Tarih: 15.01.2021 14:30

İdealler ve Gerçekler

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye kamuoyu, son sekiz yılda AK Parti’nin 2023 hedeflerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından defalarca duydu. Bu hedefler muhafazakâr kamuoyunda Türkiye’nin, 2023’te sadece dünyanın en güçlü ilk on ekonomisinden biri olacağı beklentisini yaratmakla kalmadı, aynı zamanda tam bağımsız, özgür ve yüzyıl boyunca işletilmesine izin verilmeyen doğal kaynakları üzerinde egemen bir ülke olacağı algı ve beklentisini de yarattı.

AK Parti, 2023 Siyasi Vizyon Belgesi’ni kamuoyuna, iktidarının onuncu yılı olan 2012’nin sonlarında deklare etti. Üç ana başlıktan (Siyaset, Toplum ve Dünya) oluşan 2023 Siyasi Vizyon Belgesi, bir taraftan AK Parti’nin hukuk, demokrasi, ekonomi, eğitim, kültür ve dış politika gibi alanlarda on yıllık icraatlarını anlatırken, öte taraftan Türkiye’nin 2023’teki panoramasını sunmaktadır.

Bu yazıda, bir taraftan belgenin deklare edildiği 2012 yılından bir önceki yılın makro ekonomik verilerini, 2020 yılı makro ekonomik verileri ile karşılaştıracağım. Ama öte taraftan da 2023 Siyasi Vizyon Belgesi’nde yer alan ekonomik hedeflerin gerçekleşme ihtimalinin olup olmadığını, Yeni Ekonomi Programı’nın verilerini referans alarak analiz edeceğim.

Önce, 2023 Siyasi Vizyon Belgesi üzerinden ilk on yılda ekonomi alanında neler yapıldığına bakalım.

Siyasi Vizyon Belgesi’ne göre ilk on yılda:

1- AK Parti iktidara geldiğinde 66 milyon olan Türkiye nüfusu, 2012 yılında 75  milyon seviyesine ulaşmıştır2002-2011 döneminde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 230 milyar dolardan 774 milyar dolara ulaşmış, kişi başına düşen ortalama gelir ise 3500 dolardan 10 bin doların üstüne çıkmıştır.

2- 2002 yılında devletin faize ödediği kaynak GSYH’nin % 15,5’i iken, 2011 yılında bu oran yüzde 3.4’e düşmüştür.

3- Bugün birçok AB ülkesinin başında Demokles’in kılıcı gibi sallanan kamu borç stokunun GSYH’ye oranı 2002’de % 74’tü. Bu oran, 2011 yılı itibarıyla % 39,4’e düşmüştür.

4- Dış kaynak girişi sayesinde Merkez Bankası brüt döviz rezervi, 2002 yılı Kasım ayında 28 milyar dolar seviyesinden 14 Eylül 2012 itibarıyla (altın dahil) 110 milyar dolara yükselmiştir.

5- Sosyal harcamaların GSYH’ye oranı 2002 yılındaki %13,5 seviyesinden 2011 yılında %16,7 seviyesine çıkmıştır.

Belgeyi hazırlayanlara göre ilk on yılda ekonomi alanındaki başarılar ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma hamleleri, güven ve istikrarın kaynağı olan güçlü bir demokrasi, evrensel ilkelere dayalı adil bir hukuk düzeni ve rekabetçi bir üretim yapısı ile mümkün olmuştur. Zira onlara göre birinci sınıf bir ekonomi olmanın temel koşulu, ileri bir demokrasi ve hukuk devletidir.

Şimdi belgede 2023 ekonomik hedeflerin neler olduğuna bakalım. Her şeyden önce belgeyi hazırlayanların üslup ve psikolojisine on yıllık başarı hikayesinin verdiği özgüven patlamasının egemen olduğunu söylemek mümkün.

Nitekim belgede hedeflere, “On yıllık başarılı performans ve özgüvene dayanarak, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılının temellerini de atmış oluyoruz. Yeni dönemde de temel amacımız; istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme performansı ile insanımızın refah seviyesini artırmaktır.” cümlesi ile başlanması bu özgüven patlamasının bir yansımasıdır.

Bu temel yaklaşım çerçevesinde, Cumhuriyet’in 100. yılı için belirlenen başlıca hedefler şunlardır:
1- Gayri Safi Yurtiçi Hasıla büyüklüğü bakımından dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer almak.
2- Enflasyon ve faiz oranlarını kalıcı biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirmek.
3- İhracatımızı 500 milyar dolara ulaştırmak.
4- Kişi başına milli gelirimizi 25 bin dolara yükseltmek.
5- En az 2 trilyon dolarlık bir ekonomi büyüklüğüne ulaşmak.
6- İşsizlik oranını yüzde 5’e indirmek, istihdam oranını da en az yüzde 50’ye yükseltmek.

Artık 2011 makro ekonomik verileri, 2020 yılı makro ekonomik verileriyle karşılaştırabiliriz.

1- Belgeye göre 2002-2011 döneminde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla 230 milyar dolardan 774 milyar dolara ulaşmış, kişi başına düşen ortalama gelir ise 3.500 dolardan 10 bin doların üstüne çıkmıştır.

Aşağıdaki tablo 2011-2020 dönemi GSYH’yi ve kişi başına düşen ortalama geliri içermektedir.

Devamı >>>




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —