AK Partili eski milletvekili Mehmet Metiner, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) ilişkin yaptığı çıkışın ardından sosyal medya hesabından dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“Bilge liderlik korunmalı”
Metiner, Bahçeli’nin söz konusu açıklamasının tarihi bir önem taşıdığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bilge Lider Bahçeli’nin cesaretle yaptığı tarihsel çıkışın yol açtığı umut, askeri seçenek söylemleriyle umutsuzluğa dönüşürse, Sn. Bahçeli’nin süreç tıkanırsa onu aşacak bilge lider algısı heba olur. Sayın Bahçeli’nin her tıkanma anında bilgeliğiyle yol gösteren ve cesaretiyle ön açıp uzlaştıran-birleştiren liderliği bu süreçte özenle korunmalı. Ki yaptığı bilgece uyarılar amacına ulaşsın. Tarihin Bahçeli’ye yüklediği bu misyon hiç bir şekilde örselenmemeli. İnanıyorum ki Sn. Bahçeli altın fırsat diye tanımladığı bu süreci tarihi misyonuna uygun bir bilgelikle ve cesaretle taçlandırmak için öncü rolünü sürdürecektir.”
“Suriye denklemini doğru okumalıyız”
Metiner, Suriye’deki gelişmeleri değerlendirirken İsrail’in süreci sabote etmeye çalıştığını belirtti:
“Suriye’deki denklemi doğru okumak lazım. İsrail, süreci Suriye sahasında sabote etmek istiyor. Çünkü biliyor ki süreç başarıyla tamamlanırsa kendisinin varlığı tehlikeye girecek. Büyük Türkiye öncülüğünde gerçekleşecek Türk-Kürt-Arap ittifakı kendi geleceği için tehdit oluşturacak. O yüzden Türkiye’yi SDG’ye yönelik askeri bir operasyonun tarafı kılmaya çalışıyor. Biliyor ki bu gerçekleştiğinde süreç bozulacak. Suriye’nin diğer bölgelerinde de silahlı ayaklanmalar başlayacak. İsrail’in arzuladığı Suriye iç savaşı tekrar başlayacak. Sonrası tufan.”
“Çözüm siyasal akılla mümkün”
Metiner, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerde askeri seçeneğin gündeme getirilmemesi gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
“Türkiye ve Suriye’de gönüllü entegrasyon için müsait bir ortam oluşmuş iken, siyasal akılla ve demokratik bir müzakereyle çözümlenebilecek sorunlar için süreci berhava edecek başka seçenekleri aklımızın ucundan dahi geçirmemiz caiz değildir. Birlikte barışarak başarmalıyız. Bu kez bunun mümkün olduğunu göstermeliyiz. Başkalarının tuzağına düşmeden kendi gönüllü irademizle bunu gerçekleştirmeliyiz. Adil bir barışı inşa ederek birlikte tarih yazmalıyız. Savaş hiçbir sorunun çözümü değildir. Kanlı, acı ve çözümsüz deneyimlerden herkes gerekli dersi alarak hareket etmelidir. Gün sağduyu günüdür. Sürecin ruhuna uygun davranma günüdür. Süreci enfekte edecek her kelamı kendimize haram addederek yol yürümeliyiz. Yüzümüzü ve gönlümüzü birbirimize döndürerek hepimize kazandıracak adil bir barışın mimarları olmalıyız. Bilgelikle ve cesaretle yola devam inşallah.”
Ne olmuştu?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada DSG/YPG’nin Şam yönetimi ile 10 Mart 2025’te imzaladığı mutabakat zaptına değinmişti. Bahçeli, “SDG/YPG’nin Suriye yönetimi ile 10 Mart 2025 tarihinde imzaladığı mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapması, aksi halde Ankara ile Şam’ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir” ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: rudaw.net