İstanbul seçimi Davutoğlu ve Babacan´ı nasıl etkiledi?

Murat AKSOY; YENİ ARAYIŞLAR İÇİN TAKVİM SONBAHAR

İstanbul seçimi Davutoğlu ve Babacan´ı nasıl etkiledi?

İstanbul seçiminin iptali ve yeni seçimin 23 Haziran´da yapılacak olmasının bir sonucu da, AK Parti çevresinde olan siyasi arayışların partileşme takvimlerini ertelemesi oldu.

Normal şartlarda bu ay sonu ya da Haziran ortasına kadar partileşme kararı almış olan iki siyasi arayışın bu tarihi, Eylül sonuna ertelemiş olması. Her iki arayış da, İstanbul seçimlerinin sonuçlarını görmek istiyor. Elbette bu arayışlara yakın duran kişiler de.

Uzun süredir konuşulan bu siyasi arayışlar AK Parti içinden geliyor. Birinin başını eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu yaparken diğerinin başını eski Ekonomi Bakanlarından Ali Babacan çekiyor.

Bu iki arayışın gerek siyasallaşma gerekse siyasi hedefi gerekse siyasal ortakları birbirinden hayli farklı.

DAVUTOĞLU´NUN HEDEFİ AK PARTİ´NİN İÇERİSİ

Ahmet Davutoğlu´nun başını çektiği hareket, duydukları rahatsızlık nedeniyle yakın geçmişte AK Parti´den kopmuş ya da siyaseten tasfiye olmuş isimlerden oluşuyor.

Bu açıdan AK Parti´yi içeriden dönüştürme hedefine kilitlenmiş ve Davutoğlu´nun başbakan olduğu dönemi kendine bir ?altın çağ? olarak gören ekip.

Nitekim, Ahmet Davutoğlu´nun geçtiğimiz günlerde yayınladığı 15 sayfalık siyasal metin incelendiğinde, kendi siyasal tarihine yönelik hiçbir özeleştiri yokken, ?dava? kavramı ile bir anlamda mevcut siyasal miras sahiplenilmektedir.

Bu açıdan Davutoğlu mevcut AK Parti iktidarına alternatif değil onu içeriden dönüştürerek yumuşatma hedefindedir.

BABACAN´IN HEDEFİ DIŞARIDAN DÖNÜŞTÜRME

Ahmet Davutoğlu´ndan farklı olarak eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül destekli Ali Babacan ise AK Parti´nin kuruluş ve ilk döneminin mirasına sahip çıkma hedefinde. Partileşme sürecinde yanındaki isimler bu dönemin siyasileri ve o dönemin siyasetini halen sahiplenmeye devam eden yeni isimler olacak.

Uluslararası alanda ekonomik uzman olarak Babacan´a duyulan güven, onu bir siyasi aktörden çok teknokrat yönü ağır basan bir siyasetçi gibi algılanılmasına yol açsa da; bu durum ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda bir avantaj.

Kısaca Babacan, AK Parti´nin içinden değil uzunca süredir parti dışında kalan, partiye eleştirel duran kadro ile yola çıkacak. AK Parti´yi içeriden değil dışarıdan dönüştürme hedefinde.

Mevcut AK Parti Meclis grubunda destekçileri olan her iki siyasi hareketin ajandasını İstanbul seçimleri değiştirmiş durumda.

İstanbul´un AK Parti tarafından kaybedilmesi bu iki siyasi hareketin partileşme sürecinin de hızlanması anlamına geliyor.

Evet, AK Parti, İstanbul´u kaybetmek istemiyor. Bunun sadece yandaş vakıf, dernek kişi ve şirketlere akan kaynağın kesilmemesi için istemiyor. Davutoğlu ve Babacan´ın başını çektiği alternatif siyasi partilerin kurulmaması için de bunu istiyor.

Çünkü biliyorlar ki; ?İstanbul´u kaybeden Türkiye´yi kaybeder.?

Yazının girişi için