KÜLTÜREL VE ZİHİNSEL SÖMÜRGECİLİK BELİRTİLERİ? CEZAYİRLİ BAKAN´IN BM´DE FRANSIZCA KONUŞMASINA TEPKİ

Cezayir Dışişleri Bakanı Abdulkadir Mesahil´in Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurulu´nda konuşmasını Fransızca yapması ülkede tepkiye neden oldu.

KÜLTÜREL VE ZİHİNSEL SÖMÜRGECİLİK BELİRTİLERİ? CEZAYİRLİ BAKAN´IN BM´DE FRANSIZCA KONUŞMASINA TEPKİ

27. 09. 2018 Perşembe

Cezayir Dışişleri Bakanı Abdulkadir Mesahil´in Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu´ndaki konuşmasını Fransızca yapması ülkesinde tepkiyle karşılandı.

Cezayir´in İslami eğilimli en büyük partisi Barış Toplumu Hareketi´nden yapılan yazılı açıklamada, "Dışişleri Bakanı´nın BM Genel Kurulu´na hitap ederken yabancı bir dil kullanması ulusal egemenliğin ihmali, anayasanın ihlalidir." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, karar sahiplerinin milliyetçilik konusunda sıkça yaptıkları atıflara rağmen bu tür olayların samimi olmadıklarını gösterdiği kaydedildi.

Barış Toplumu Hareketi milletvekillerinden Nasır Hamdaduş da yaptığı açıklamada, "Son zamanlarda Dışişleri Bakanı´nın BM´de yaptığı gibi Cezayir´de bazı bakanlar ve üst düzey yetkililerin, ulusal resmi dillerimiz yerine Fransızca kullanması açıkça anayasaya saldırı ve egemenlik ihlalidir." ifadesini kullandı.

Bakan Mesahil´in uluslararası bir platformda Fransızca konuşması sosyal medyada da tepki gördü. Cezayirli sosyal medya kullanıcıları resmi dili Arapça olan bir ülkenin Dışişleri Bakanı olarak Mesahil´in yabancı dille hitap etmesini eleştirdi.

Konuya ilişkin Cezayir hükümetinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel´in 17 Eylül´de gerçekleştirdiği Cezayir ziyareti sırasında da benzer bir durum yaşanmıştı.

Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya, Merkel ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında Arapçadan Almancaya tercüme yapacak mütercim bulunmaması nedeniyle Fransızca konuşmak zorunda kalmış, bu da ülkede tartışmalara neden olmuştu.

Ülkedeki üst düzey yetkililerin Fransızca konuşması daha önce de ülkede defalarca gündeme gelmiş, parlamentoda bu konuda gensorular verilmişti. Cezayirli yetkililer her seferinde bunun sadece uluslararası platformlarla sınırlı kaldığı ve kural olmadığı yönünde savunmada bulunmuştu.