Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

KÜRT EDEBİYATINDA HATIRAT TÜRÜ VE MEHMET ÖNCÜ’NÜN HATIRALARI

Faik Öcal, Kitaphaber Dergisi’nin “hatırat” konulu sayısında, Kürt folklör araştırmacısı ve yazar Mehmet Öncü’nün, “hatıralarım” adlı eseri üzerinden hatırat konusu ile ilgili bir değerlendirmede bulunuyor.

KÜRT EDEBİYATINDA HATIRAT TÜRÜ VE MEHMET ÖNCÜ’NÜN HATIRALARI

Hatıra yazı türünün tarihi, insanın yazıyı kullanması kadar eskidir. M.Ö. yaşayan Yunan sanatçı Ksenophon’un “Anabasis” eseri dünyadaki ilk anı örneği olarak kabul edilmektedir. Dünya edebiyatında Saint Simon’un Hatıralar’ı, J.J. Rousseau’nun İtiraflar’ı, V. Hugo’nun Gördüklerim’i, Tolstoy’un İtiraflarım’ı, Goethe’nin Şiir ve Gerçek’i, Stendhal’ın Bencillik Anılar’ı, Gide’nin Jurnaller’i, Verlaine’in İtiraflar’ı akla gelen ilk isimlerdir.

Türk edebiyatında da hatıra türünde önemli eserler verilmiştir. Yahya Kemal Beyatlı’nın Siyasi ve Edebi Portreler’i, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Zoraki Diplomat’ı ve Politikada 45. Yıl’ı, Orhan Kemal’in Nazım Hikmet’le Üç Buçuk Yıl’ı, Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya ve Zeytindağı, Abdülhak Şinasi Hisar’ın Boğaziçi Yalıları ve Geçmiş Zaman Köşkleri, Mine Urgan’ın Bir Dinazorun Anıları, Halit Ziya Uşaklıgil’in Kırk yıl, Saray ve Ötesi en bilinenleridir.

20. yüzyılda Kürt edebiyatında hatırat türünde önemli eserler verilmiştir. Kürtler daha önceki yüzyıllarda hatırat türüne az ilgi göstermişler ama 20. Yüzyıla geldiğimizde hatırat alanında Nurettin Zaza, Cigerxwîn, Nuri Dersimi, Ekrem Cemilpaşa, Kadri Cemilpaşa, Osman Sebrî, Frîda Cewari, Elîyê Evdilrehman, Emerîkê Serdar gibi isimlerin bu alanda aklımıza ilk gelen isimlerdir.

Asıl konumuza geçmeden önce bu eserlere kısaca değinmekte yarar var. Nurettin Zaza’nın Bîranîn (Hatıra) kitabı 2008 yılında Avesta Yayınları’ndan çıkmış, 152 sayfadır. Zaza birçok tarihi olaylara tanıklık etmiş biri ve kitabında yalın ve akıcı bir Kürtçe ile başından gelenleri ders alınacak biçimde anlatıyor.

Cigerxwîn’in otobiyografik eseri olan “Hayat Hikâyem” 2003’te Evrensel Basım Yayınlarından çıkmış, kitap 407 sayfa. Cigerxwîn Kürtlerin büyük bir şairi. Kitapta hem kendi hayatını hem de yaşadığı dönemi anlatıyor. Zamanında bir din hocası olan şairin nasıl Marksist ve ulusalcı bir çizgiye evirildiğini her açıdan görüyoruz.

Nuri Dersimi’nin Mehmet Bayrak’ın sadeleştirmesi ve notlarıyla yayımlanan “Hatıratım: Dersim’den Halep’e Bir Muhalifin Yaşamı (1829- 1973)” çok ilginç bilgiler vermektedir. Kitap 2015’te Dam Yayınlarından çıkmıştır.

Ekrem Cemil Paşa’nın “Muhtasar Hayatım” eseri 2016’da Avesta Yayınlarından çıkmıştır, 96 sayfadır. Ekrem Cemilpaşa kitabın önsözünde kitabın yazılış amacını şöyle ifade etmektedir. Ben bu hatıralarımı, nasıl Kürt yurtseveri olduğumu, altmış senelik hayatımda bu uğurda nasıl mücadele verdiğimi, bu yolda nasıl ilerlediğimi, çocuk yaşımdan itibaren seksen iki yaşıma kadar geçirdiğim tatlı, acı bazen de pek acı hayatımı, arkadaşlarımın ısrarlı isteklerine uyarak, mümkün olduğu kadar kısaca anlatmak maksadı ile yazıyorum.

Kadri Cemilpaşa’nın (Zinar Silopi) “Kürt Milletinin 60 Yıllık Seneden Beri Kurtuluş Savaşı Hatıratı” alt başlığıyla yayımlanan eseri 2025’te Avesta Yayınlarından çıkmış olup 240 sayfadır. Eser ilkin Stewr Basımevi tarafından 1969’da Beyrut’ta basılmış. İsminden anlaşılacağı gibi Cemilpaşa ailesinin önemli ve tarihi şahsiyetlerinden olan Kadri Cemilpaşa’nın bu eseri çok çarpıcı bilgiler vermektedir

Heciyê Cindî’nin kızı olan Frîda Hecî Cewarî “Heciyê Cindî: Jiyan û Kar” (Heciyê Cindî: Hayat ve İş) adlı eserinde bilgi ve belgeleriyle babasını ve yaşadığı döneme tanıklık etmektedir. Kitap 2008’de Lis Yayınlarından çıkmış olup 246 sayfadır.

Osman Sebrî’nin “Bîranînên Min” (Hatıralarım) eseri 2016’da Lis Yayınevinden çıkmış olup 240 sayfadır. Bu eserin önemi çok mühim tarihi tespitler yapıyor olmasıdır. Yazar hayatının her döneminde hem hızlı bir eylem adamı olmuştur hem de önemli eserler kaleme alıştır. Bu eser Osman Sebrî’yi tanımak açısından da önemli bilgiler vermektedir

Bîranîn û Serhatî (Hatıralar ve Maceralar) Kafkas Kürtlerinden Elîyê Evdilrehman’ın otobiyografik eseridir. Kitap 2023’te Lis Yayınevinden çıkmış olup 270 sayfadır. Elîyê Evdilrehman çok sevdiği Rus yazar Andrey Platonovvari bu otobiyografik eseri Kürt edebiyatına armağan etmiştir.

Emerîkê Serdar’ın Mikûrî (İtiraf Etmek) eseri 2018’de Lis Yayınlarından çıkmış olup 427 sayfadır. Kitapta çok yönlü bir yazar olan Emerîkê Serdar’ı her açıdan tanıyoruz. Kafkas Kürt edebiyatı ve yazarın eserleri hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için başucu kitabı niteliğindendir eser

Ayrıca Hejar Mukriyani’nin hatıralarını, Muhsin Özdemir çevirisiyle 2022’de Peywend Yayınlarından “Bîranînêd Mam Hejar Çêştî Micêwir” ismiyle çıkmış olup 582 sayfadır. Musa Anter’in 2011’de Aram Yayınlarından çıkan 365 sayfalık “Hatıralarım” eserini, Hasan Hişyar Serdi’nin Med Yayınlarından çıkan 400 sayfalık “Görüş ve Anılarım” eserini, Şerif Paşayê Xendan’ın Zîya Avcı çevirisiyle Peywend Yayınlarından 2024’te çıkan 106 sayfalık “Bîranînên Berhelistekli Hemberê Komeleya Îttîhaf’u Tereqîyê” eserini, Zîya Avcı’nın 2011’de Peri Yayınlarından çıkan 295 sayfalık “Bîranîn û Şahidîya Hinek Bûyeran” (Bazı Olayların Anısı ve Şahitliği) eserini, Sedat Ulugana’nın hazırlayıp neşrettiği Nûbihar Yayınlarından çıkan Mela Mihemedê Zilanî’nin 1915-1918 yılları arasında Erdiş’ten Antep’e kadar geçen süreci anlattığı, 2020’de çıkan 120 sayfalık günlüğü olan “Rojnivîska Mela Mihemedê Zilanî-Maciriya Hemîdiyekî-Ji Erdîşê Heya Entabê” eserini, Süleyman Demirkol’un Nûbihar Yayınlarından 2018’te çıkan 228 sayfalık “JiyanekDijwar-Bîranîn, Çand, Çîrok” (Zor Bir Hayat-Hatıra, Kültür, Hikaye) eserini, Keyaİzol’un Avesta Yayınlarından çıkan “Ji Siwêrekê Heta Stockholmê Bîranînên Misyonerekî Kurd” (Siverek’ten Stockholm’a Bir Kürt Misyonerinin Anıları) eserini, Aslîka Qadir’in Avesta Yayınlarından çıkan “Jiyan û Bîranîn” (Hayat ve Hatıralar) eserini, Necdet Gündem’in 2022’de Doz’dan çıkan 160 sayfalık “Darê Şikestî” (Kırık Ağaç) eserini, yine yakın zamanda Avesta Yayınlarından çıkacak olan Ahmedê Mirazî’nîn 130 sayfalık “Bîranînêd Min” (Hatıralarım) eserini örnek verebiliriz.

Tabii bizim ulaştıklarımız var, ulaşamadıklarımız var. Hepsine ulaşmak, hepsinin ismine burada yer vermek gücümüzün dışında. Bir de hatıra türü, biyografi ya da tarihi eser arasında kalan eserler var. Misal buna Mesut Barzani’nin hem tarihi hem de biyografik eseri olan “Bo Dîrokê” (Tarih İçin) eserini örnek verebiliriz. Tarihi ve biyografik olan bu eser aynı zamanda hatıra türüne girmez mi? 216 sayfa olan kitap 2021’de Avesta Yayınlarından çıkmıştır. Bu yüzden örnekleri sınırlı tutuyoruz. Şimdi asıl konumuza olan Mehmet Öncü’nün “Hatıralarım” eserine geçebiliriz. Eserin alt başlığı “Jiyanek, Bajarek û Dewranek” (Bir Hayat, Bir Şehir ve Bir Devir). Bu başlık dahi eserin içeriği hakkında bizi sağlam bilgiler vermektedir.

İsmimin Hikâyesi, Soy ismimin Hikâyesi, Harhar Mahallesi, Babamın Durumu ve Çocukluğum, Ailenin Hikâyesi, Annem Qulot’un Hikayesi, Babam Husê Horê’nin Hikayesi, Anneannem Zênewa Kinik’in Hikayesi… Şehrim Adıyaman, Kardeşlerim, Okul Dönemleri, Üç Kemal’in Trajedisi gibi başlıklar bize kitap hakkında bir fikir vermektedir.

Mehmet Öncü kırk küsur yıldır Kürtçe eserler veren, özellikle Kürt folklorunda önemli eserlere imza atan bir yazardır. Bu eserinde yaşadıkları ve şahit olduklarını Adıyaman şehrini merkeze koyarak anlatmıştır. Çok akıcı ve zengin bir anlatımla eser hemen kendini okutmaktadır. Öncü bu eserle ne yapmaya çalışmaktadır? Yazar eserini altmış yaşından sonra kaleme aldığı için eserde hatıra türüne ait bütün özellikler bulunmaktadır. Mesele yazar kendi hayatından örnekler verirken bizlerden kendi yaşadıklarından ders almamızı istemektedir. Ya da sahip olduklarınızın kıymetini bilin, demek istemektedir. Öncü bütün samimiyetiyle yaşadıklarını anlattığı için onun yaşadıklarından ders almak, kaçınılmaz oluyor. Yaşanmış olaylara ve kişilere yer vermesi açısından tarihi bir belge niteliğindedir Öncü’nün eseri. Yazar dürüstlüğü ve objektifliği burada da ortaya çıkıyor. Her şeyi öyle açık ve net gözlerimizin önüne seriyor ki biz yazara güvenmekle kalmıyoruz, kendimizi onun yerine de koyuyoruz. Yazar adeta yaşadığı dönemimin panoramasını çizmektedir. Tarih, yer ve isim belirterek, nerede, ne zaman, ne olmuş, tarafız gözlemleriyle ortaya koymaktadır. Bu yüzden her satırda Adıyaman kokusu yayılıyor, her paragrafta ülkenin ruh halini kendini hissettiriyor.

Olaylar sebep-sonuç dairesinde ortaya konulduğu için kolaylıkla sorduğumuz sorulara cevap bulabiliyoruz. Aslında yazarın da bizden istediği bu: Kendinize sorular sorun, sorgulayın, benim gibi. Ben kendimi sorular sordum, hep sorguladım. Bu eser, bu soru ve sorguların dış yüzeyi. Öncü olabildiğince objektif ve tarafsız kalmaya çalışmış. Yaşadıklarını da “ben bunları, böyle ve bu sebeplerden dolayı yaşadım, kararı siz okurlara bırakıyorum” minvalinde anlatıyor. Anlatımıyla ne okuru manipüle ediyor ne de ona baskı kuruyor.

Kitabın en önemli özelliklerinden biri kanımca yazarın dili. Folklora hâkim olan yazar Kürtçeyi çok iyi kullanmaktadır, dile hâkimiyetinin bütün imkânlarından faydalanmaktadır. Onun dili yapay ve yüzeysel değildir. Bilakis hayatın, insanın, toplumun ve toprağın içinden çıkmış duru, doğal, zengin ve akıcı bir Kürtçedir. Yazar eserini dönemlere ayırarak hem daha iyi anlaşılmasını hem de okurun kolaylıkla okumasını sağlamaktadır.

Sonuç olarak hatırat türü edebiyatta önemlidir. Kürt yazarlar bu alanda çok önemli eserleri kaleme almıştır. Bunlardan biri de Mehmet Öncü’dür. Öncü bu eseriyle bütün geçmiş birikimini, tecrübelerini, acılarını, hayallerini, umutlarını, hayal kırıklıklarını vs. tarafsız ve samimi bir anlatımla ortaya koymuştur. 1

1-Mehmet Öncü, 2025, Hatıralarım, Sitav Yayınları, Van

 

Kaynak: kitap haber

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER