T24’ten Ceren Bayar’ın, “konu ile ilgili” haberi…
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun eski TBMM başkanlarını dinleyeceği 7'nci toplantısı başladı. Eski Meclis başkanlarından Hikmet Çetin, silah kullanmayan örgüt üyelerinin hemen affedilmesi gerektiğini söyledi. Çetin, Kürtler ve Türklerin çok iç içe girdiğini ifade ederek, "100 defa referandum yapsanız bağımsızlık çıkmaz" dedi.
Yeni çözüm süreci kapsamında TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 7'nci toplantısını gerçekleştiriyor. Komisyonda bugün, eski TBMM başkanları konuşacak.
Komisyon, sırasıyla şu isimleri dinleyecek:
Hikmet Çetin
Ömer İzgi
Bülent Arınç
Köksal Toptan
Mehmet Ali Şahin
Cemil Çiçek
İsmet Yılmaz
İsmail Kahraman
Binali Yıldırım
Mustafa Şentop
Hikmet Çetin: Eylemi olmayan örgüt üyeleri hemen affedilmeli
Komisyon toplantısında söz alan ilk isim TBMM'nin 20'nci başkanı Hikmet Çetin oldu. Çetin, sözlerine Devlet Bahçeli'yi kutlayarak başladı.
Bir eylemi olmayan örgüt üyelerinin hemen affedilmeleri gerektiğini söyleyen Çetin, "Onların evlerine gitmesinin yollarını açmak lazım" dedi.
"Silah kullananları affetmek şu aşamada zor"
"Dağdan gelenler ne olacak?" diye soran Çetin, "Silah kullanmış, insanları öldürmüş insanları bu aşamada affetmek zor. Toplumun arasında dolaşamazlar. Çok sorunlu bir konu. Dağdaki belki de 15-20 kişiyi yurt dışına göndermek lazım. İsveç, Norveç, Danimarka, Güney Afrika olabilir" şeklinde konuştu. Çetin, "Zamanı geldiğinde bu isimlerin de affedilebileceklerini bilmesi gerekir. Şu aşamada zor" dedi.
Örgüt üyeleriyle ilgili bir sınıflandırma yapılması gerektiğini ifade eden Çetin, herhangi bir olaya karışmayanların hemen affedilmesi gerektiğini söyledi. Silah kullananlar için de "Çaresiz yargılanacaklar ama onların da zamanı geldiğinde affedileceklerini bilmesi gerekir" dedi.
"'Kürt'le evlenmem, Türk'le evlenmem' diyenle karşılaşmadım"
Kendisine zaman zaman "Kürt devleti kurulacak mı?" diye sorulduğunu belirten Çetin, Avrupa Parlamentosu'nda katıldığı bir toplantıda yaptığı sunumu aktardı. Türkiye'deki Kürtlerin Kürt sorunundan dolayı Avrupa'ya gitmediğini bu toplantıda ifade ettiğini belirten Çetin, "Kürt ve Türk Amerika'nın siyah ve beyazı gibi değil. Din aynı, mezhep aynı. Ben şimdiye kadar ‘Kürt'le evlenmem, Tür'le evlenmem' diyen biriyle tanışmadım" dedi.
"Kürtler Avrupa'ya gitmedi, İstanbul'a, İzmir'e gitti"
Çetin, şöyle devam etti:
“Avrupalılara ‘Size gelmediler' dedim. Çünkü terör olayı ayrı halkın davranışı ayrı. Onlar Antalya'ya Mersin'e gittiler, İzmir'e İstanbul'a gittiler. ‘Terk edeceğim ülkeyi' demediler. Halklar arasında bir şey yok.”
"İstanbul'daki 3 milyon Kürt'e ne diyeceksiniz?"
Kendisine ‘Kürt devleti kurulur mu?' diye soranlara "Kurulabilir ama Türkiye bunun içinde olmayacak" dediğini ifade eden Çetin, "Çok iç içe girmişiz. İstanbul'daki 3 milyon Kürt'e ne diyeceksiniz? 'İstanbul'u terk edin‘ mi diyeceksiniz. Irak'taki Kürtler izinle gidiyordu Bağdat'a. Suriye‘dekilerin kimliği yok. Türkiye böyle değil. Türkiye'de Güneydoğu'dan fazla Kürt Türkiye'nin başka yerlerinde var. çoğunlukla bölgeyi terk ettiler" diye konuştu.
"100 defa referandum yapsanız bağımsızlık çıkmaz"
Çetin şöyle devam etti:
"Kürt devletinin kurulacağına hiç inanmadım. 100 defa referandum da yapsanız ‘bağımsızlık çıkmaz' Türkiye'nin bu telaşının gereksiz olduğuna inanıyorum."
Silahları yakanlar Öcalan'a bir mektup gönderdiklerini dış basından öğrendiğini kaydeden Çetin, "İçeriğini öğrenemedim ama burada ne söylendiği çok önemli. Umarım şu anda adada olanlar bu konuyu öğrenerek açıklar" dedi.
Ömer İzgi: Suç işleyen herkes cezasını çekecektir
Çetin'in ardından 21'inci Meclis Başkanı Ömer İzgi söz aldı.
Çocuk yaşta örgüte katılmış ancak eline silah almamış olanların hukuki durumları ile ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini kaydeden İzgi, "TBMM'nin temel görevi tam da bundan ibarettir. Bu özel durumu fırsat sayarcasına başka talepleri olanlara kulak verilmesi, süreci sekteye uğratır. Suç işleyen herkes, mutlaka cezasını çekecektir" ifadelerini kullandı.
Gerekiyorsa Anayasa değişikliği de yapılacaktır
İzgi şöyle devam etti:
"Yapılacak düzenlemeler için yasa çıkarmak gerekiyorsa yasa çıkarılacak, Anayasa değişikliği yapılması gerekiyorsa o da yapılmalıdır. TBMM'nin yapamayacağı bir şey yoktur. Ancak Anayasa'nın ilk üç maddesi ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen altıncı maddesi değiştirilemez. Odak noktamız, fesih ve buna bağlı düzenlemeler olmakla birlikte, gerekiyorsa Anayasa değişikliği de yapılacaktır."
66. Madde önerisi
Anayasa'daki "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" ifadesini içeren 66'ncı maddesinin değiştirilebileceğin belirten İzgi, 1924 Anayasanın 88. maddesindeki "Türkiye ahalisine din ve ırk ayrımı olmaksızın vatandaşlık itibarı ile Türk denir" ifadesinin Anayasa'da yer alabileceğini söyledi.
Bülent Arınç: Kuru hamasetle yola çıkılmaz
Komisyonda söz alan üçüncü isim Bülent Arınç oldu. Arınç, belediye başkanlarının, milletvekillerinin tutuklandığını hatırlatarak Kürtlerin esas olarak eşit vatandaş olmak istediklerini söyledi ve "Kuru hamasetle yola çıkılmaz. Kardeşiz, etle tırnağız deniyor. Bunlar tali gerçekler" dedi.
Arınç: Deniz bitti, gemi karaya vurdu
Arınç, şöyle devam etti:
“Geldiğimiz nokta denizin bittiği, geminin karaya vurduğu bir noktadır. Eli yukarıdan tutarak başlatan Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanının kararlılığı iradesi ve komisyonun çalışmaları işin yürütücüsü olacaktır.”
En çok DEM'den çekiniyorduk, DEM öncü oldu; takdir ediyorum
DEM Parti'nin tutumunu olumlu bulduğunu kaydeden Arınç, "Bu süreçte hepimizden daha gayretli, iyi niyetli" dedi ve şöyle devam etti:
“En çok onlardan çekiniyorduk Onlar öncü olma rolünü kabul ettiler. Onları takdir ediyorum.”
Selim Sadak'ın ülkesine dönmesi gerekiyor
DEP eski milletvekili Orhan Doğan, Selim Sadak, Hatip Dicle ve Leyla Zana ile yıllar önce birlikte siyaset yaptıklarını belirten Arınç, Yurt dışına gitmek zorunda kalan Selim Sadak'ın hasta olduğunu öğrendiğini söyledi ve Selim Sadak ve yurt dışındaki siyasetçilerin ülkelerine dönmeleri gerektiğini ifade etti.
Bahçeli bu kadar yukarıdan başlamasaydı bu kadar ileri gidemezdik
Bahçeli'nin ilk çıkışının kendisini de şaşırttığını anlatan Arınç, "Bu kadar yukarıdan başlamasaydık bu kadar ileri gidemezdik. Şok edici bir çıkışla başlamalıydı" dedi.
Sinir uçlarına dokunacak hiçbir söz kullanmayın
Kullanılan dile dair uyarılarda da bulunan Arınç, "Geçmişe ait hangi söylemleri kullandıysanız bunları unutun" dedi.
Bu sürecin paydaşı olanların sinir uçlarına dokunacak hiçbir söz kullanmaması, konuşanların susturulması gerektiğini kaydeden Arınç, "Tarihi tersine çeviremeyiz. Yeni başladığımız yol konvansiyonel silahlarla harp yapılması değildir. Yeni metotlarla yeni heyecanlarla bu süreci sonlandırmamız lazım" dedi
Toplumsal mutabakatın bulunduğunu belirten Arınç, Türkiye'nin yerelde ızdırap yaşadığını söyledi ve ülkenin yüzde 90'ının bu süreci onaylayacağını ifade etti.