Türkiye genelinde yargı mensuplarının toplu izin kullandığı ve 20 Temmuz’da başlayan adli tatil sona erdi. Mahkemeler, bugün itibarıyla 2025-2026 adli yılının açılışını yaparak yeniden yoğun mesailerine başladı. Yeni adli yılın başlamasıyla birlikte siyaset dünyasından da ilk mesajlar geldi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı kapsamlı bir açıklamayla yeni adli yıla ilişkin paylaşımda bulundu.
Açıklamasına, Türk Milleti adına görev yapan bağımsız ve tarafsız yargı mensuplarının önemine dikkat çekerek başlayan Feti Yıldız, adaletin tecellisindeki rollerini vurguladı. Yıldız, "Adli ve İdari Yargıda ilk derece mahkemelerimizde, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerimizde, Yargıtay ve Danıştay’da görev yapan hukuk bilgisine, vicdanına, ahlakına, aklına emanet edildiğimiz hakim ve Cumhuriyet Savcıları" ifadeleriyle yargı teşkilatının tüm kademelerindeki çalışanların bu kutsal görevi yerine getirdiğini belirtti. Yıldız, 2025-2026 adli yılının millete ve ülkeye hayırlar getirmesini diledi.
“ADİL YARGILANMA HAKKI EKSİKSİZ KORUNMALI”
Yıldız, açıklamasının devamında ideal bir yargılama sürecinde bulunması gereken temel ilke ve güvenceleri ayrıntılı bir şekilde sıraladı. Adil yargılanma hakkının eksiksiz bir biçimde korunması gerektiğinin altını çizen MHP'li Yıldız, şu hususlara dikkat çekti:
Yargılamalarda "suçsuzluk karinesi"nin esas alınması ve "şüpheden sanığın faydalanması" ilkesinin tavizsiz uygulanması.
Hiç kimsenin kendini suçlamaya zorlanmaması.
Davaların, herkesin kanuni hakiminin önüne çıktığı "doğal hakim" ilkesine uygun, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde görülmesi.
Duruşmaların sözlü, aleni ve hakkaniyete uygun yapılması, davaların makul sürede sonuçlandırılması ve delillerin doğrudan doğruya değerlendirildiği "vasıtasızlık" ilkesine riayet edilmesi.
TUTUKLAMA TEDBİRİNE ÖZEL VURGU: CEZA DEĞİL, GEÇİCİ BİR ARAÇTIR
Açıklamasının son bölümünde tutuklama tedbirine özel bir parantez açan Yıldız, bu konudaki hassasiyetini dile getirdi. Tutuklamanın bir ceza olmadığının altını çizen MHP Genel Başkan Yardımcısı, bunun maddi gerçeğe ulaşılmasını veya gelecekte verilmesi muhtemel bir cezanın infazını sağlayan "geçici bir araç" olduğunu belirtti. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını sınırlandıran çok ağır bir koruma tedbiri olması nedeniyle tutuklamaya başvurulurken son derece sıkı şartların aranması gerektiğini vurgulayan Yıldız, bu tedbirin geçici olduğunun unutulmaması, çok dikkatli ve özenli bir şekilde uygulanması gerektiğini ifade etti.
Yıldız'ın paylaşımı şu şekilde:
"Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız Yargı hizmetlerini , Adli ve İdari Yargıda ilk derece mahkemelerimizde, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerimizde, Yargıtay ve Danıştay’da görev yapan hukuk bilgisine. vicdanına, ahlakına, aklına, emanet edildiğimiz hakim ve Cumhuriyet Savcıları yerine getirilmektedir. 2025-2026 Adli Yılı’nın Milletimize ,Ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.
Yargılamalarda: Suçsuzluk karinesi’nin esas alındığı, şüpheden sanığın faydalandığı, kimsenin kendini suçlamaya zorlanmadığı, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde doğal hakimlerin görev aldığı, duruşmaların sözlü, aleni ve hakkaniyete uygun yapıldığı, davaların makul sürede sonuçlandığı, delillerin vasıtasız olduğu, insan haklarına saygı duyan, koruyucu adaleti kuran, yargı denetimine bağlı Hukuk devletinin güçlendirilmesi, İnsan onurunun korunması, ifade özgürlüğünün korunup geliştirilmesi, Yargı hizmetlerine eşit ve kolay erişim, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi kavramların eşitlik temelinde var olması , adil yargılanma hakkının eksiksiz biçimde korunması , kırılgan gruplara karşı onarıcı, telafi edici adaletin güçlendirilmesi, makul sürede yargılanma hakkının güvencelerinin artırılması, hakların kullanılmasında uluslararası alanda kabul gören ilke ve kuralların gözetilmesi, öngörülebilir ve çözüm merkezli adaletin hakim kılınması, yaptırım ve infaz dengesinin sağlanması , seçenek yaptırımların kesintisiz uygulanması devletin görevidir. Bütün yargılama önlemleri gibi, tutuklama da geçici niteliktedir.
Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşılmasını, ceza davasının yürütülmesini ya da ileride verilmesi olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını sınırlandıran çok ağır bir koruma tedbiri olması nedeniyle, tutuklamanın sıkı şartlar altında, geçici çok dikkatli ve özen gösterilerek uygulanması ve başvurulması gerekir."