Tarih: 09.10.2020 18:11

'Ilımlı İslam', sömürgeleştirilmeye ortam hazırlar

Facebook Twitter Linked-in

Dünya Bizim'den Şerife Yılmaz yazdı.

Hollanda’nın sömürgesi olan Endonezya’da bağımsızlık ilânından (17 Ağustos 1945) Endonezya Federasyonu’nun kurulmasına kadar önemli siyasî gelişmeler yaşanmıştır. İsmail Hakkı Göksoy’un söz konusu döneme hasredilen “Endonezya'da İslam ve Hollanda Sömürgeciliği” çalışmasında Hollanda’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında İslâm’a ve Endonezyalı müslüman liderlere karşı tutumu, Hollanda’nın kendi sömürge idaresini tekrar kurma çabaları, daha sonra Hollanda ve Endonezya Cumhuriyeti hükümetleri arasındaki ilişkiler, bağımsızlık sonrası modern Endonezya’da İslâmî gelişmeler, bölgede İslâmiyet’in siyasî ve sosyal hayattaki durumu ile hükümetlerin İslâmiyet’e karşı genel tutumu gibi konular ele alınmış.

17.508 adadan oluşan Endonezya, ülkedeki doğal kaynakları elde etmek isteyen yabancı güçlerin etkisinde kalmıştır. Müslüman tüccarlar bölgeye İslam'ı getirirken Avrupalı güçler ise coğrafi keşifler ile "Baharat Adası" adı verilen Maluku'yu elde edip bölgedeki ticareti tekelleri altına almak için birbirleriyle savaştılar. Endonezya, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte üç buçuk asır süren Hollanda sömürgesinden kurtularak bağımsızlığını elde etti.

“Ilımlı İslam” politikası

Endonezya'da İslam ve Hollanda Sömürgeciliği kitabının esas gayesi de, İkinci Dünya Savaşı sonrasında tekrar Endonezya'yı sömürge yönetimi altına almaya çalışan ve bu gayeyle Endonezya topraklarının bir bölümünü denetimi altına alan Hollanda'nın bu ülkede İslam'a ve Endonezya Müslümanlarına karşı takındığı tutumun ve izlediği politikanın mahiyetini ortaya çıkarmaktır.

Hollanda’nın Endonezya’da tekrar sömürge idaresini kurma gayretlerine karşı yürütülen çalışmalarda, İslam’ın ve Müslüman liderlerin rolü de küçümsenmeyecek derecede önem arz etmektedir. Hollanda Hindistan’ı hükümeti, sömürge idaresini tekrar Endonezya’da kurabilmek için İslam’ı siyasi bir araç olarak kullanmanın önemini göz önünde bulundurarak Endonezya’da daha ılımlı bir İslam politikasının izlenmesi gerektiği sonucuna vardılar. 1945 yılından sonra Endonezya'da Hollanda Hindistan’ı hükümetine danışman olarak gönderilen önemli isimlere de yer verilmiş. Savaş sonrası Endonezya'da liberal bir İslam politikasının izlenmesini savunan şarkiyatçı Van Der Plas, bu politikanın oluşmasında en önemli insanlardan birisi.

“Pirinç Hıristiyanları’’

Endonezya’daki sömürge hâkimiyetlerini kalıcı hale getirmek isteyen Hollandalılar yoğun bir Hıristiyanlaştırma faaliyetine girişmişlerdi. Hollandalılar Cakarta’da Hıristiyanlığı yaymak için bir okul açmışlardı. Bu okula devam eden fakir Endonezyalı çocuklara vali Jan Pieterszoon Coen’in (1618-1629) emriyle günlük yarım kilogram pirinç veriliyordu. Ancak bu yolla Hıristiyanlığı kabul edenler halk arasında aşağılanmış ve “Pirinç Hıristiyanları’’ olarak adlandırılmışlardır. Vali Coen, Hollandalılardan ellerindeki köleleri de zorunlu Hıristiyanlık eğitimine tâbi tutmalarını istemiştir. Pirinç yardımı ileriki yıllarda Hıristiyanlığı kabul edenlere para yardımına dönüştürüldü.

Hollanda Hükümeti bölgedeki sömürgeci faaliyetleri Hollanda Doğu Hindistan Şirketi adı altında birleştirdi ve bir genel vali atadı. Cakarta ele geçirilip Batavia adı verilerek şirketin genel merkezi yapıldı. Şirket liman bölgelerinde garnizonlar oluşturdu. Yerel yöneticilerle yapılan imtiyaz antlaşmaları ile ticaret merkezleri oluşturulurken bir taraftan da diğer sömürgeciler bölgeden uzaklaştırıldı. Bu çalışmalar sonunda bölgenin en etkin siyasi gücü oldular.

Endonezya’daki İslami teşkilatların faaliyetleri

Nüfusun yüzde 90'ı Müslüman olan ülkede Doğu Endonezya adalarının İslami bölgeleri ile Cava ve Sumatra adaları üzerindeki Hollanda kontrolüne dair bilgiler de bulabileceğiniz çalışmada, Endonezya Müslümanlarını temsil eden Maşumi Partisi'nin Hollanda hükümeti ile arasındaki ilişkilere de değinilmiş.

1960 ve 1965 yılları arasındaki dönem Müslümanlar için genellikle problemli bir dönem oldu. Çünkü bu dönemde aralarında ulema, Müslüman aydınlar, eski bakanlar ve gençlik liderlerinin de bulunduğu birçok eski Maşumi lideri kısa ve üzün süre tutuklu kaldılar.

30 Eylül 1965’teki başarısız komünist ayaklanmasından sonra vuku bulan komünist aleyhtarı faaliyetlerde İslami teşkilatlar, özellikle Nehdatu’l Ulema’nın gençlik kolu ANSOR ile öğrenci dernekleri aktif rol oynadılar.

Asya bölgesi ile ilgili çalışmaların oldukça az olduğu ülkemizde Dr. İsmail Hakkı Göksoy’un 1993 yılında İSAM için hazırladığı kitap oldukça değerli…

İsmail Hakkı Göksoy

Endonezya'da İslam ve Hollanda Sömürgeciliği, 

İSAM Yayınları

Kaynak: dunyabizim.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —