Hilton'a Karşı Küresel Boykot Çağrısı

Hilton Grubu'nun, Doğu Türkistan'da Çin komünist rejimi tarafından yıkılan bir caminin arazisine otel inşa etme kararı sivil toplum kuruluşlarını ayağa kaldırdı

Hilton

Hilton Grubu'nun, Doğu Türkistan'da Çin komünist rejimi tarafından yıkılan bir caminin arazisine otel inşa etme kararı sivil toplum kuruluşlarını ayağa kaldırdı. Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Hilton Otelleri'ne karşı boykot kampanyası başlattı. CAIR'in boykot çağrısına başta Uygur Hareketi, Dünya Uygur Kongresi ve Uygur İnsan Hakları Projesi olmak üzere 40'ı aşkın STK destek verdi. 

Konuya ilişkin Washington DC'de düzenlen basın toplantısında konuşan CAIR İcra Direktörü Nihad Awad, "Hilton Otel'e yeniden düşünmeleri, konuyu bir kez daha değerlendirmeleri için dört aydan fazla süre tanıdık. Onlarla dolaylı yollarla görüşmeler de yaptık fakat sonuç alamadık. Maalesef Hilton Hotel, soykırıma ortak olmayı ve parayı tüm değerlerin üzerine koymayı tercih etti" dedi.

Uygur Hareketi (CFU) İcra Direktörü Rushan Abbas ise, "İnançlarımız, üzerine basılıp geçilecek bir engel olarak görülemez. Uygurlar sökülüp atılacak engeller değildir. Bu soykırım üzerinden kazanç sağlamak, insanlık değerlerine aykırıdır. İnsanlığın vicdanı Uygurlara yapılan soykırımla sınanırken, Hilton bu sınavda başarız olmuştur. Bu utanç verici ve apaçık fırsatçı tutumları nedeniyle Hilton'u boykot çağrısı yapıyoruz. Diğer şirketlerden de soykırım üzerinden para kazanmayı reddetmelerini istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Hilton, Doğu Türkistan'da İslam'a dönük saldırıları ve Uygur halkına uygulanan soykırımı kasıtlı olarak görmezden geldi ve otel projesine devam etti. Müslümanların inancına karşı yapılan bu saygısızlık, diğer endişe verici gelişmeler göz önünde alındığında hiç de şaşırtıcı değil. Doğu Türkistan'da İslam neredeyse tüm yönleriyle yasaklanıyor. Camiler yıkılmaktan kurtulsalar bile bu kez de gece kulüplerine ve domuz ahırlarına çevriliyor. Uygur kadınlar, reddetmeleri halinde tutuklanacakları ya da 'aşırılıkçı' olarak damgalanacakları korkusuyla Han Çinli erkeklerle evlenmek zorunda bırakılıyor. Daha korkuncu ise, Uygur kadınların tecavüze uğrama, zorla kürtaj yaptırma ve kısırlaştırılma tehlikesiyle yaşamak zorunda kalmaları. Bütün bu politikalar, Uygur halkının inancına karşı açılan savaşın bilinçli ve planlı parçaları. Yaşananlar, sadece Doğu Türkistan'a yönelik değil, aynı zamanda küresel ölçekte dini özgürlüklere yapılmış birer saldırı niteliği taşıyor.

Uygur Hareketi olarak, herkesi bu boykota katılmaya ve CAIR tarafından hazırlanan dilekçeye imza vermeye çağırıyoruz. Hilton'un yeni oteli, Çin rejiminin zulmüne hizmet eden bir anıt olmaktan öte anlam taşımayacaktır. Hilton, Uygurlara karşı sürdürülen soykırımdaki suç ortaklığından vazgeçene kadar, boykotun sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu tavrımızla, Çin rejimiyle iş yapan şirketlere müsamaha göstermeyeceğimize dair de kuvvetli bir mesaj vermiş olacağız.