Bir önceki yazımızda, işgal rejimi İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırım için ihtiyaç duyduğu petrol hususunda Azerbaycan ve Türkiye’nin rolüne ilişkin detaylı bilgileri paylaşmıştık.(*) Yazının sonucu şuydu: Azerbaycan İsrail’e petrol satmaya; Türkiye de 1.076 km’lik mesafesinde işletmecisi olduğu Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’ndan bu petrolün taşınmasına aracılık etmeye devam ediyor. Ne Azerbaycan’ın kağıt üzerinde yaptığı düzenlemeler ne de Türkiye’nin “sevkiyatı engelledik” açıklamaları, İsrail’e petrol gitmesini engellemiş değil.
Detaylar için bir önceki yazıya bakmanızı rica ediyorum. Bu yazıdaki konumuz ise ortaya çıkan yeni bilgiler.
“Azerbaycan İsrail’e Söz Verdi”
Birkaç gün önce, İsrail merkezli Haaretz gazetesinde bir makale yayımlandı. Makalenin başlığı şuydu: “Azerbaycan, İsrail’e petrol satışını devam ettireceğine dair söz verdi”[1] Haberin tamamını okumanızı tavsiye ederim. Benim değinmek istediğim hususlar ise şunlar:
Birincisi, Azerbaycan’ın kağıt üzerinde petrol sevkiyatını yokmuş gibi gösterdiğini fakat petrolün gitmeye devam ettiğini belirtmiştik. Haaretz’in haberi durumun aynen bu şekilde olduğunu doğruluyor. Peki Azerbaycan niye böyle bir hileye başvurdu?
İsrailli kaynaklara göre bunun sebebi, Türkiye’nin baskıları. Konuyla ilgili Türkiye’nin baskı yapıyor olması sevindirici elbette. Fakat bu nasıl bir baskı? Baskı petrol sevkiyatının durdurulmasıyla ilgili mi yoksa bir şekilde bu sevkiyatın yapılmıyormuş gibi gösterilmesiyle mi? Habere göre doğru cevap ikinci seçenek! Dolayısıyla “Türkiye baskı yapıyor” cümlesini okuduğumuzda duyduğumuz sevinç kursağımızda kalıyor. Zaten İsrailli kaynaklar da şöyle söylüyor: “Türk ve Azerbaycanlı temsilciler arasında petrol ihracatını durdurma kararına yol açacak herhangi bir görüşme yapılmadı” Yani gözüken o ki kağıt üzerindeki düzenlemelerle bu işin ört-bas edilmesinden alan razı veren razı. Ne diyelim. Allah Tebarek ve Teala biliyor ve görüyor!
Azerbaycan-Kazakistan İsrail’in Petrol İhtiyacının %50’sini Karşılıyor!
Petrolün nasıl akmaya devam ettiğini bir önceki yazımızda anlatmıştık. Konuyla ilgili Azerbaycan Hazar Varil Petrol Araştırmaları Merkezi başkanı İlham Şaban dikkat çekici yeni detaylar veriyor.[2]
Şaban’a göre Azerbaycan, İsrail’e, resmi gümrük rakamlarından fazla petrol gönderiyor. Yıllık yaklaşık 3 milyon ton! Buna bir bu kadar Kazakistan petrolü de ekleniyor. İsrail’in yıllık petrol ihtiyacı ise yaklaşık 10 milyon ton olarak ifade ediliyor. Yani acı tablo şu ki Azerbaycan ve Kazakistan, İsrail’in petrol ihtiyacının yarısını karşılıyor! Bu petrolün büyük kısmıysa Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı (BTC) üzerinden taşıtılarak Ceyhan limanına getiriliyor ve oradan tankerlere yüklenerek işgal ve soykırım rejimi İsrail’e gidiyor. Türkiye de BTC’nin kendi topraklarından geçen 1.076 km’lik kısmın işletmesinden sorumlu olduğu için bu petrolün akışını temin etmekle bu soykırım sevkiyatına dahil oluyor. Ne denirse denilsin, nasıl tevil edilirse edilsin fark etmez; gerçekler maalesef bu şekilde.
Azerbaycan Petrolü, İsrail’e Nasıl Gidiyor?
Şaban’a göre Azerbaycan, İsrail’e gönderdiği petrolü aracı tüccarlara satarak gönderiyor. Böylece kendisi, İsrail’e doğrudan satış yapmıyormuş gibi görünüyor. Fakat petrol İsrail’e gidiyor. Aracı firmalar da Ceyhan’dan bu petrolü, İsrail’e gidiyoruz diye değil başka limanlara gidiyoruz diye alıyor. Bunlardan birinin de Sicilya’daki Augusta limanı olduğu söyleniyor. Hatta bu şekilde Ceyhan’dan çıkartılan petrolün yolda birkaç kez daha el değiştirerek İsrail’e gönderildiği belirtiliyor. Böylece sürecin takibi iyice zorlaşıyor. Fakat filmin sonunda petrol İsrail’e ulaşmış oluyor! Azerbaycan ve Türkiye de “doğrudan işlem yapmayarak” sorumluluktan “kurtuluyor”. Yerseniz! Ne güzel, bir taşla iki kuş!
Bizler Allah’a iman eden kimseleriz. Azerbaycan ve Kazakistan’a özellikle odaklanmamızın sebebi bu iki milletin de İslam milleti olmasındandır. Bizler inanırız ki Allah Hayy’dır Kayyum’dur, Basir’dir, Alim’dir. Hiç mi Allah’tan korkunuz kalmadı? Bu şekildeki bir katakulliyle kendinizi daha da rezil bir duruma düşürdüğünüzün farkında değil misiniz?
Ak Parti Hükümeti Ne Yapabilir?
Belli ki Azerbaycan, İsrail’le ilişkisine toz kondurmamakta kararlı. Biz kendi ülkemize bakacağız. Başta iktidardaki Ak Parti olmak üzere tüm yetkililere ve diğer siyasi gruplara, tüm Türkiye halkına sesleniyoruz: Bakınız, bu petrol sevkiyatıyla kimimiz doğrudan kimimiz dolaylı olarak elimizi Gazze’deki soykırım kanına buluyoruz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste demiş atalarımız. Yapmayın, etmeyin! Yetkililer işini yapsın, halkımız ise gerekli baskıda ısrarcı olsun. Yeter artık. Hükümet yetkilileri bu işten habersiz olamaz. Bizim bildiğimiz detayların çok daha fazlasını biliyorlardır. Bilmek zorundalar! Derhal bu işe müdahale etmeliler. İsrail’e hiçbir yolla petrol gitmeyecek şekilde hızlı ve sert tedbirler alınmalı! BTC kullanılarak İsrail’e resmi ya da gayr-ı resmi yollardan petrol gitmeye devam ederse vanaları tümden kapatacağımız ilan edilmeli. Hileli yollarla petrolü İsrail’e taşıyan gemileri tek tek tespit edip, limanlarımıza girişi yasaklanmalı. Firmalara yaptırım cezaları uygulanmalı. İhlal eden kişileri, kurumları, firmaları, tacirleri tüm topluma ifşa etmeli. Bunları yapmadıkları takdirde, maalesef kendileri de bu suça ortaktırlar.