KONUKLARA İKRAMLA BAŞLADI DONDURMACI OLDU

Erzincan´ın Kemaliye ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki Emine Özer´in, misafirlerine ikram etmek için yapımına başladığı dondurma, geçim kaynağı oldu.

KONUKLARA İKRAMLA BAŞLADI DONDURMACI OLDU

 Erzincan´ın Kemaliye ilçesinde 66 yaşındaki Emine Özer´in köye geldiğinde misafirlerine ikram etmek için başladığı dondurma yapımı, geçim kaynağı oldu.

Emine Özer, Kemaliye ilçesi Dutluca köyüne geldiği yıllarda eşi Fikret Özer´in hazırladığı malzemeyi keçi sütü ile karıştırıp yaptığı dondurmayı önce komşularına ikram etti. 

Çevreden gelen talep üzerine işi büyütme kararı alıp köy yakınındaki Erzincan-Malatya karayolunda pastane açan Özer, 2003 yılında Türkiye İsrafı Önleme Vakfı´ndan (TİSVA) bin lira aldı.

Bu para ile 5 keçi ve bir dondurma makinesi alarak pastanede dondurma yapımına başlayan Özer´in şu sıralar 50 keçisi, 60 keçi yavrusu ile 3 dondurma makinesi bulunuyor.

Pastane yakınındaki bir alanda beslediği keçilerinden elde ettiği süt ile dondurma yaparak geçimini sağlayan Özer, sabah erken saatlerde keçilerin yemlerini verip sağım işini yapıyor.

Sağdığı sütü pastaneye götürüp süzen Emine Özer, daha sonra sütü kaynatıp dondurma üretimine başlıyor. Özer, ürettiği dondurmayı pastahanesindeki müşterilerinin yanı sıra çevre illerde de satıyor.

Emine Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ürettiği dondurmayı satarak geçindiğini anlatarak, şunları dile getirdi:

"Keçi sütünden dondurma, peynir ve künefe yapıyoruz. 66 yaşındayım ve gençlere örnek olmak istiyorum. Köye geldiğimde hiç kimse hayvan beslemiyordu, ekim yapılmıyordu. Burada tarla ektim ve herkese ekmelerini söyledim. Şimdi çok şükür köyde ekilecek yer kalmadı. Bir kaç tane de küçükbaş sürüsü oldu. Gençlerin, eli iş tutanın, gücü olanın çalışması taraftarıyım, boş oturmayı sevmiyorum." dedi

"Üretimin olduğu yerde bereket olur"

Yapmayı planladığı çok projesinin olduğunu anlatan Özer, yaşı itibarıyla gücünün olmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Üreten toplum gelişir, üretimin olduğu yerde bereket olur, istiyorum ki herkes bir şeyler üretsin. Ankara´da 45 sene kaldım. Eskiden keçilerimiz koyunlarımız vardı. Ankara´da 45 yıl bu işten uzak olmama rağmen geldim hiç yabancılık çekmedim. Şehirde beni saraya koysanız ben keçilerle, tavuklarla, tarlayla bahçeyle uğraşmayı tercih ederim. Büyük şehirler artık insanları yoruyor."

Özer, bulundukları alanın Erzincan´ın en uçtaki ve Malatya sınırı yakınında yer alan köyü olduğunu anlatarak, ürettikleri dordurma ve diğer ürünleri çevre illere de satarak geçindiklerini aktardı.

Emine Özer´in eşi 75 yaşındaki Fikret Özer de eşinin, işin mimarı olduğunu söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

"Eşim köye gezmeye gelirken bana ´3-5 kilogram sütten dondurma yapacak malzemeyi hazırla ben orada misafirlerimize ikram ederim´ diyordu. Dondurma üretimimiz böyle başladı. 3-5 kilo dondurma yapacak malzemeyi hazırlayıp eşime veriyordum, eşim burada keçi sütünden dondurma yapıyordu fakat talep artınca eşime makine göndermek mecburiyetinde kaldım. Köyde bir makine ile başladık sonra talebi karşılayamaz hale geldik."

Fikret Özer, üç makine ile dondurma üretmelerine rağmen talebi karşılayamadıklarını sözlerine ekledi.