Tarih: 24.01.2019 14:46

´Medya özgürlüğü adı altında ülkelerin birlik ve bütünlüğü tehdit edilemez´

Facebook Twitter Linked-in

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Üyesi ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, AKPM Genel Kurulu´nda, "Medya Özgürlüğü ve Demokratik Seçimler" başlıklı rapor üzerine görüşlerini dile getirdiğini bildirdi.

Şahin, basın iletişim ofisi aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, Fransa´nın Strazburg şehrinde gerçekleştirilen AKPM Genel Kurulu´na yaptığı konuşmaya yer verdi.

Medya özgürlüğünün demokrasinin temel araçlarından biri olduğu gibi ifade özgürlüğü anlamına da geldiğini ifade eden Şahin, internetle birlikte medyanın tanımı ve merkez üssünün değiştiğini belirtti.

Şahin, şöyle devam etti:

"Sosyal medya araçları olarak tanımladığımız Twitter, YouTube, Facebook ve Instagram gibi çeşitli platformlar, gazete, dergi ve televizyon gibi profesyonel medya araçlarından daha fazla önem kazanmıştır. Eğer demokrasi, ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğüne inanıyorsak medya özgürlüğünün sorgulanamayacağını aklımızda tutmamız gerekiyor. Ancak, medya özgürlüğü konusu son yıllarda suç ve terör örgütleri tarafından bilinçli bir şekilde istismar edildi ve bir koruma kalkanı olarak kullanılmaya başlandı. Medya özgürlüğü suç ve terör örgütleri, bölücü ve aşırı uçlar için bir güvenli istismar alanı olamaz. Medya özgürlüğü adı altında ülkelerin birlik ve bütünlüğü tehdit edilemez."

Özellikle sosyal medyanın demokrasi karşıtı kötü niyetli kişilerce istismar edildiğine değinen Şahin, "Basın özgürlüğü adı altında bir gazeteci, adam öldüremez, terörü destekleyemez, devlet sırlarını ifşa edemez, bir gazeteci demokrasi karşıtı askeri bir darbenin bir parçası olamaz, darbe yapamaz. Bir gazeteci bu tür suçlar işliyorsa, gazeteci olamaz, onu bir gazeteci olarak göremeyiz. Türkiye´de tek bir gazeteci dahi medya ya da ifade özgürlüğü suçlamasıyla hapse atılmamıştır.

Terör propagandası ve seçilmiş hükümetleri itibarsızlaştırma mecrası haline dönüştürülerek özellikle sosyal medya, demokrasi karşıtı, aşırı uçlar ve sinsi terör örgütleri tarafından istismar edilmektedir. Dünya genelinde bugün karşı karşıya olduğumuz endişe verici tehditlerden biri de şüphe, güvensizlik ve kafa karışıklığı ortamı yaratmaya çalışarak dijital ve sosyal medya aracılığıyla seçimlere müdahale edilmesidir. Medya özgürlüğünü korumak ve güçlendirmek, yabancı güçlerce sosyal medya ve kitle iletişim araçları üzerinden bir başka ülkedeki seçimlerin maniple edilmesinin önüne geçmek, hepimizin sorumluluğundadır. Sosyal medya başta olmak üzere tüm medya araçlarının terör örgütleri, ayrılıkçılar, aşırılık yanlıları ve yıkıcı nefret söylemleri tarafından istismar edilmesinin önüne geçmek için mekanizmalar geliştirmek zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —