Tarih: 27.03.2021 01:05

Kadir Bal: Sokak- Evsizlik- Mülteci Olmak Ve Dayanışmaya Dair!

Facebook Twitter Linked-in

Aşağıda okuyayacağınız yazı Tarlabaşı Dayanışma facebook grubundan alıntılanmıştır.

Sokak yutar.
Sokak çarpar.
Sokak yok eder; gidecek yeri olmayan kimsesizi.

Hele bu evsiz kişi evinden binlerce km uzakta, dili ve rengi farklı, evsiz bir mülteci ise…

İşte bu sefer de, evsiz bir Afrikalı kardeşimizle geliştirdiğimiz bu dayanışma hikayemize dayanarak bir kaç hususu tarihe not düşmek isteriz:

5 Kasım 2020 gecesi Şişli’de sokaklarda Afrikalı bir kardeşimizin kaldığı bilgisi üzerine harekete geçen ve günlerce süren aramaları sayesinde Tarlabaşı Dayanışma Saha Koordinasyon Sorumlusu Muhammed Siddik Yaşar, Nijeryalı WİSDOM ile buluştu.

Dayanışma ağımızın kontrolü altındaki Dolapdere misafirhanesi kendisini teslim aldı.

Devam eden aylarda ise Çukur mahallesi Tırşe sokakta Tarlabaşı Dayanışma’nın misafirhane sorumlusu ve annesi Fatma Yeralan ve Tarlabaşı Dayanışma’nın misafirhane ve koordinasyon sorumlusu Mehmet Yeralan‘ın özenli, ilgili, sıcak dostluğu ile sokağın onu bekleyen zorluklarından kendini koruyabildi.

Yemek yemeyen ve hiç konuşmayan bu kardeşimizin tıraşını, kendileri de mülteci olan Moroccolu gençler yaptı; yemeklerini Afrikalı dostlarımız yaptı. Urfalı Mehmet yeri geldi; bizzat kendi eli ile yemek yedirdi. Ayakta tuttu.

Bu süreçte Türkiye Nijerya temsilcikleri ile irtibata geçildi. Gerekli evraklar hazırlandı.

4000 TL bileti ve cep harçlığı da duyarlı bir hayırsever ile karşılandı.

Havaalanına ulaşıp, uçağına yetiştirilip, ülkesine gidene dek havaalanı güvenlik görevlileri ve yetkililer de onun hikayesine kayıtsız kalmadı. Onu yalnız bırakmadılar. Havaalanı sürecinde temas halinde olduğumuz görevli ve yetkili kişiler ile de kurduğumuz temasların bir dostluğa ve dayanışmaya dönüşmesi bizlerin en önem verdiği adımlardır.

Ve nihayet Nijerya‘ya ulaşan Ifıok abisi Michael ile birlikte bize mesaj gönderdi.

Tarlabaşı Dayanışma olarak sokaklardan alıp misafir ettiğimiz, zorlukları beraber göğüslediğimiz onlarca insan hikayesinden biri idi bu. Öncelikle bir cana dokunan, onu kazasız belasız ailesine ulaşmasında başından sonuna dek destek veren onca insana teşekkür ederiz!

Sonuç:

Olabildiğince kısa ve özet geçerek paylaştığımız bu dayanışma örneğinden muradımız şudur ki:

– Müslüman, Hristiyan ve farklı dinlere mensup, cinsiyeti, yaşı ve maddi durumu her ne olursa olsun; mültecilerin yaşadığımız şehirlerde görünmez, kimsesiz ve çaresiz halde aramızda yaşamaya çalıştıklarının…

– Pandemi zamanlarında olumsuz şartlardan en zor şekilde etkilenen ilk kesim olduklarının…

– Fuhuş köleliğine, organ ticaretine, emek sömürüsüne her an uğruyor olmalarının…

– Sahada varlık gösteren nice STK’nın, medyanın, akademisyenin bir çoğunun ise mülteci hayatlara sadece ve sadece bir haber konusu, bir bilgi konusu olarak bakmalarının…

– Hedeflenen Fon destekleri dışında mültecilik gerçeğine dokunulmak istenmemesi…vb yozlaşma ve dayanışmayı tıkayan bu ve benzeri sorunları duyurmak istememizdir.

Bu konuda dayanışma tecrübelerimizi paylaşmaya açığız.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —