KÂĞIT FABRİKAMIZ KALMADI, AMA? İSTANBUL´UN FRANKFURT GİBİ YAYINCILIĞIN MERKEZİ OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR

İBB 1. Başkan Vekili Selamet, Frankfurt´taki fuarın kültürel bir organizasyon merkezi haline geldiğinin altını çizerek, İstanbul´da gerçekleştirilecek benzer organizasyonların da turizm, kültür ve ülke ekonomisi açısından önemli olduğunu söyledi.

KÂĞIT FABRİKAMIZ KALMADI, AMA? İSTANBUL´UN FRANKFURT GİBİ YAYINCILIĞIN MERKEZİ OLABİLECEĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR

13. 10. 2018 Cumartesi

Türk yayıncılar, Frankfurt´ta düzenlenen ve dünyanın önemli kitap fuarlarından ilki olarak kabul edilen "Frankfurt Kitap Fuarı"na yoğun bir katılım gösterdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 1. Başkan Vekili Ahmet Selamet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İBB´nin İstanbul odaklı kültür hizmetlerinde bulunduğunu belirterek, "Benim gördüğüm şu, burası gerçekten çok önemli bir kültür organizasyonu. Dünyanın belki en önemli, en büyük fuarlarından birisi ve burada hem Türk kültürünün hem de Türk matbuatının tanıtılması anlamında çok önemli bir fonksiyon icra ettiğimizi düşünüyorum." dedi.

Fuarın parasal organizasyon ya da ticari bir merkez olarak görülmemesi gerektiğini dile getiren Selamet, "Burayı, ülkelerin, ülke insanlarının ve kitapseverlerin bir araya geldiği, birbirleriyle iletişim halinde oldukları bir mekan olarak görmek lazım. Türkiye için de çok önemli. İlerideki yıllarda da Türkiye´de buna benzer organizasyonların yapılmasının hayalini kuruyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Selamet, Frankfurt´taki fuarın 70 yıllık geçmişiyle kültürel bir organizasyon merkezi haline geldiğinin altını çizerek, İstanbul´da gerçekleştirilecek benzer organizasyonların da turizm, kültür ve ülke ekonomisi açısından önemli olduğunu söyledi.

Türkiye´nin coğrafi anlamda da önemli bir yerde olduğunu vurgulayan Ahmet Selamet, şunları kaydetti:

"Batı´dan ve Doğu´dan gelenlerin orta noktasında bulunuyoruz. Bu avantajı kullanmak, hem Orta Asya´ya hem Afrika´ya hem de Avrupa´ya yakın olmak adına herkesin civardan gelip toplanabileceği bir merkez olmanın avantajını İstanbul´da kullanabiliriz diye düşünüyorum. Elbette ekonomi her şey değil. Kültürsüz ekonominin bir anlam ifade etmediğini de dünyaya haykırmamız gerekiyor."

"Önümüzdeki yıllarda daha güçlü katılımlar için hazırlık yapacağız"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür A.Ş Genel Müdürü Kemal Kaptaner de fuara 100´den fazla ülkenin katıldığını aktararak, "Dolayısıyla biz de Türkiye ekibiyle birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi´ni temsilen katılmak istedik. Bunun iki önemli sebebi var. Hem tüm dünyadan yayıncılarla, kitapseverlerle buluşmak için. Almanya´da 4 milyona yakın Türk yaşıyor. Onlara birtakım yeni yayınlarımızı tanıtmak ve ulaştırmak için fuara katıldık. Dolayısıyla hem dünyaya hem de Almanya´daki Türklere ulaşmak için Frankfurt çok önemli." diye konuştu.

Fuarın çok sayıda yayıncıyla tanışmalarına vesile olduğuna da dikkati çeken Kaptaner, baskı teknikleri, tasarım ve grafik gibi alanlardaki gelişmelerin ufuk açıcı olduğunu ve Türkiye´deki yayın sektörünün gelişmesine vesile olduğunu kaydetti.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, Frankfurt Kitap Fuarı´nın kitap ve kültür pazarı olduğunu ifade ederek, "Herkes burada. Dünya ülkeleriyle ilişki kurmak, alışveriş ve telif satışı yapmak ayrıca kültürler arasında ilişki anlamında bu fuar çok önemli. Önümüzdeki yıllarda daha güçlü katılımlar için hazırlık yapacağız." dedi.

İTO´nun, kitabı, kültürü ve sanatı yakından desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini söyleyen Kuralay, "Çünkü kitap, sanat aynı zamanda kültür ekonomisinin bir parçası, kültür ekonomisinin bir ürünü. Sadece kültür, sanat bağlamında bakmamak gerekiyor, ekonomik bağlamda da bakmak lazım. Eğer kültür sektörünü dünyanın ilk beşine çekebilirsek ilk on ekonomiye de girebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

İsrafil Kuralay, Almanya´da çok sayıda Türk yaşadığının altını çizerek, şöyle konuştu:

"Aslında bunlar da çok büyük bir potansiyel. Biz bugüne kadar bunlardan istifade etmedik Türkiye olarak. Türkçe konuşan, Türkiye´yi seven ve Türkiye ile bağlantısı olan insanlar içerisinde yazarlar, entelektüeller, mütefekkirler var. Onlarla da ilişki kurarak kültür endüstrimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor."

"Türkiye ikinci defa konuk ülke olmuş gibi"

Basın Yayın Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Kısakürek, fuarın bu sene daha hareketli olduğunu aktararak, "En son 2008´de 40 yayıncıyla gelmiştik buraya. Bu yıl da 10´u çocuk, 20´si yetişkin olmak üzere 30 yayıncı burada. Ayrıca bizden başka Kültür AŞ, Bahçelievler Belediyesi, Zeytinburnu Belediyesi var. Yedi ajansın standını gördüm. Altı matbaamız var. Dolayısıyla bu yıl sanki Türkiye ikinci defa konuk ülke olmuş gibi." ifadelerini kullandı.

Türk yayıncıların yoğun bir şekilde çalıştığının altını çizen Kısakürek, şöyle devam etti:

"Gördüğüm kadarıyla yayıncılarımızın büyük çoğunluğu randevular arasında koşturmaktan, matchmaking programlara gitmekten otellerine yorgun argın dönüyorlar. Sabahları yine randevulara yetişmek için koşturarak fuara geliyorlar. O bakımdan faydalı. Bir de bu yıl uzun zamandan beri yapmak isteyip de yapmadığımız Türkiye´yi anlatan bir broşür dağıtıyoruz. Bu da Türkiye´de neler oluyor diye sordukları zaman onlara cevap veren küçük bir dergi gibi oldu. Sanırım bu yıl o yüzden Frankfurt Kitap Fuarı Türk yayıncılar açısından başarılı geçecek."

"Frankfurt Kitap Fuarı, krizi fırsata çevirmek için önemli"

April Yayıncılık Editörü Nazlı Berivan Ak, yayınevi olarak İstanbul Ticaret Odası´nın sağladığı alanda kitaplarını tanıttıklarını söyleyerek, "Aslında hepimizin hedefi, iyi kitaplar bulmak olduğu kadar kendi edebiyatımızı, Türk edebiyatını dünyaya tanıtmak. Bu yönde görüşmelerimizi yapıyoruz ve son derece olumlu geçiyor. Birtakım farklılıklar hissediyorum bu yıl. En başta da artık uluslararası yayıncıların polisiye temalı kitaplara özel ilgisi olduğunu görüyorum. Artık yeni, taze bir şeyler bulmak istiyorlar. Daha birkaç saat önce yaptığım toplantıdaki soru şöyleydi, ´Türkiye´nin Tarantino´su var mı? Türkiye´nin Chuck Palahniuk´u var mı? Bize bu tarz kitaplar önerebilir misiniz?´ Bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum." dedi.

Fuara katılan Türk yayıncılarının her birinin farklı alanlarda yayın yaptığına işaret eden Ak, bu anlamda da birbirlerine kitaplar, yayıncılar ve çevirmenleri yönlendirdiklerini söyledi.

Ak, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ile ekonomik meselelerin de fuarın ana konularından olduğunun altını çizerek, şu bilgileri verdi:

"Yaptığımız toplantılarda aslında ilk beş dakikayı Türkiye´deki durumu açıklayarak geçiriyoruz. Ancak bunu da avantaja çevirmek gibi bir durum hissediyorum ben. Yayıncılar Birliği´nin yaptığı açıklama ve telif ajanslarının kendi çalıştığı ajanslarla bilgilendirme toplantıları bizim çok işimize yaradı. Daha önce çok yüksek teliflere alabildiğimiz kitapları şimdi daha makul tekliflerle görebiliyoruz, alabiliyoruz. Aslında krizi fırsata çevirmek için Frankfurt Kitap Fuarı önemli bir alan. Bu konuda karşılıklı iş birliği, biraz da empati kurarak iyi noktaya geleceğimizi düşünüyorum."

"Krizi çok iyi yöneterek atlatacağımıza inanıyorum"

MÜSİAD Eğitim, Kültür ve Yayın Komisyonu Başkanı Melike Günyüz, fuarın çok yoğun ve kalabalık geçtiğini aktararak, "Dünyada kitap fuarları eksen değiştirmeye başladı. Hem Uzak Doğu´da hem Latin Amerika´da hem de Körfez ülkelerinde ciddi ve büyük fuarlar yapılıyor. Frankfurt Kitap Fuarı´nı hala öne çıkartan şey, aslında ´Biz buradayız ve bu sektördeyiz´ demek için bir vitrin oluşu. Biz, telif alış verişlerini artık diğer fuarlarda da yapıyoruz ama buraya, Türkiye´de çok ciddi bir yayıncılığın var olduğunu göstermek için geliyoruz." ifadelerini kullandı.

İstanbul´u, telif ve cazibe merkezi haline getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Günyüz, şöyle devam etti:

"YAYFED (Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu) verilerine göre şu anda bir milyonu geçen rekor düzeyde bandrol satışı gerçekleşti. Ben ekonomik kriz zamanı özellikle kültürel aktivitelerin daha çok arttığını düşünüyorum. İstatistikler de bunu gösteriyor. Türk okurunun, yayın sektörünün kağıt pahalılığına rağmen krizi çok iyi yöneterek atlatacağımıza inanıyorum. Sadece şunu yapacağız biz, 100 kitap yerine 50 kitap yayınlayacağız. Daha iyi 50 kitap yayınlayacağız. Bunları tanıtacağız. Bu zamanlarda özellikle fikirsel, entelektüel ihtiyaçlar çok artar. Bu sebeple yayın satışlarımızın da geri kalacağını düşünemiyorum."

"Hedefimiz, Türkiye´nin telif hakları alıcısı değil satıcısı haline gelmesini sağlamak"

Yayıncı Metin Celal ise İBB Kültür AŞ ile İTO´nun verdiği desteğe vurgu yaparak, "Çok geniş, yoğun ve güçlü bir Türkiye katılımının olduğunu görülüyor dışarıdan bakıldığında. 30 yayıncımız buradaki standlarda temsil ediliyor. Zannediyorum 100´ün üzerinde yayınevi de fuarda ziyaretçi pozisyonunda." dedi.

Ana hedefin iş görüşmeleri yapmak olduğunu sözlerine ekleyen Celal, "Onun da ötesinde Türkiye´nin telif hakları alıcısı değil satıcısı haline gelmesini sağlamak. Kültür ve Turizm Bakanlığı, yayıncı meslek örgütleri ve yayıncıların en çok üye olduğu İstanbul Ticaret Odası hep birlikte bunu sağlamaya çalışıyoruz. Zannediyorum iyi sonuçlar da alınacaktır." diye konuştu.

Bu yıl 10 Ekim´de başlayan Frankfurt Kitap Fuarı, 14 Ekim´de sona erecek.