Kamuda tasarruf tedbirleri

Genel olarak da mali işlerde, hukukta, demokraside, her sahada böyle ince eleyip sık dokuyarak sadra şifaya azmetse daha ne isteriz hükümetten?

Kamuda tasarruf tedbirleri

Hakan Albayrak yazdı;

Kamu kurum ve kuruluşlarında alınacak tasarruf tedbirlerine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde “Başta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olmak üzere…” denseydi şahane olurdu.

Biliyorum biliyorum, AK Parti AR-GE Başkanı Mustafa Şen’in bir televizyon programında yaptığı ‘Tabii ki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hariç tutulacaktı’ başlıklı konuşmada hatırlattığı gibi orada yabancı devlet başkanları ve başbakanları ağırlanıyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı söz konusu… Ama aransaydı orada da bulunurdu tasarruf tedbirlerine dahil edilebilecek pek çok şey.

(Bana sorarsanız cumhurbaşkanımızın üst düzey kabullerde oturduğu ve misafir devlet yahut hükümet başkanlarının oturtulduğu şu altın varaklı tahtımsı koltukların satılıp yerlerine sade koltukların alınması bile söz konusu olabilirdi ve çok da güzel olurdu bu. Cumhurbaşkanlığı’nın, ‘Külliye harcamaları çok yüksek’ yolundaki eleştiriler üzerine 5 Ekim 2017 tarihinde yaptığı açıklamada “Türkiye Cumhuriyeti devletinin en yüksek temsil makamı, dolayısıyla ülkemizin vitrini olan Cumhurbaşkanlığı nezdindeki faaliyetlerin ‘itibarda tasarruf olmaz’ anlayışıyla, ülkemizin vakarına yaraşır şekilde yürütülme mecburiyeti vardır” denmişti ama israf ve şaşaadan uzak durmak, sadelik, tevazu Türkiye’nin itibarına niye gölge düşürsün ki? Tövbe. Japonya İmparatoru Akihito, misafirini sade bir odada sade bir koltukta ağırlıyor; kendisi de sade bir koltukta oturuyor, misafiri de; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2015’de Akihito’yu ziyaret ettiğinde ve ikisini o sade odada o sade koltuklarda otururken gösteren fotoğraflar dikkatimize sunulduğunda ‘Bu Japonya ne itibarsız ülkeymiş lan!’ mı dedik yoksa takdir mi ettik o sadeliği? Ben yadırgayanı görmedim, duymadım. Takdir etmeyeni de.)

***

Külliye’yi külliyen hariç tutmak yerine ‘şu şu harcamaları hariç’ denebilirdi.

Hükümetin bu konuda eleştiriyi hak ettiği muhakkak.

Ama Cumhurbaşkanlığı -ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı- hariç tutuldu diye kamuda tasarruf tedbirleri paketini önemsizleştirmeye çalışmak doğru değil.

Kamu kurum ve kuruluşlarının yeni bina satın alması veya kiralamasının yasaklanması, yeni araba satın alması veya kiralamasının da yasaklanması ve kamudaki araba sayısını 2023 sonuna kadar en az yüzde 20 oranında azaltma kararlılığının gösterilmesi, “tanıtım” harcamalarının durdurulması, gereksiz “açılış, konferans, seminer, yıl dönümü ve benzeri kutlama ve organizasyonlara ilişkin faaliyetler nedeniyle gezi, kokteyl, yemek ve benzeri davetler”e son verilmesi vs, vs, vs, müthiş bir gelişme.

İnce elenip sık dokunarak hazırlanmış, kâmilen uygulanması halinde gerçekten sadra şifa olabilecek bir paket bu.

Genel olarak da mali işlerde, hukukta, demokraside, her sahada böyle ince eleyip sık dokuyarak sadra şifaya azmetse daha ne isteriz hükümetten?

Hayırlı ve bereketli olsun.