HİZB-UT TAHRİR DAVASINDA BERAAT: AYM’NİN HAK İHLALİ KARARI YERİNDE GÖRÜLDÜ

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın Hizb-ut Tahrir'in "terör örgütü" olmadığına yönelik mütaalası doğrultusunda 17 kişi hakkında beraat kararı verdi.

HİZB-UT TAHRİR DAVASINDA BERAAT: AYM’NİN HAK İHLALİ KARARI YERİNDE GÖRÜLDÜ

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın Hizb-ut Tahrir'in "terör örgütü" olmadığına yönelik mütaalası doğrultusunda 17 kişi hakkında beraat kararı verdi.

Söz konusu dava 2009 yılında günümüzde “FETÖ” olarak adlandırılan paralel devlet yapılanmasının kontrolündeki yargı tarafından açılarak, birçok Hizb-ut Tahrir üyesine hukuk dışı cezalar verilmişti. Mağdurların talebi doğrultusunda Anayasa Mahkemesine taşınan davada 2019 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali kararı verilerek, yeniden yargılamaya hükmedildi.

Bu kapsamda 17 Mayıs 2022 tarihinde yapılan duruşmada savcılık mütalaasını verdi. Mütalada, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun verdiği hak ihlali kararı gerekçe gösterilerek, “Başvurucunun Türk ceza mevzuatında, doktrinde, uluslararası belgelerde ve mukayeseli hukukta, terör suçlarını ve örgütlü suçları ele alarak, 5237 sayılı Kanun’un 220., 309., 314., 315., 316., maddelerinde ve 3713 sayılın Kanun’da yer alan suçları tek tek değerlendirilmiş; herhangi bir şiddet eylemine katılmayan Hizb-ut Tahrir’in -radikal görüşleri savunmakla birlikte kullandığı araçlar nedeniyle- bir suç ya da 'terör örgütü' olmadığını ileri sürmesine karşın, gerek önceki mahkeme kararlarında gerekse eldeki başvuruya ilişkin kararlarda Hizb-ut Tahrir’in bir 'terör örgütü' olduğu kabul edilmekle yetinilmiş, başvurucunun savunmaları hakkında bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Bu kapsamda Emniyet raporlarına göre örgüte yönelik ilk operasyonun yapıldığı 1967 yılından Anayasa Mahkemesine sunulan son raporun hazırlandığı 2016 yılına kadar olan geçen süre içinde anılan örgütün silahlı eyleme karışmadığı anlaşılmaktadır.” İfadelerine yer verildi.

Mütalanın devamında yapılan yeniden yargılama sonucunda sanıklar hakkında daha önce verilen hükmün iptal edilmesi istenerek beraat kararı verilmesi talep edildi.

Ardından İstanbul 20. Ağır ceza mahkemesi, “Her ne kadar sanıklar hakkında atılı suçtan dolayı kamu davası açılmış ise de atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, “CMK.nun 223/2-a maddesi gereğince SANIKLARIN AYRI AYRI BERAATİNE” ifadelerinin kullanıldığı hükmü açıklayarak, Adem Yıldırım, Ali Yıldırım, Çınar Duman, Haluk Özdoğan, İsmail Görpüz, Mehmet Sayın, Mıstık Coşkun, Murat Kaluoğlu, Mustafa Patan, Uğur Kankur, Sedat Temiz, Osman Yıldız, Mehmet Şerif Zeydan, Bülent Kurşun, Bahadır Bozkurt, Mete Çetin ve Aydın Adak hakkında beraat kararı verdi.

Ne Olmuştu?

Köklü Değişim Dergisi tarafından 2009 yılında Hakkı Başer Spor Salonu’nda bir konferans tertip edilmiş ve o konferans valilik tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden engellenmişti. Sonrasında adeta Müslüman avına çıkılırcasına Türkiye genelinde 200’den fazla Hizb-ut Tahrir üyesi gözaltına alınmıştı. Yürütülen yargılamalarda onlarca kişiye ağır cezalar verilerek ciddi mağduriyetler oluşturulmuştu.

Bugün verilen beraat kararı sonrası mağdurların savunmasını üstlenen Av. Mustafa Kocamanbaş Twitter hesabından bir açıklama yaparak, “2009 yılından bu yana Hizb-ut Tahrir üyeliği suçlaması ile yargılanan 17 müvekkil Çağlayan Adliyesinde görülen bugünkü karar duruşmasında beraat ettiler. Yargının aynı suçtan yargılanan tüm şahıslara aynı muameleyi göstermesi eşitliğin gereğidir.” İfadelerini kullandı.

Dünya çapında Raşidi Hilafet Devleti’nin yeniden ikame edilmesi için fikri ve siyasi çalışma yürüten Hizb-ut Tahrir, kolluk kuvvetleri ve bazı alt mahkemeler tarafından zulme maruz bırakılıyor ve toplumla kaynaşmasının önüne geçmek için uyduruk gözaltı ve tutuklama kararları veriliyor.

Anayasa Mahkemesi’nin defalarca "terör örgütü" olmadığına dair hak ihlali kararlarına rağmen bazı yerel mahkemeler tarafından bu zulüm ısrarla sürdürülüyor.