Kutsal kitapları yakmanın ibretli tarihi

Mikdat Karaalioğlu, Kur’an yakma eylemi sadedinde, yüzlerce yıl mezhepçi yaklaşımlarla Avrupa’da ve Amerika’da kutsal kitaplar dahil, genel anlamda içerik açısından “tehlikeli bulunan” kitaplara yönelik saldırılara dikkat çekiyor.

Kutsal kitapları yakmanın ibretli tarihi

Kur’an- Kerim’in yakılmasının ifade özgürlüğü ile aynı cümlede anılması bile insanın içini ürpertiyor. NATO’ya girmesi Türkiye’nin iznine bağlı İsveç’in başkenti Stockholm’de Türkiye Büyükelçiliği’nin önünde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasının diplomatik sonuçları hakkında hem İsveç tarafının hem de Türkiye tarafının bildiği vardır muhakkak. Bu öncelikli konumuz değil. Sonuçlarını yaşayarak göreceğiz.

Danimarka ve İsveç vatandaşı ırkçı, fanatik Rasmus Paludan’ın yaktığı Kur’an- Kerim nefretle hareket eden bir fanatiğin bireysel eylemi olarak geçiştirilmeye uygun değil maalesef. İsveç Türkiye arasında NATO gerilimi yaşanırken, Paludan’ın bazı çevreler tarafından kullanışlı aptal kontenjanı ile hareket geçirilmiş olması ihtimali bir yana, bu sapkınlığın İslam-Batı karşıtlığı noktasında büyük bir sembolik anlamı var.

Konu, Avrupa’nın tarihte yaşadığı acı kitap yakma tecrübelerini hatırlatmak pahasına Kuran’ı Kerim’in yakılması olunca, insanın aklına gayri ihtiyarı tarih tekerrür mü ediyor sorusu geliyor. Kitapların ve dolayısıyla fikirlerin yakılarak yok edileceği yönündeki ilkel düşünce deyince ilk akla gelen Almanya’da 1933 yılında ‘’Alman olmayan ruhu’’ ortadan kaldırmak için ülkenin farklı kentlerinde yapılan kitap yakılma eylemleri.

***

Birçok üniversitenin de katkılarıyla hazırlanan listelerde belirlenen kitaplar binlerce insanın katılımıyla yakılarak yok edildi ve “kültür temizliği’ yapıldı. Sigmund Freud, Karl Marx, Thomas Mann ve Kurt Tucholsky kitapları yakılan ünlü yazarlardan sadece bazıları. On binlerce kitap bu eylemlerde yakıldı.

Modern aydınlanma düşüncesinde bugünkü algıyla, tarihin kara bir sayfası olarak nerdeyse sadece Nasyonal Sosyalistlerin yaktığı kitaplar akla geliyor. Ancak Batı-Hıristiyan dünyasında kitap yakma geleneği çok eskiye dayanıyor. Hatta kitap yakmak bir kültürel mücadele yöntemi olarak yüzyıllardır meşru bir araç olarak kullanıldı.

Katolik Kilisesi’nin başı çektiği kitap yakma suretiyle fikir mücadelesi İncil metinlerinde de tavsiye edilen bir yöntem. Kitap yakmanın dördüncü yüzyıldan beri sayısız örnekleri var. Hıristiyanlar bu yöntemi antik Yunan’dan esinlenerek taklit etmişler.

***

Yakılan kitaplar Hıristiyan olmayan öğretilere dinlere ait olabildiği gibi, Hıristiyanlık içinde merkezi düşüncenin tasvip etmediği kitaplar da olabiliyordu. Endülüs’ün Müslümanların elinden çıkmasıyla Müslümanlara ait birçok eser yakılarak yok edildi. Tolede Başpiskopos’u 1500 yılında Müslümanların zorla Hıristiyanlaştırılması emri verirken, sayısız Kur’an ve tefsir kitabı yakıldı. Avrupa’nın farklı ülkelerinde farklı yüzyıllarda yine Yahudilere ait eserlerde yakılmaktan kurtulamadı.

Latin Amerika’yı işgal eden İspanyolların 1561 yılında bulunabilen tüm Maya yazılı eserlerini yakarak imha etmesi de yine dini bir motivasyonla yapıldı Dünya kültür tarihinin bu eşsiz mirasından günümüze sadece dört yazma eser kalabildi.

Papalık 1529’da, başta Luther İncili olmak üzere Reformasyona dair tüm eserleri yakmak için emir verdi ve bu eserler bulundukları yerde yakıldı. Protestanlar ise buna karşı Roma Kilisesini çağrıştıran tüm eserlerin yanında İncilleri de yakarak cevap verdiler. Katolikler ile Protestanlar arasındaki savaşın en yoğun şekilde kitaplar üzerinden yapıldığı söylenebilir ancak bu okuyarak, tartışarak değil yakılarak yapılan bir savaştı.

***

Engizisyon mahkemeleri ile birlikte kitap yakma Roma Katolik Kilisesi’nin öncülüğünde 17. Ve 18. Yüzyıllarda zirve yaptı. Sürekli iktidar ve mezhep değişikliklerinin yaşandığı İngiltere, Fransa ve Almanya’da sayısız yazma eser iktidar sahiplerinin birinci hedefi oldu ve yakıldı. 19. Yüzyıla gelindiğinde durum Avrupa’da görece sakinleşirken, Amerika’daki kitap yakmanın yaygınlaştığı görülüyor. İlginç olan sadece kiliseler değil Üniversiteler de, kitap yakmayı meşru bir yöntem olarak kullanıyor ve yakılacak kitapların listelerini önceden açıklıyordu.

Kitap yakılması tarihi bu yazının sınırlarının fazlasıyla aşan çok geniş bir konu. Ancak Hıristiyan dünyasının yaşadığı bunca acı tecrübeye rağmen, kitap yakılmasını bir özgürlük olarak nitelendirmesi fazlasıyla düşündürücü. Kitap yakmak hele kutsal bir kitabı yakmak ilkelliğin ve vahşetin ifşasından başka hiçbir anlam taşımaz. Bu tarihte de böyleydi şimdi de böyle.