Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

İslamcılığın Kendisini Konumlandırması

Ferhat Özbadem, İslamcılığın, doğduğu coğrafya açısından her saldırıya maruz kalındığından dolayı reaksiyoner olageldiğini, ama bundan böyle aksiyoner yönünün önplanda olmasının gerekliliğini belirtiyor.

İslamcılığın Kendisini Konumlandırması

İslamcılık kendisini konumlandırırken ilk çıkış zamanlarından bugüne sürekli reaksiyoner-tepkisel olarak bir yer belirlemiştir. Bunun ana gerekçesi sürekli saldırı altında olan (her yönü ile saldırı) bir inanç ve coğrafyanın ürünü olması nedeniyledir. Bugün de aynı durum devam etmektedir. Yeni süreçte, yeni İslamcılık anlayışı kendisini konumlandırırken bir yönü ile reaksiyoner bir konumlandırma yaparken diğer yönden aksiyoner ve özgün-yeni bir konumlandırma yapabilir. Bu yazı yeni dönem İslamcılığın kendisini konumlandırma çabası yazısıdır.

Batı felsefesi ve Batının dayattığı bir kısım fıtrata aykırı davranışlara karşı İslamcılık, Batı karşıtıdır. Dün olduğu gibi bugün de Batı kötülüğün temsilcisi konumundadır. İslamcılık iyiliğin temsilcisi olarak Batı felsefesine karşı İslam düşüncesinin bayraktarlığını yapmaktadır. İyi ve güzel olan her şeyin İslam olduğu fikrini merkezde tutarak Batı felsefesi ve Batı dünyasının sebep olduğu sorunlara çözüm bulmak açısından İslamcılık bir koruma kalkanıdır.

İnsanın hem dünyası hem de ahireti yönü ile esenliğe kavuşturma amacı güden İslamcılık sadece dünya hayatını merkeze alan ve egozim-pragmatizm hastalığının virüsü olan sekülerizme karşıdır. İslamcılık Müslümanların sekülerleşmesine engel olurken seküler anlayışa sahip olanların da bu virüsten kurtulması için teklifler sunar.

İslamcılık kapitalizm ve kapitalistleşme karşıtıdır. Kapitalizm bir ekonomi sistemi olmakla birlikte bir yaşam biçimi hatta bir felsefedir diyebiliriz. Modern kölelik sistemi olarak da ifade edebileceğimiz kapitalizm, İslamcılığın karşı olduğu bir ideolojidir. İslamcılık, kapitalistleşmeyi men eder. Kişinin kapitalist olmaması için İslamcılık bir insan ve toplum modeli sunar. İslamcılık, kapitalistleşmenin doğal sonucu olan israf, teşhircilik, burjuvaziyi men eder.

İslamcılık, bütün emperyalizm çeşitlerine karşıdır. İslamcılık, olgu olarak emperyalizm çeşitleri olarak sıralayabileceğimiz reel sömürgecilik, dijital emperyalizm, kültürel emperyalizm, gıda emperyalizmi gibi çeşitlerine karşıdır ve bunlara karşı mücadele eder. Coğrafya merkezli emperyalizm çeşitleri olan Amerika emperyalizmi, İngiliz emperyalizmi, Çin emperyalizmi, Rus emperyalizmi gibi emperyalizmine karşıdır ve bunlara karşı mücadele eder.

Bir bütün olarak ideoloji ve izmlere karşıdır. İslamcılık, herhangi bir ideolojiye eklemlenemez ve herhangi bir izmin aparatı olarak kabul edilemez. Sosyalizm ve Faşizm karşıtlığı net olarak ifade edilebilir.

İslamcılık ana mefkûresi olan İslam birliği idealinin modern zamanlarda uygulanabilecek modelleri üzerinde düşünür, çalışmalar yapar. Müslümanların birlikte çalışma imkânları günümüzün İslam birliği çalışmalarının ilk ve önemli adımları olarak kabul edilebilir. İttifak edilen konularda birlikte hareket etme, diğer konularda birbirini hoş görme süreci birliğin ilk ve önemli adımıdır. Bu ideal ve hedef ekseninde çalıştaylar ve kitap çalışmaları önemli yer tutar. Sahada bu amaca yönelik projeler ve uygulamalar gelecek dönem için çok büyük önem taşıyor.

İslamcılık, bulunduğu coğrafyalarda mevcut olan yönetimlerle ilişkilerini belirlerken İslam’a ve Müslümanlara fayda-zarar merkezli bir konumda yer alır. Yapılan iyi işleri tebrik ederken, yapılan yanlışlara karşı en net muhalefeti de İslamcılık yapar. İslamcılık bu konuda tamamen sivil kalmak sureti ile kendisini koruma altına alabilir. İslamcılık bir taraftan kendi idealini ortaya koyarken diğer taraftan reel politik ile ilgili görüşlerini ve tavırlarını net olarak ortaya koyar. Buradaki yaklaşım realist bir yaklaşımla inşa edildiğinde zamanla kamilleşecektir. İslamcılık kendi yönetim anlayışının bir alternatif olduğunu her zeminde ortaya koyarak varlığını gösterir.

Öteki ile olan hukuk konusunda İslamcılık kişi ve coğrafyaya göre her bir öteki için ayrı bir ilişki-hukuk belirler. Öteki ile ilişkilerde merkezde merhamet ve hukuka tabi olma vardır. Öteki olan hukukun dışına çıkmadığı sürece esenlik içinde yaşayacaktır. Öteki ile ilişkilerde duygusal değil ilkesel bir yaklaşım sergiler İslamcılık.

İslamcılık kendisine düşmanlık eden kişi, kurum ve ideolojiler hariç her meselede merhameti merkeze alır. Gerçek merhamet gerçek iyiliğin ana göstergesidir. İslamcılık ideal anlamda merhameti merkeze alır. Toplumsal hayatın merkezime merhameti koyar. Bir yönü ile de İslamcılık çağın vicdanıdır.

Cehalet birçok sorunun ana sebebidir. İslamcılık cehaletle mücadele fikriyatıdır. Cehalete karşı mücadele ederken, İslamcılık kendi eğitim modelini kendi felsefesi ile topluma sunar. Bir toplumun ilerleyip gelişmesi bilgi ve bilinç seviyesi ile direkt ilgilidir. Bilgi ve bilinç toplumu geliştirir ve güzelleştirir. İslamcılık eğitim anlayışı ile toplumu ideal-faziletli-kâmil toplum olarak inşa eder. İslamcılığın temel amaçlarından biri de bilgi ve bilinç seviyesi yüksek bir toplum inşa etmektir. Cehaletin her türüne karşıdır ve her zeminde cehaletle mücadele eder.

Sosyal, ahlaki ve kültürel yozlaşmanın panzehiri İslamcılıktır. Sosyal yozlaşma, toplumun değerlerini yitirmesinden kaynaklanır. İslamcılık toplumun değerlerini sahiplenmesini sağlar. İslamcılık ahlak anlayışı ile toplumun ideal toplum olmasını hedefler. Kültürel yozlaşma ancak İslamcı bilinç ve yaklaşımlar ile engellenebilir.

İslamcılık halkın iyiliğini düşünmek konusunda halkçı, toplumun bir inanç etrafında birlik olması konusunda ümmetçi, felsefe olarak toplum faydacı bir anlayıştadır.

İslamcılığın ana vasıflarından biri de sosyal adalettir. Sosyo ekonomik eşitlik ve paylaşımcı iktisat anlayışı İslamcılığın çözüm önerisidir.

İslamcılık, dinde ıslah çalışmaları ile birlikte siyaset, iktisat ve sosyal bilimler alanında aydınlanma-yenilenme-inşa etme çalışmaları yapılmasını önerir. Dinde ıslah söyleminden kasıt dinin bidat ve hurafelerden temizlenmesi ve vahiy ile sahih sünnet merkezli olarak anlaşılıp yaşanmasıdır. İslamcılık her dönem kendi siyaset felsefesini oluşturup, topluma sunar. İktisadi görüşlerini bir program ve disiplin olarak ortaya koyar. Sosyal bilimlere bakış açısını sürekli yenileyerek topluma teklif sunar.

İnsan ve toplum ile ilgili her konuda İslamcılık kendisini konumlandırır. Bu konumlanma zamana ve dış etkenlere göre değişiklikler gösterebilir. Önemli olan yanlış konumlanmamaktır.

 

Kaynak: kitap haber

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER