Marksizm Ve Sosyalizm Konularına Dair Eserlerden Bir Seçki

Sait Alioğlu’nun, Kitap Haber’in, yazın okunabilecek eserlere yönelik hazırladığı “kitap listesi”nde Marksizm ve sosyalizm’e dair bilgileri içeren birkaç eserle ilgili notlar, bu yazıda kendine yer bulmaktadır.

Marksizm Ve Sosyalizm Konularına Dair Eserlerden Bir Seçki

1)Marksizm, Ali Şeriati(*)

Marksizm konusunda, onun mahiyeti ve aşağıdaki anlatımda da görüleceği üzere, Marksizm, bir takım seküler olguların bir araya getirilmesi sonucunda Karl Marks'ın eklektik davranarak, olgular arasında var olduğunu düşündüğü noktaları bulup bir araya raptetmesiyle oluştuğu söylenebilir.

Ali Şeriati, konu ile ilgili şu ifadeleri kullanmaktadır;

"Marks, zeki ve güçlü bir yazardır; ancak bir mucit değildir. O, sosyal sınıf kavramını Saint Simon'dan, mülkiyetin reddi konusunu önceki komünistlerden, Avon ve Proudhon gibilerden, materyalizmi Feuerbach'dan, diyalektiği ise üstadı Hegel'den almış ve bu ikisini birleştirip demiştir ki materyalizmde, yani maddenin asaletinde, maddecilikte, bütün insanî ve tabiî olguların tahlili madde esasına dayanır ve bu yaklaşıma göre madenin genel yasası diyalektik yöntemle yapılır. Bu idealist mantığın aksine, maddî dünyanın realist mantığıdır.(diyalektik mantık)"

Bize göre ise Marksizm, var olan seküler olguların bir araya getirilmesinin yanında, modern dönemin en belirgin göstergesi sayılan ve Batılı ülkelerin girişmiş oldukları sömürgecilik hadisesinde, kendi birliğini "geç sağladığı" gözlemlenen Almanya'nın sanayi toplumu olma yolunda ortaya koymaya çalıştığı çabaların bir ürünü olan ve karşımıza "Alman ideolojisi" olarak çıkan olgunun ete, kemiğe bürünmüş şekkinden başka bir şey değildir.

Marks'ın öngörüsünün aksine, devrim Britanya'da değil de Rusya'da gerçekleşti ve bu da Alman ideolojisinin kendisine alan bulmasıyla gerçekleşti.

*)Marksizm, Ali Şeriati, 2013, Fecr Yayınları, Ankara

 

2)Sosyalizm Nedir? Dmitri Klenetyev(*)

"Bu kitap, sosyalizmin bilimsel teorisini gözden geçirmekte, bugün gerçekte var olan sosyalizmi, gelişiminin yasalarını, sosyalizmi inşa etme pratiğini ve sosyalist ülkelerin izlediği dış barış politikasını incelemektedir.

Bilimsel olarak kanıtlanmışlar ve daha sonra Lenin bunun inşası için bir plan hazırlamıştır. Sosyalizm bir gerçeklik haline gelmiştir ve bugün bir dünya sistemidir; özgür ve eşit ulusların sosyal, ekonomik ve siyasi ortaklığı. Sosyalizm sömürüye, açlığa, yoksulluğa ve işsizliğe son vermiş ve üretim araçları üzerinde bir kamu mülkiyeti kurmuştur. Ulusal bir ekonomi inşa etmiş ve kamu mülkiyeti ve planlamaya dayalı etkili üretken güçler geliştirmiştir. Sosyalist toplum, çalışan insanların toplumsal özgürleşmesini etkilemiş, yaşam standartlarını iyileştirmiş ve bireyin çok yönlü gelişimi için imkânlar sağlamıştır.

Not: Bu eserde, sosyalizm, reelpolitik düzlemde ve ona izafe edilen "arzu ve istekler bağlamında" gayet anlaşılır ve hatta kabul edilir bir edayla anlatılmakla birlikte reelsosyalizmin soğuk savaş döneminin sona ermesi sürecinde; onun toplumsal bazda yapabileceği işlerin ve izlenen poltitikaların, kendini habire dayatan yeni durumlara uyduramadığından dolayı "en az" şimdilik miadını doldurmuş olduğu görülmektedir.

Keza, kapitalizm, her ne kadar toplumları eze, eze devam etse de, onun adeta "hacı yatmaz" misali sırtının yere gelmediğine bakıldığında, onun sırtının yere geldiği zaman gelip çatana kadar, sosyalizm gibi "büyük anlatı" kabilinden birçok dünya görüşünün maalesef esamesi okunmayacaktır.

*)Sosyalizm Nedir? Dmitri Klenetyev, 2021 Sarmal Kitabevi, İstanbul

 

3)Çağdaş Kavramlar ve Düzenler, Ali Bulaç(*)

Bu çalışma Bulaç'ın günler süren okuma ve yazma sürecinden sonra, yazılan metinlerin sınıfta vs. solcu çocuklarla birlikte okunması, eleştiri getirilmesi ve yapılan eleştirilerin dikkate alınarak konuya dâhil edilmesi sonucunda ortaya çıkmıştı. Ki o dönemlerde çağdaş kavramların birtakım mülahazalarla kendini dayatması ve akabinde de komünizm, faşizm, kapitalizm, sekülerizm gibi hem düşünsel ve hem de yönetimsel biçimler içerisinde kendine yer bulması böyle bir çalışmayı elzem kılıyordu. Ama buna rağmen, ülke Müslümanlarının büyük bölümü, artık giderek muhafazakârlık ideolojisi üzerinden modern ve çağdaş olmaya yüz tuttukları halde?ki bundan kaçışta pek mümkün görünmüyor- konunun ne vahametini, ne içeriğini ve ne de halen neyi içerdiğini, ve neyi de içermediğini anlamış ve kavramış görünmüyordu.

Bulaç "çağdaş" olmakla ilgili şunları söylemektedir; Çağdaş olmak, çağın kendine özgü alanı içinde bugünkü modern telakkiye göre düşünmek, yaşamak ve tasarlamaktır. Şu halde çağdaşlık, öncelikli bir tercihtir. Bir Müslüman da başlangıçta kendini kavramın bu geniş ve kapsayıcı alanına göre gözden geçirmeli.(s.13)

Bulaç kitabın, konu itibarıyla ele alınışına dair; ?Amaç, içinde yaşadığı kültürel ve sosyal çevreyi anlama ihtiyacını duyan genç kuşaklara ve çağını sorgulamak isteyen' aydınlara modern dünyayı biçimlendiren sosyal ve ekonomik düzenlerle bunları besleyen kavramlara ilişkin doğru ve sağlıklı bilgiler vermek, eleştirme ve alternatifler arama yollarını göstermektedir.? (Arka kapak yazısı'ndan)

*) Çağdaş Kavramlar ve Düzenler, Ali Bulaç, Çıra Yayınları 27. Baskı, Ocak 2016 İstanbul

 

 

4)Bir İslamcıya Göre Kapitalizm ve Sosyalizm, Eşref Efendizade Şevketi (*)

Eşref Efendizade Şevketi'nin "Sa'y ve Sermaye Mücadelatının Dinen Sureti Halli" Risalesi

18.Yüzyılın sonları, 19. Yüzyılın başları, Batı'da işçi sınıfı ile sermaye sınıfı arasındaki çatışmanın had safhaya ulaştığı bir dönemdi. Batıda sınıfsal farklılıkların gün be gün artmasının yanında Rusya'daki Sosyalist Devrim Batılı devletleri ve rejimleri iyice tedirgin etmeye başlamıştı. Bu durum Batılı dini ve siyasi liderleri sorunun çözümü konusunda yeni arayışlara itmişti.

Bu bağlamda İngiltere'nin Anglikan Kilisesi, Hilafet merkezindeki ulemaya bir mektup göndererek bir takım sorular yöneltti. İstenilen şey, Batı'daki toplumsal düzeni tehdit eden sınıf çatışmalarını önleme konusunda İslam'ın ne önerdiğiydi. Mektup "Daru'l Hikmet-i İslamiye'ye gönderilir. "Daru'l Hikmet-i İslamiye" azalarından Eşref Efendizâde Şevketi, "Sa'y ve Sermayenin Dinen Sûreti Halli" isimli bir risale kaleme alır.

*)Bir İslamcıya Göre Kapitalizm ve Sosyalizm, Eşref Efendizâde Şevketi, Derleyen Mustafa Yıldız, Çıra Yayınları, 2018 İstanbul

 

5)Sağ ve Sol Karşısında Cemil Meriç, Göksal Çetin (*)

Doğuda ve Batıda dinin temel belirleyici ve salt siyasal açıdan bile olsa kurucu öge olduğu bir vasatın nihayete erdiği zaman olduğu modern dönemin dilin ve söylemini oluşturan seküler anlayış beraberinde kendi kavramlarını da oluşturmuştu. Bize de 2. Meşrutiyet'in klasik paradigmaları bağlamında sirayet eden bu kavramlar, kesinlikli bir yanılsatmaya haiz olsa ve ilerlemeci bir tarih ve toplum anlayışı açısından çeşitli ideolojik formlar içerisinde kampları işaret etse de bir bütünlüğü resmediyordu. 1789 süreci ile başlayan ve yukarıda da belirttiğimiz üzere 2.Meşrutiyet'le sökün eden bu kavramlardan sadece ikisi olan sağ ve sol kavramları, sanki bir temel belirleyenmiş gibi, hatta itikadî ilkelermiçcesine dünden bugüne bizleri uğraştırıp durmaktadır.

Bu kavramlar hakkında birçok kişi, aydın ve entelektüel görüş belirtmiş, çözümlemede bulunmuş, onları anlamaya çalışarak ya tamamen karşısında olmuş, ya da onların taraftarı ve taşıyıcı olmuştur. Bunlardan birisi Cemil Meriç'tir Cemil Meriç sağ ve kavramlarını doğuşlarından başlayarak, katettiği aşamalarla, dünyada ve Türkiye'de nasıl algılandıklarıyla, üstüne üstlük özel bir inceleme gayretine girmeksizin ele almıştır. Cemil Meriç her şeyden önce Batı kökenli olan bu kavramların, doğdukları yerde asıl algılandığının üzerinde durmaktadır. Ona göre yapılabilecek en büyük hata, esasında farklı özelliklere sahip toplum yapılarının Batı ile özdeşleştirilmesi ve geliştirilen yeni sosyal argümanlarda bu çarpık yaklaşımlardan yola çıkılmasıdır.

*) Sağ ve Sol karşısında CEMİL MERİÇ, Göksal Çetin, Artus Yayınları, Ocak 2007, 1.Baskı

 

Kaynak: Kitap Haber