Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN!

Bugün bayram... Bayramınız mübarek olsun... Bu günleri vesile kılarak, aramızda zamanla oluşmuş bulunan kırgınlıklarımızı bir kenara bırakmalı ve bu bayramı ‘yeniden´ kardeşliğin tesisi için değerlendirebilmeliyiz..

KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN!

"Bugün bayram günü derler, âlem eğleşir... Dertliler oturup derdim/iz söyleşir"

"Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla!

1- Muhakkak Biz, sana Kevser’i verdik. 2- Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!
3- Doğrusu sana kin besleyendir soyu kesik olan! (Kevser Suresi)"

Atamız İbrahim(a)´den İsmail(a) örnek gösterilip sadakat timsali sayıldığı ve o vesileyle bize miras kalan ve peygamber(s) ile sünnetleşen, o günden bugüne devam eden kurban geleneği, hiçbir inanç bazlı (itikadî) değişikliğe uğramadan devam ede gelmiştir.

Bu bayramda, umut ederiz ki arınma, silkinme cehd ve çabasıyla bizlere bayram olarak hediye edilmiş bir ibadetin esaslı parçası olup bu yılda bizlere rahmet kapılarını açmış olsun!

İnşaallah Rabbimiz bizlere idrak edeceğimiz bu bayram vesilesiyle rahmet kapılarını açacaktır, ama rahmete ulaşabilmek ve Rabbimize layıkıyla kulluk edebilmek için önce kendi öznelliğimiz açısından, gerek küresel ve gerekse de yerel ölçekte bağımsız olmamız gerekir.

Maddi planda birçok şeye bağımlı olan zihin ve ruha sahip bir Müslüman, Rabbine neyi kurban edecek, nasıl ve ne şekilde bayram havasını teneffüs edecek ve bayrama ulaşacaktır?

Allah©’a kulluk özgürlüktür, ama kısacası maddeye yönelik bir kölelikle bayramın anlamı idrak edilip ondan tat alınabilir mi?

Tabii ki de hayır!

Aynı zamanda da zor!

Bunlarla birlikte, bu güzel günde karamsar tablolar çizip bedbin olmamalı insan, ama kendi kimliğimiz öteden beri birtakım sebeplerden dolayı, hak ettiği değeri bulamadığı için, çoğu kez insan ”bayram gelmiş neyime…” düşüncesine de kapılmıyor değil…

Bununla birlikte gerek küresel ölçekte öteden beri var olan ekonomik sıkıntılar, buna bağlı daralmalar, yanı başımızda Suriye’de “sözde” Esed cuntasını deviren gücün, ya da güçlerin, hiçbir özeleştiride bulunmadan büyük şeytan ile anlaşma yoluna gitmeleri; hem orada “aydınlık bir gelecek için mücadele ettiğini düşünen, ama hayal kırıklığına uğradığını değerlendirdiğimiz fertler ve çevreler ile “orada iyi şeyler olacak” umuduna kapılan, ama Amerikan bayrağının büyük bir iştiyakla göndere çekilmesini ibretle izleyen bizlerin umudunu da –bayrama rağmen- kırmaktadır.

En az bunun kadar, hatta ondan da önemli bir konumu bulunan –ve salt dünya ile İslam dünyasının terk ettiği- Gazze’nin durumu ise içler acısı…

Bu durumu izah etmek için, değil makale, değil bir cümle, hatta bir tek kelime dahi bulmak zorlaşmış ki, o kelimelerde boğazda düğümlenmiş durumda.

Yinede bu acılı durumlara rağmen, Rabbimizin "venhar!" yani 'kurban kes' emrine uyacak, sırf O'nun rızası için kan akıtacağız; bununla birlikte ibadet görevimizi yerine getirecek: yakınımızdan başlamak üzere yoksullarımızı gözetecek, toplumsal görevimizi yerine getirmeye çalışacağız...

Evet, bugün, birçok eksiğe ve gediğe rağmen bayram…

Hangi durumda olursak olalım, Allah©´ın bizlere armağan ettiği bayramları âdet olsun diye kutlamaktan ziyade, dostluğa, kardeşliğe ve en önemlisi de güvene dayalı olarak 'yeniden´ adım atma adına vesile kılalım, sevelim, sevilelim, sevinelim ve sevindirelim.

Bu bayram vesilesiyle sevinmemiz adına, en azından silahların susması, kanın bir daha dökülmemesi ve hemen her anda eşitlik ve adalet içre kardeşliğin tesisi için “karşılıklı olarak” oluşan, oluştuğu görülen, devamı için “sivil ve resmi konumda” hep birlikte çalışmamız gereken barış süreci de bir nevi arefe günümüz olarak kayda geçmeli…

Evet, sıkıntılarımız, krizlerimiz ve içerisinde debelendiğimizi düşündüğümüz kaoslarımız olabilir. Acı ve ızdırap içerisinde çeşitli eziyetlerle uğraşıyor olabiliriz,

Hatta kendi vatanımızdan uzaklarda mülteci konumunda olabilir, bir nevi sürgün yaşayabilir, 'özgürlüğümüz´ zalimler ve zulüm sistemlerince elimizden alınmış da olabilir. Vatansız, yurtsuz kalabilirdik, ama asla umutsuz olmamalıydık. Zira umutsuz olmak insanı boşluğa düşürür, bunalıma sürükler ve bizleri hemen her konuda çaresiz bırakır, yoksunlaştırır.

Buna benzer bir şekilde, sıla-yı rahim imkânından yoksun da olabiliriz. Birkaç saatlik mesafede bulunan köyümüze, kasabamıza, şehrimize, ‘vatanımıza´ gidemeyebilir, oralardan, havasından, suyundan mahrum kalabilirdik, ama umudumuzu diri tutacak ve her bayram olduğu üzere bu bayramımızı da ailemiz, ‘varsa´ yakın akrabalarımız, dostlarımız ve en önemlisi de yüzü bizimle birlikte aynı kıbleye dönük bulunan Müslüman kardeşlerimizle bayramlaşmalı, musafaha etmeli ve birbirimizde kardeşçe, dostça sarılmalıydık.

Bu günleri vesile kılarak, aramızda zamanla oluşmuş bulunan kırgınlıklarımızı bir kenara bırakmalı ve bu bayramı ‘yeniden´ kardeşliğin tesisi için değerlendirebilmeliyiz..

Bu vesile ile bayramınız mübarek olsun deriz? Yine bu vesileyle Çıra Yayın Grubu(Çıra YayınlarıHaberduruş.com, farklibakis.Net)adına kurban bayramınızı kutlar, hayırlara vesile olmasını yine O´ndan dileriz.

ÎD MUBAREK!

CEJNA WE PÎROZ BE!

 ROŞONé ŞIMA BIMBAREK BO!

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN!



Anahtar Kelimeler: KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN!

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER