Sait Alioğlu değerlendirdi:
-Dosta Mektup Yazma Vakti Gelince-
İnsanlar, tarih boyunca, yekdiğeriyle iletişim kurma adına, birçok materyali, yolu, yöntemi kullanma suretiyle birbirlerinden haberdar olmuş, aile fertleri, akrabaları, dostlarının vs. ne durumda olduğuna dair bilgi sahibi olmuşlardır.
Bundan dolayı, muhataba karşı kullanılan "nicesin?" ifadesi, ortaya konan yol ve yöntem sayesinde varlık kazanmış ve nitelikle birlikte anlam kazanmıştır.
Yazının icadı, belli bir oranda kullanım alanı bulması ve neredeyse –en azından biz Müslümanların kültüründe önemli yeri bulunan ve edep olgusunun yazı yoluyla belli bir forma kavuşması sonucunda oluşan edebiyat içerisinde, birçok tür gibi mektubun da önemli bir yeri olmuştur.
O halde mektup nedir?
Mektup kelimesi Arapça olup"1-Haberleşme maksadıyla yazılan kâğıt, nâme, betik, 2- Yazılmış, yazılı hale getirilmiş şey." (*)
Sözlüklerde, mektupla bağlantılı olarak birkaç madde daha bulunmaktadır.
Bunlar, kısaca; "mektupçu, mektupçuluk, mektuplaşma, mektuplaşmak." şeklinde belirtilmektedir.
Yukarıda belirttiğimiz üzere, muhatabın nice durumda olduğunun bilinesi adına iletişim için, materyal bazında kullanılan yol ve yöntemlerin başında gelen mektup, birçok halkın kültüründe olduğu gibi edebiyatında da yer aldığı bilinmektedir.
Bu meyanda, mektubun, Arap edebiyatında önemli bir yeri olmuştur.
Örnek vermek gerekirse; bir yerden bir yere giden bir Arap şairin, okuma, yazma bilmeyen bir grup eşkıya tarafından alıkonulması durumunda, o şairin, eşkıyaya, "bana, kızlarıma mektup yazma imkânı tanıyın; onlar, size benden istediğiniz parayı temin ettireyim" düşüncesiyle kızlarına, eşkıyanın elinde olduğunu ve bu durumun da şehrin valisine bildirilmesi için bir mektup yazar.
Mektupta sadece şu ibare geçmektedir; "Kızlarım, babanız."
Şairin kızları da, eğitimli oldukları, edebiyatla, belağatla, şiirle ilgilendikleri ve şifreli metinleri çözme kabiliyetleri sonucunda, "Kızlarım, babanız" ifadelerindeki isteği çözerek, babalarının eşkıyanın elinden kurtulmalarını sağlamışlardır.
Burada, elbette o çocukların şifreli metinleri çözme istidadı ile birlikte, bir iletişim aracı olan mektubun önem kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
En başlarda, salt iletişim kurmak ve karşıdaki/uzaktaki kişi ve kişilerin niteliğinden ziyade, görünmeyen, yani niceliğini bilme ve öğrenme adına elde tutulan mektup nesnesinin, o da ihtiyaca binaen çeşitlendiği söz konusu…
Mektuplar "edebî mektuplar", "özel mektuplar", "resmî mektuplar", "iş mektupları" ve "açık mektuplar" olmak üzere temelde beşe ayrılır. Bunların dışında manzum şekilde, yani şiir olarak yazılan mektuplar da vardır.
Elbette, sözlü olarak literatürde yerini almış bulunmaktadır.
Böyle bir soruşturma "Acele Cevap Beklerim" adıyla yayınlanmış olup elimizde bulunmaktadır.
O da, bir ihtiyaca binaen, edebi alanda kalem oynatan, yazan, çizen, nesrin yanında, nazım şekliyle de uğraş veren on civarında edebiyatçıya, konu ile ilgili soruların sorulduğu ve cevaplarının beklendiği sorular adı geçen kitapta yer almaktadır.
Acele Cevap Beklerim adlı eser, her ikisi de şair ve yazar olan Şakir kurtulmuş ile Özcan Ünlü'nün ortaklaşma çalışması sonucunda ele, avuca gelmiş olup "Çıra Edebiyat" etiketiyle yayınlanmıştır.
Her iki şair ve yazar, eserle ilgili olarak şu ifadeleri kullanmaktadırlar;
"Acele Cevap Beklerim", mektup merkezli edebiyat tarihimizin bugününe ayna tutmak amacıyla hazırlanmış mütevazı bir çalışmadır. Edebiyatımızın yaşayan 50 ismine soruşturma soruları gönderilmiş ve bu sorularla dijital çağın çoktan unutturduğu mektup-edebiyat ilişkisi yeniden hatırlanmaya çalışılmış ve sanatkârlarımızın konuya ilişkin duygu ve düşünceleri aktarılmak istenmiştir.
Edebiyat araştırıcıları ve tarihçileri için bir başucu kitabı olmasını arzu ettiğimiz "Acele Cevap Beklerim", bir yanıyla öncü çalışmadır. Bu konuda araştırma yapmak isteyenler için mukaddime özelliği taşımaktadır."
kendisi başkasına mektup yazan ve aynı zamanda kendisine de mektup yazılan kişinin/kişilerin, "mektup nedir?" sorusuna cevap vermeleri beklenir.
O eserde şu yazar ve şairlerin görüşüne başvurulmuş;
Adem Turan, Ali Haydar Haksal, A. Ali Ural, Alim Kahraman, Ali Sali, Arif Ay, Atıf Bedir, Duran Boz, Dursun Çiçek, Hüseyin Akın, İbrahim Eryiğit, Mehmet Kurtoğlu, Metin Önal Menguşoğlu, Mukadder Gemici, Mustafa Özel, Mürsel Sönmez, Müştehir Karakaya, Naime Erdoğan, Necip Evlice, Nurettin Durman, Osman Koca, Selçuk Küpçük, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Süleyman Çelik, Şeref Akbaba, Tacettin Şimşek, Tayyib Atmaca ve Yaşar Bedri Özdemir.
Bu kişilere, eğer özetlersek; "Mektup sizin için ne ifade ediyor; kimlerle mektuplaşırsınız, modern hayatın getirdiği teknolojik yenilikler… yazılan mektupların nasıl ve ne şekilde gönderildiği... yeni neslin mektubu bilmediği, mektup yazmadığı ve gençlerimizin mektupla nasıl tanıştırılabileceğine dair sorular yönetilmiş bulunmaktadır.
Soruşturma kapsamında, kendisine konuya dair sorular tevdi edildiği halde, soruşturmaya cevap vermeyen, hatta veremeyen şair ve yazarların varlığından da bahsedebiliriz.
Konu ile ilgili olarak, soruşturma dosyasına emek veren Şakir Kurtulmuş ile Özcan Ünlü, hem kitabın mahiyetini belirtme sadedinde; "Soru gönderdiğimiz 50 ismin yarısına yakının lütfedip cevap gönderdi, onlara müteşekkiriz. Cevap vermeyen veya veremeyenlerin de en a dönüş yapan isimler kadar mektupla ünsiyetlerinin olduğunu biliyoruz... "Acele Cevap Beklerim" bir yanıyla öncü çalışmada sayılabilir; bu konuda araştırma yapmak isteyenler için mukaddime özelliği taşıyabilir... Mektupla, kâğıt ve kalemle bağımızın kopmamasını diliyoruz." (S. 19)
*)D. Mehmet Doğan, Büyük Türkçe Sözlük, mektup mad
Acele Cevap Beklerim/Bir Mektup Soruşturması, Şakir Kurtulmuş, Özcan Ünlü, 1. Baskı Mayıs 2025 Çıra Edebiyat İstanbul
Kaynak: Kitap Haber