Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan torba yasa teklifi kapsamında, Muğla’daki zeytinlik alanların bir bölümünün madencilik faaliyetlerine açılması gündemde. Teklifin yasalaşması halinde hem çevresel hem de sosyoekonomik etkilerin ciddi olacağı uyarısı yapılıyor. Ekonomist ve analist İnan Mutlu’nun 17 Temmuz 2025 tarihli sosyal medya paylaşımı, söz konusu düzenlemenin olası sonuçlarını sayısal verilerle ortaya koydu.
“EN AZ 26 KÖY BOŞALTILABİLİR, ZEYTİNLİKLERİN YÜZDE 4’Ü RİSK ALTINDA”
İnan Mutlu, paylaşımında teklifin yürürlüğe girmesi durumunda Muğla’da en az 26 köyün boşaltılabileceğini, toplamda 468 bin dönümlük alanın madencilik faaliyetlerine açılacağını ifade etti. Mutlu, Muğla’daki zeytinlik alanların yaklaşık yüzde 4’ünün bu düzenleme nedeniyle kaybedilebileceğini ve haritada kırmızıyla işaretlenen bölgelerin kıraç toprağa dönüşme riski taşıdığını vurguladı.
KOORDİNATLARLA OLUŞTURULAN HARİTA DİKKAT ÇEKTİ
Teklifte belirtilen koordinatlar üzerinden Google Earth verileriyle oluşturulan harita da kamuoyunun dikkatini çekti. Haritada kırmızı çizgilerle gösterilen alanlar, taşınması veya sökülmesi öngörülen zeytinlikleri ve maden ruhsat sahalarını işaret ediyor. Söz konusu alanların büyük bir kısmı, Muğla’nın Milas, Yatağan ve Menteşe ilçelerinde yer alıyor.
ZEYTİNLİKLERİN TAŞINMASI VE EKOLOJİK KAYGILAR
Teklifin 11. maddesi, elektrik üretimi amacıyla yürütülecek madencilik faaliyetlerinin zeytinlik alanlarda gerçekleştirilmesine olanak tanıyor. Bu kapsamda, zeytin ağaçlarının il veya ilçe sınırları içinde başka alanlara taşınması veya taşınamayanlar için eşdeğer büyüklükte yeni zeytinlik alanların kurulması planlanıyor. Ancak çevre örgütleri ve uzmanlar, zeytin ağaçlarının taşınmasının verim kaybına yol açacağı ve uzun vadede ekolojik dengenin zarar göreceği uyarısında bulunuyor.
ÇED SÜREÇLERİ VE ÇEVRESEL ETKİLER TARTIŞMA KONUSU
Teklif ayrıca yalnızca zeytinlikleri değil; ormanlar, sulak alanlar ve özel çevre koruma bölgeleri gibi çeşitli ekosistemleri de etkileyebilecek düzenlemeler içeriyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin hızlandırılması ya da bazı durumlarda “olumlu kabul edilmesi” gibi maddeler, çevre hukukçuları ve aktivistler tarafından “doğa tahribatını artırma riski taşıyan uygulamalar” olarak değerlendiriliyor.
TBMM’DE GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
Torba yasa teklifinin görüşmeleri TBMM Genel Kurulu’nda devam ediyor. Teklife karşı çıkan muhalefet partileri, maden lobilerine yasal zemin oluşturulduğu ve çevresel koruma ilkesinin zedelendiği gerekçesiyle itirazlarını sürdürüyor. İlgili maddenin yasalaşması durumunda, bölgedeki kırsal nüfusun, tarımsal üretimin ve doğal alanların geri dönülmesi güç şekilde etkileneceği tahmin ediliyor.
Kaynak: karar.com