anayasası yapıldı.

Fakat Gazi, 1924 Anayasasını çok da önemsememiş, “inkılabı kanunu” dediği siyasi iradeyi anayasadan üstün tutmuştu.

ÇAĞIMIZDA ANAYASA

Bugün Türkiye’ye siyasi iradeyi kuvvetler ayrılığı ve özgürlüklerle sınırlayan, güçlü hukuki kurumlar düzenleyen bir anayasa lazımdır.

Bu durumda, yeni anayasa herhangi bir ideolojinin anayasası olamaz.

ADD bildirisinde çok övülen 1962 anayasası, kuvvetler ayrılığını getirmek gibi bir meziyeti olmakla birlikte, 27 Mayıs ideolojisinin anayasasıydı, yargıyı bu ideolojiye göre kadrolaştırmıştı, geniş mutabakata dayanmıyordu.

Anayasa’da elbette ülke ve millet bütünlüğü, egemenlik, bayrak, İstiklal Marşı, demokratik laik sosyal hukuk devleti ilkeleri yer alacaktır.

Atatürk, milli kahraman ve devlet kurucusu olarak anayasanın girişinde elbette saygıyla zikredilecektir. Ama Türkiye’de her fikir eşit özgürlüğe sahip olacaktır.

Ufkumuzu geniş tutmak, kuvvetler ayrılığına dayanan Meşrutiyet anayasası dahil, bütün anayasalarımızın tecrübesinden ve evrensel anayasa hukukundan yararlanmak zorundayız.

HDP’NİN YERİ

HDP’nin Millet İttifakı’na alınmasını en çok iktidar istiyor, sebebi açık…

HDP, kurumsal olarak terörle arasına mesafe koyamadı. Hatta KCK’nın etkilerini düşünürsek, HDP’nin Batılı demokrasiyi ne kadar özümsediği de sorulabilir.

HDP sistemden dışlanmamalıdır, her parti gibi TBMM çatısı altında yer almalı, diyalog kurulmalı, yargı kararı olmadan iktidarın kayyım atamasına son verilmelidir.

HDP seçmeni bu ülkenin vatandaşıdır. Bu seçmenden oy almak için Ak Parti neler yapmadı?! Eyalet sistemi övgülerini hatırlayın…

Millet İttifakı’nın oy almak istemesi de tabiidir.

İYİ PARTİ’NİN ÇİZGİSİ

HDP’nin İttifak’a katılmasını engelleyen kendi pozisyonudur. Bunun için Meral Akşener’i suçlamak yanlıştır.

Akşener ve İYİ Parti demokratik değerleri üstün tutan, ‘şehirli’ milletçilik fikrini yansıtıyor. Ziya Gökalp’ten Mümtaz Turhan’a, Erol Güngör’e uzanan sosyologlar çizgisinde milliyetçilik fikri “entegrasyon” ve “modernleşme” kavramlarını içerir.

Millet İttifakı’nın kurulması ve gelişmesinde İYİ Parti’nin rolü ‘olmazsa olmaz’ niteliğindedir.

6 PARTİ İTTİFAKI

Davutoğlu ve Babacan’ın eski hükümetlerdeki görevleri sebebiyle bugün İttifak içinde yer almalarına karşı çıkanlar da var. Halbuki Babacan da Davutoğlu da ilkesel konularda Erdoğan’la çatışarak yollarını ayırdılar.

Beş parti arasında CHP’nin kimliğini kaybedeceğini söyleyenleri anlamak hiç mümkün değil. Bu İttifak olmasa bile CHP eski doktrin kalıplarını aşarak sosyal demokrat kitle partisine dönüşmek zorunda.

Netice: 6 partiyi içeren bir Millet İttifakı, Türkiye için şanstır. Bu partileri bir araya getiren ilkeleri yapıcı eleştirilerle olgunlaştırmak gerekir. “Küçük olsun bizim olsun” psikolojisi yanlıştır.