Tarih: 18.11.2020 00:57

İstanbul Kürtleri

Facebook Twitter Linked-in

İstanbul Kürtlerinden kastım şudur: Basitçe söylemem gerekirse, İstanbul’da kurulu bir hayatı temsil eden bütün Kürtlerdir. Nedeni ne olursa olsun, İstanbul’da yerleşik bir gövdeye sahip olan bütün Kürtler bu tanımlamanın kapsamı içindedir. İstanbul Kürtleri; fikir, inanç, siyasi görüş ve ideolojik farklılıkları önemsemeden ve bir nitelik olarak öne çıkarmadan, İstanbul’un sosyal ve toplumsal hiyerarşisi içinde, görünür olmanın artık elzem olduğuna inanan, bütün Kürtleri ima ve işaret eder.

Potansiyel olarak İstanbul Kürtleri, Kürt kimliğini temsil eden en değerli hazinedir. Sayısal çoğunluğu bir tarafa bıraksak bile, zihinsel ve entelektüel olarak, Kürt kimliğinin içeriğini, onlar kadar hiç kimse doldurmaya yatkın değildir. Kürtlerin en yoğun zihinsel sermayesine ev sahipliliği yapan mekan İstanbul’dur. Kürt sermayesinin de en fazla biriktiği pazar, yine İstanbul’dur. Kürtçe edebiyatın ve sanatın, üretim süreçleri, sanki İstanbul olmadan sahici bir karakter kazanamayacakmış gibi duruyor.

İstanbul Kürtleri özel bir ilgiyi hak ediyor; özel olarak İstanbul hiyerarşisi içinde oynayabilecekleri büyük rol, bu ilginin merkezi gerekçesidir. Devasa niceliklerine karşın, neredeyse hiç görünmeyen nitel temsil, kelimenin tam anlamıyla anlaşılmaz bir şaka gibi. Kimileri haklı olarak bu temsilin siyasetten paylaşıldığını ileri sürebilir, haksız da sayılmazlar. Ama benim altını ısrarla çizmeye çalıştığım anlam, bütünüyle, siyasete indirgenebilecek bir anlam değil. Siyasetin de içinde olduğu, hayata dair her şeyin, şehir içinde ve şehir nezdinde temsilini içeriyor.

Hiç kuşkuya yer yok ki, dilime doladığım talep ve eylem ayrı bir hukuk ya da özel bir statü değildir; Mevcut, yürürlükteki hukuku, Kürtler lehine avantajlı hale getirecek, kendine güvenen kararlı bir irade üretmektir. İstanbul’un bütün imkanlarından eşit şekilde yararlanacak ve İstanbul’un nimetlerine, daha adil bir istikamet tayin edebilecek bir birlikteliktir.

İstanbul Kürtleri, İstanbul’da böylesine bir irade inşa edebilecek tecrübeye ve imkanlara sahiptir. Burada değerli olan olgu, bir değer olarak, böylesine bir iradeyi üretmeye hevesli olan inançtır. Daha doğrusu, İstanbul’da İstanbul hayatı için bir temsilin gerekli olduğuna inanmaktır.

İstanbul Kürtleri, İstanbul’da yaşamayı, uyum yeteneklerine borçludur. Uyum yeteneği ise, hayatta kalmanın tek güvencesidir. Akıl ve güçten daha etkileyici ve sonuç belirleyicidir. Uyum yeteneğinin şekillendirdiği bir zihin dünyası, hem akılcıdır hem de stratejik davranmayı öğrenmiştir. Uyum yeteneğinin geliştirdiği bir diğer nitelik de hiç kuşkusuz, diplomatik davranma becerisidir.

İstanbul Kürtlerinin tarihsel geri planında büyük bir tecrübe yatar. İdrisi Bitlisi’den bu yana, Kürt varlığını koruyan o büyük akıl, bu havuzda birikmiştir. Şimdi bütün mesele havuzu sahiplenip, küçük bir çeşme aracılığıyla bu suyun diğer sularla birleşmesine imkan tanımaktır.

Kürtlerin İstanbul şehir hayatında bir role kavuşması demek, İstanbul’da yaşayan bütün Kürtlerin, daha rahat bir hayata ulaşmaları anlamına gelir. İstanbul’daki Kürtlerin yerleşik gövdesi, Türkler için de en ikna edici nedenselliktir.

Ben öyle inanıyorum ki, İstanbul Kürtlerinin yekpare, bitişik sesi, uzun vadede Türkiye siyasetini değiştirebilecek en güvenilir dinamik olacaktır. Belki de Kürt meselesinin çözümünde bu ses en aklıselim arabuluculuk rolünü oynayabilir.

İstanbul da Kürtlerin birbirine dokunabilmesi, hem Kürtleri hem de İstanbul’u daha anlamı bir yer haline getirebilir.

 

*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar k24 medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —