Lübnan İslami Direniş Hareketi Hizbullah'ın Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, birkaç gün önce el-Meyadin kanalına verdiği röportajda Türkiye ile ilişkilere dair açıklamlarda bulundu.
Hizbullah'ın yeni dönemde, "Amerika ve İsrail hariç tüm taraflarla ilişkiye açık" olduğunu vurgulayan Kasım, İsrail'in Hizbullah'a kurduğu çağrı cihazları tuzağının ikinci partisinin Türkiye'nin yardımıyla engellendiğini söyledi.
Sunucunun, "Patlayan çağrı cihazları gibi tuzaklı olan ancak size ulaşmayan bir parti daha var mıydı?" sorusu üzerine Hizbullah lideri şu cevabı verdi:
Evet, doğru. Bunun en büyük örneği, Türkiye'de bulunan yaklaşık 1500 adet bombalı çağrı cihazından oluşan bir partiydi. O günlerde, geçici hükümetin başbakanı Sayın Necip Mikati ile temas kuruldu. O da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile temas kurup Türkiye havaalanına ulaşmış olan bu kamyonun alınıp imha edilmesini istedi. Çünkü o da bu türdendi. Ama bu, çağrı cihazı patlamasından sonra oldu. Bu konuyu, bize ulaşmasın diye önledik. Yolun bir kısmını katetmiş olmasına rağmen.
Konuşmasının devamında Şeyh Naim Kasım, bir ay içinde Lübnan'da, tüm taraflarla geniş ve kapsamlı bir siyasi hareketlenme içine gireceklerini ifade etti. Kasım aynı sürecin dış ülkeler için de geçerli olduğunu söyleyerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
Arap ülkeleri, özellikle Körfez ülkeleri, Lübnan'da varlık göstermekle oldukça yakından ilgileniyorlar. Biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Biz Hizbullah olarak hükümetin bir parçasıyız ve tüm Araplarla ilişkilerde, eşitlik temelinde olduğu sürece hiçbir sorunumuz yok. Yani Lübnan'ı uyduları haline getirmeye çalışmazlarsa Lübnan'ın imarı, Lübnan'la ilişki, Lübnan'dan faydalanma, kendi çıkarlarını alıp Lübnan'a çıkarlar verme hususlarında onlara hoş geldiniz deriz. Bizim, ne Arap ülkeleriyle, ne Türkiye'yle, ne de kimseyle bir sorunumuz yok. Bu arada, biz Türkiye ile iletişim halindeyiz. Bazı Arap ülkeleriyle de iletişimimiz var. Bazılarıyla iletişimin olmamasının sebebi, belki onlarda bizden daha fazla olan belirli bir çekingenlik olabilir.
Biz, Amerika ve İsrail hariç, tüm ülkeler ve tüm dünyayla ilişkilere hazırız. Arap ya da Arap olmayan fark etmez, hazırız. Ama tabii ki, bizi terörist olarak sınıflandıran ve bize karşı çıkan bir devletle ilişki kuramayız. Bunu önce düzenlemeleri gerekir.