Tarih: 27.07.2019 15:11

İmam hatip camiasının enerjisini doğru yönetmek

Facebook Twitter Linked-in

Erol Erdoğan´ın "konu ile ilgili" analizi...

İmam hatip camiası sahip olduğu enerjisini, birikimini, heyecanını bugün doğru kullanıyor mu? Cevabı doğrudan yazmak zor olacağı için uzun sayılmayacak bir giriş yapacağım.

Camialar, cemiyetler, topluluklar vardır. Sporda ?Fenerbahçe camiası´, ekonomide ?İstanbul sermayesi´ veya ?Anadolu kaplanları´, siyasette ?Karadeniz ekibi´ gibi?

EĞİTİM CAMİALARI VE İMAM HATİPLİLER

Eğitimde de camialar var. Kabataş Liseliler, Pertevniyal Liseliler, İstanbul Erkek Liseliler, Galatasaray Liseliler, Boğaziçililer, Bilkentliler, İTÜ´lüler, ODTÜ´lüler gibi.

Camiaların, cemiyetlerin, toplulukların, ekiplerin birikimleri, enerjileri, sosyal sermayeleri vardır. Bu enerjiler iyi yönetilirse kitleler için faydalı olurlar, değişim ve dönüşüme aracılık edebilirler. Tersi de mümkün.

İmam hatipliler de büyük bir camia. İmam hatipliler içinde Kadıköy İmam Hatipliler, İstanbul İmam Hatipliler, Erzurum İmam Hatipliler, Çorum İmam Hatipliler, Kartal İmam Hatipliler gibi alt gruplar var ama ?İmam hatiplilik´ daha geniş bir aidiyetin ve camianın adı. İmam hatip camiası içinde okulların mezunları, İHL´lerde evlatları olanlar, İHL´lere destek olan hayırseverler yer almaktadır. Camianın içinde olan insanlar; dernekler, vakıflar, birlikler, platformlar aracılığıyla birbirleriyle iletişimde oluyorlar, dayanışıyorlar, işbirliği yapıyorlar. İmam hatip camiasının en önemli işbirliği alanı imam hatiplerdir.

İMAM HATİPLİLERİN BİRİKİMİ VE ENERJİLERİ

İmam hatipliler, Türkiye´deki en güçlü sosyal ve kültürel camiaların başında gelir. Çünkü devlet-vatandaş arasındaki sistem krizlerinden biri olan devletin dindarlığa bakışıyla ilgili tartışmalardan bazıları imam hatipler üzerinden yürüdü. Yetmiş seksen yıldır, sistemle ilgili her kriz bu okullara yansıdı. Her askeri darbe ve muhtıra sonrasında imam hatip liselerinin haklarını kısıtlayan kararlara imza atıldı. O dönemlerde İmam hatiplerin şekli şemaili, sayısı, müfredatı, adı, mezunları, kıyafetleri, hakları ile uğraşıldı. İmam hatip camiası böyle zamanlarda okulların yanında durdu; binalarını yaptı, öğrencilerini destekledi, maddi katkı sağladı, hukuk mücadelesi verdi, siyasi alanda baskı kurdu.

İmam hatip camiasının esas başarısı ise, sistemin merkezinde kurulan okulları kendi merkezine taşıyarak imam hatipleri halkın okulları yapmasıydı. İmam hatiplerin, her darbeden sonra, üzerine atılmış toprağı silkeleyerek yeniden toparlanmasında imam hatip camiasının payı yüksektir.

İmam hatipler en son 28 Şubat´ta sorunlar yaşadı. 28 Şubat darbe sürecinde orta kısımları kapatıldı, bazı okul ve yurt binalarına el konuldu, üniversiteye girişleri farklı katsayı uygulamasıyla kısıtlandı, müfredatı değiştirildi, okullara hizmet veren kuruluşlar engellendi, öğrenci ve öğretmenlere zaman zaman fiziki müdahaleler yapıldı, kıyafet yasakları ile binlerce öğretmen ve öğrenci okullarından uzaklaştırıldı. Ancak, 2002 seçimlerinden sonra AK Partili hükümetler döneminde, imam hatipler haklarını geri aldılar. 2007 muhtırasının püskürtülmesinden sonra imam hatipler yeniden toparlandı, okul sayıları ve türleri arttı. 2010 sonrasında ise imam hatipler için nitelik süreci başladı. Son yıllarda Mili Eğitim Bakanlığı, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı´nın yanı sıra ÖNDER, İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı, TİMAV, TÜGVA gibi kuruluşlar imam hatiplerde öğrenci, öğretmen ve yönetici niteliğinin arttırılması için çalışıyorlar. Mezun dernekleri ve okul aile birlikleri ile benzer platformları bu listeye eklemek gerekir.

İMAM HATİPLİLERİN ENERJİSİNİ DOĞRU KULLANMAK İÇİN

Sorumu tekrar edeyim. İmam hatip camiası, sahip olduğu enerjisini, birikimini, heyecanını bugün doğru, verimli, yerli yerinde kullanıyor mu? İmam hatip camiasının mensubu olduğum için bu soruya hayır veya evet şeklinde cevap vermek yerine ?Ne yaparsak, imam hatip camiası olarak enerjimizi daha verimli kullanmış oluruz?? sorusu üzerinden bazı önerilerde bulunacağım.

Bir. İmam hatipliler, Türkiye´deki en güçlü eğitim camiaların başında geldiği için enerjisi ve birikimini imam hatiplerin yanı sıra eğitimin geneli için harcamalıdır. Bu hem hakları hem sorumluluklarıdır.

İki. Sanat, zanaat, ekonomi, meslek, teknoloji, kültür alanlarında bilgi ve tecrübesi olan İmam Hatipliler, enerjilerini teknik, ticaret ve meslek liselerine de yönlendirmelidir. O kadar farklı lise türümüz var ki, bazılarını sayayım. Veteriner Sağlık Lisesi, Laborant Lisesi, Otelcilik ve Turizm Lisesi, Aşçılık Lisesi, Sekreterlik Lisesi, Güzel Sanatlar Lisesi, Ticaret Lisesi, Dış Ticaret Lisesi, Gazetecilik Lisesi, Kimya Lisesi, Tekstil Lisesi, Denizcilik Lisesi, Matbaa Lisesi, Tarım Lisesi, Demiryolu Lisesi, Adalet Lisesi, Meteoroloji Lisesi, Moda Tasarımı Lisesi, Terzilik Lisesi? Teknik, ticaret ve meslek liselerinde eğitimin niteliği artarsa ülkemiz için ne güzel olur değil mi?

Üç. Çocukları, yeğenleri, torunları hem İHL hem başka okullarda okuyanlar, eğitime destek faaliyetlerini diğer okullara da yönlendirmelidir. Her ilçede, her mahallede o kadar çok okul var ki, her yanımız okul, her yanımız öğrenci, her yanımız genç.

Dört. İmam Hatip Camiası, bundan sonra eğitimin niteliğine daha fazla eğilmelidir. Eğitimin niteliğini arttırmak çoklu faktöre bağlıdır. Onun için aklımıza hemen gelenleri değil, nitelik artışı için verilerin ışığında tecrübe sahipleri ile uzmanların desteğinde çalışılmalıdır.

Beş. İmam hatip camiası, Cumhuriyet döneminin en özgün okul ve eğitim modellerinden birisinin İmam Hatipler olduğunun farkında olarak, bu özgün modeli dünyaya tanıtmanın ve farklı ülkelerin bu modeli kendi sistemlerine uyarlamalarına yardımcı olmalıdır.

Altı. Eğitimle ilgilenen herkes ve imam hatip camiası, gençliğin değişim süreçlerini yakından izlemeli ve gençleri anlama çabalarını arttırmalıdır. İzlemeden, dinlemeden, anlamadan tanıyamayız; tanıyamadan sevemeyiz; sevemeden faydalı olamayız.

Yedi. Eğitimle ilgilenen herkes öğrenciler ve gençlerle ilişkilerinde, dini, milli, ideolojik, siyasi telkinlerden önce onların arama, araştırma, sorma, bulma, anlama, anlatma kabiliyetleri ile sahip oldukları yeteneklerinin gelişmesi için çaba göstermelidir.

Sekiz. Eğitimle ilgilenen herkes, okul ve eğitim çalışmalarında kendi derneği, vakfı, grubunun tanıtımı yerine doğrudan eğitim, kültür, sanat, medeniyet, ahlak ve inanç merkezli bir hassasiyeti rehber edinmelidir.

Dokuz. Eğitimle ilgilenen herkes, bilginin yanı sıra müzakere etmenin, istişare yapmanın, hikmete ulaşmanın, tefekkür edebilmenin kıymetini gençlere fark ettirmenin yollarını aramalıdır.

On. Eğitimle ilgilenen herkes çocuklar ve gençlerin iyi insan olmaları için, onlara din, ahlak, gelenek ve vatanı milleti anlatmanın yanı sıra kendi yaşamlarıyla örnek olmalıdırlar. Çünkü yaşamaktan daha iyi öğretmen yoktur.

Buradaki öneriler, özelde imam hatip camiasına yönelik yazılmış olmakla birlikte, eğitimi dert edinen herkesin işine yarayabilir. Bir bölgedeki değişim başka yerleri de etkiler. Yapacaklarımız önemli.

İmam hatip vizyonu

Bir milletin mayasındaki iman şulesini yeni nesillere taşıyan İmam hatip okullarının geleceğe taşıdığı değerler Türkiye´nin önüne bir medeniyet tassavvuru koyuyor. Vizyonu bütün dünyayı kucaklamaya aday bu okulların tedrisatından geçen öğrencilerin sahip olduğu enerji doğru yönetildiği takdirde ülkenin önünde yep yeni ufuklar açılacaktır. Böylece geçmişte zorlu süreçlerin ceremesini çekmek durumunda bırakılan ve her şeye rağman Anadolu´nun milli ve manevi değerlerini binlerce gencin kalbine dokuyan İmam Hatip Okulları bu ülkenin geleceğini inşa etmeye devam edecektir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —