Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Küllerimizden Bir “Biz” Ararken

Ersin Tek yazdı:

Küllerimizden Bir “Biz” Ararken

Devlet, kâğıt üzerindeki bir kurum değildir; insanın yeryüzündeki umudunun biçimidir. Bir ülkede insanlar artık umutlarını kendi devletlerinde değil, uzak ülkelerin gökyüzünde aramaya başlamışsa, orada önce vatandaşlık değil, gelecek ölmüştür.

Bugün birçok Ortadoğu ülkesinin sessiz meydanlarında savaş ve yorgunluk dolaşıyor. Gençler bavullarını umutla değil, iç burukluğuyla hazırlıyor. Kalanlar, “belki bir şey değişir” diyerek sabrın son halkasına tutunuyor. Fakat hepimiz biliyoruz ki bir ülke, kendi insanının içinden “gitme isteği” doğuyorsa, sadece ekonomik kriz yaşamıyordur; anlam krizi de yaşıyordur.

Bir zamanlar bu insanları “millet” kılan şey, ortak bir rüya idi. O rüya şimdi ekran ışıklarında, sloganik seslerde, çıkar hesaplarında, savaş naralarında yitip gitti. Devlet, halkının kalbinde yankılanan bir duygu olmaktan çıkınca, vatandaş da bir kimlik kartına sıkıştı. Oysa devlet, insana onur veren bir sözleşmedir; vergi ödeyen değil, hayal kuran insanlarla yaşar.

Siyaset, bu sözleşmenin dili olmalıydı. Ancak yıllardır siyaset, ya bir korkunun ya da bir çıkarın tercümanı durumunda. Partiler “halkın iradesi” adına konuşurken, halkı unuttular; birbirine benzeyen yüzler, farklı renklere boyanmış aynı çıkar halkalarını çevirmeye başladı. Söz, özünü yitirdi.

İnsanlar artık ne sağcı ne solcu, ne laik ne dindar. Hepsi, bir adalet ve gelecek arayışının çocukları. Çünkü hiçbir kimlik aç bir sofrayı doyurmuyor; hiçbir slogan ve ideoloji, işsiz bir gence umut olmuyor. Bu yüzden eski “ben”lerin dünyası çökerken, yeni bir “biz”in tohumları filizleniyor.

Bu “biz”, bir kesime değil, bir vicdana ait. Bir çıkar grubuna değil, bir ahlâk fikrine yaslanıyor. Artık kimse liderlerin gölgesinde yürümek istemiyor; insanlar adaletin ve ortak aklın ışığında yürümek istiyor.

Yeni Ortadoğu, ancak böyle bir toplumsal bilinçle doğabilir.

Ne ithal ideolojilerle, ne kalıplaşmış kutuplaşmalarla…

Yeni Ortadoğu, kendi vicdanının sesini duyan insanlarla yükselebilir.

Yeni siyaset, artık “nasıl kazanırız” sorusuna değil, “nasıl haklı kalırız” sorusuna cevap vermelidir.

Çünkü bir toplumun dirilişi, iktidar değişiminde değil, zihniyet değişiminde başlar.

Biz, tam da o eşiğe geldik:

Artık şapkamızı değil, zihnimizi değiştirmek zorundayız.

Belki de mesele, yeni bir lider, yeni bir ülke aramak değil; yeni bir “biz” olmayı öğrenmektir.

Çünkü “biz” olmayı başaramayan her toplum, bir gün kendi “ben”lerinin enkazı altında kalacaktır.

 

Kaynak: farklı bakış



Anahtar Kelimeler: Küllerimizden “” Ararken

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER