HAMAS nasıl doğdu?

İlim merkezlerinden diplomasi masalarına ve savaş cephelerine uzanan bir yolculuk…

HAMAS nasıl doğdu?

Milli Gazete’den Bekir Şirin’in “konu ile ilgili” analizi…

İsrail’e karşı verdiği mücahede ve direnişle ümmetin onuru olan HAMAS hareketi, İhvan-ı Müslimin’in Filistin yapılanması olarak ortaya çıktı. Gazze’de kurulan İslâm Merkezi ve İslâm Üniversitesinde yetişen gençlerin iskeletini oluşturduğu HAMAS, Filistin toplumundaki İslâmi uyanışın simgesi oldu. HAMAS, günümüzde Filistinlilerin ortaya koyduğu mücahedenin baş aktörü konumunda bulunurken hareketin resmen kuruluşunun üzerinden tam 35 yıl geçti.

HAMAS’ı anlamak için hareketin kuruluşuna giden süreci iyi tahlil etmek gerekir. 1948 yılında gerçekleştirilen büyük işgalin ardından Filistin topraklarında büyük bir göç gerçekleşti. İsrail işgali, Filistinlileri topraklarından ederken Filistin'in güney kısmında yer alan Gazze, göç alan topraklar arasında yer aldı. İşgal sonucunda oluşan sürgünü yaşayan Gazze halkı, Siyonist rejime tam anlamıyla bilenmiş durumdaydı. Hâlihazırdaki nüfusunun yüzde 50'sinden fazlası göçmen olan Gazze'de doğan HAMAS hareketi, içerisinde yeşerdiği toprakların ruhunu yansıtacak ve İsrail zulmüne karşı amansız bir başkaldırıda bulunacaktı. 1948 ve beraberindeki süreçte işgal altında yaşayan Gazze halkı git gide daha çok politize olurken direniş kültürü de bu süreçte şekillendi. Filistin tarihinde büyük bir yere sahip konumda bulunan HAMAS’ı bağrından çıkaracak olan Gazze, ta o yıllarda bugünkü destansı direniş azmini ortaya koydu.

6 GÜN SAVAŞI ÖNEMLİ BİR KIRILMA NOKTASI OLDU

İşgalci İsrail rejimi ile Arap ülkeleri arasına gerçekleştirilen 6 Gün Savaşı da HAMAS’ın kuruluşuna giden süreçte mihenk taşlarından biri oldu. Bu savaşta Arap ülkelerinin aldığı mağlubiyet Müslümanlar üzerinde büyük bir şok etkisi meydana getirdi. Söz konusu mağlubiyetin ardından özellikle Filistinlilerde 'Kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeliyiz' düşüncesi hâkim olmaya başladı. 1967 yılının Haziran ayında gerçekleşen 6 Gün Savaşı'nın bir diğer sonucu da Arap Milliyetçiliği fikrinin zayıflaması oldu. Bu savaşın neticesinde İslami uyanış fikri özellikle Filistin'de büyük yankı uyandırdı. Dindar Filistinliler de alevlenen direniş ruhu, 'İslâm'ı layıkıyla yaşarsak İsrail'e mağlup olmayız' düşüncesini de doğurdu.

İSLÂMİ UYANIŞIN YÜKSELMESİ HAMAS’IN DOĞUŞUNU HIZLANDIRDI

6 Gün Savaşı sonucunda Milliyetçilik akımının zayıflaması İslâm coğrafyasının en önemli hareketlerinden olan İhvan-ı Müslimin'in hareket alanını genişletti. Halklarda İslâmi uyanışın oluşmasını amaçlayan İhvan-ı Müslimin, bu süreçte faaliyetlerini artırdı. İhvan-ı Müslimin, teşkilatlanma ve eğitim faaliyetlerini daha rahat bir şekilde gerçekleştirme imkanı bulurken HAMAS’ı da kendi içerisinden çıkardı. Filistin topraklarındaki direnişin bugünkü seyrini etkileyen kırılma noktalarından biri olan 6 Gün Savaşı’nda Kudüs’ün doğusu da İsrail tarafından işgal edildi. Söz konusu durum her ne kadar acı bir nitelik taşısa da toplumdaki İslâmi şuurun artışına vesile oldu. Filistin toplumunda yükselen İslâmi uyanış HAMAS hareketinin doğuşuna büyük bir zemin hazırladı.

İSLÂM MERKEZİ’NİN ÖNEMLİ ROLÜ

Filistin direniş tarihi içerisinde çok önemli bir yere sahip olan HAMAS’ın kuruluşunu etkileyen faktörlerden biri de 1973 yılında Gazze’de açılan İslâm Merkezi oldu. İhvan-ı Müslimin merkezli bir yapılanma olan İslâm Merkezi, Gazze’deki İslâmi örgütlenmenin ilk örneğini teşkil etti. İslâm Merkezi, Gazze halkının İslâmi birlik sağlaması notasında hayati bir öneme sahipti. Spordan kreşe, sağlıktan eğitime kadar birçok alanda hizmet veren Gazze İslâm Merkezi’nde yetişen kadrolar ileriki yıllarda Filistin’in bağımsızlık yolunda önemli isimler oldu.

İSLÂM ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ HAMAS’IN DOĞUŞUNDA ROL OYNADI

Mısır’ın İsrail’i tanıması ve Siyonist oluşumla normalleşme sürecine girmesi de HAMAS’ın doğuşuna zemin hazırladı. Gazzeliler başta olmak üzere Filistinliler için önemli bir yer olan Mısır, Filistinli üniversite öğrencilerinin uğrak durağıydı. Mısır’ın İsrail’i tanıması ile birlikte Filistinli öğrencilerin Mısır’da eğitim görmesi yasaklanınca bu boşluğu Gazze’deki İslâm Üniversitesi doldurdu. Filistin’in diğer noktalarından Gazze’ye çok sayıda öğrenci geldi ve İslâm Üniversitesi büyük bir rağbetle karşılaştı. 1980 yılında Gazze’de açılan İslâm Üniversitesinde öğrenim gören öğrenciler de HAMAS’ın kuruluş sürecinde önemli bir rol oynadı.

GAZZE’DEKİ EĞİTİM FAALİYETLERİ KABINA SIĞMADI

Gazze’deki İslâmi eğitim çalışmaları bir süre sonra kabına sığmayarak Batı Şeria’ya da sıçradı. Batı Şeria’da kurulan İslâmi eğitim kurumları, Gazze’deki duruma benzer bir etki oluşturdu. Üniversiteler üzerinden yaşanan İslâmi uyanış ve direnişe bağlılık HAMAS’ın Batı Şeria’da da etkinliğini meydana getirdi.

İSRAİL TOPLUMUNDAKİ RADİKALLEŞMEYE REFLEKS GÖSTERİLDİ

Takvim yaprakları 1977 yılını gösterdiğinde İsrail siyasi tarihinde önemli bir gelişme yaşandı ve aşırı sağcı ve Siyonist politikalarla bilinen Likud Partisi iktidara geldi. Likud’un lideri bir zaman Irgun terör örgütünün liderliğini yapan Menahem Begin’di. Günümüzde Benjamin Netanyahu’nun liderliğini yaptığı Likud Partisi’nin 1977’de İsrail rejiminde iktidara gelmesi işgal toplumundaki radikalleşmeyi gözler önüne seriyordu. İsrail toplumu git gide Siyonist doktrine bağlılığını artırırken bu durum Filistin toplumunu da etkiledi. İsrail toplumundaki Mesihçi, radikal ve ırkçı milliyetçi söylemlerin artması Filistin toplumunun İslâmi öğretilere daha da sıkı sarılmasını sağladı. Söz konusu durum da HAMAS’ın toplumda karşılık bulmasını sağlayan etmenlerden biri oldu.  

HAMAS, EL FETİH KARŞISINDA YÜKSELDİ

Süreç içerisinde Filistin Kurtuluş Örgütü’nün başını çeken El Fetih hareketinin toplumdaki karşılığının azalması da HAMAS hareketinin kuruluş ve yükselişini hızlandırdı. El Fetih’in İsrail rejimi karşısında tam anlamıyla dirayetli bir duruşta bulunamaması Filistin toplumunun HAMAS ile bütünleşmesini kolaylaştırdı. HAMAS’ın işgalcilere karşı izlediği net politika, Filistin halkının beğenisini kazandı. Söz konusu oluşumun nehirden denize bütün Filistin topraklarını özgürleştirme hedefi, Filistin halkında karşılık buldu.

FKÖ’NÜN BOŞLUĞUNU HAMAS DOLDURDU

FKÖ’nün Filistin toplumundaki karşılığını azaltan etmenlerin en büyüğü İsrail rejiminin 1982’de Lübnan’ı işgal etmesi oldu. Söz konusu işgalin ardından Lübnan’da bulunan ofisini Tunus’a taşımak mecburiyetinde kalan FKÖ’nün o günkü şartlarda Filistin toplumuyla teması azaldı. Tunus’ta Filistin halkının iradesini yönetmekte başarılı olamayan FKÖ, süreç içerisinde Filistin toplumunun reflekslerin etkileme yetisini kaybetti. Filistin toplumuyla iç içe bulunan HAMAS’ın FKÖ’den oluşan boşluğu doldurması zor olmadı.

İRAN DEVRİMİ FİLİSTİN’DE MOTİVASYON OLUŞTURDU

İran’da 1979 yılında gerçekleşen devrim, HAMAS’ın kuruluşu ve yükselişinde önemli bir rol oynadı. Tüm İslâm coğrafyasını etkileyen devrim, Filistinliler için de motivasyon kaynağı oldu. ABD’nin yenilebileceğini gösteren İran Devrimi, İsrail’in de benzer bir kaderi yaşayabileceğine dair umudu güçlendirdi.  Süreç içerisinde HAMAS’ın kurucu kadrosu, İran’daki gelişmenin de etkisiyle artık harekete geçmelerinin vaktinin geldiğine inandı. İsrail rejimi karşısında fiili direniş için beklenen zamanın geldiğini düşünen o günün Filistinli gençlerinin başını Şeyh Ahmed Yasin çekiyordu.

FİLİSTİN DİRENİŞİ İÇİN SEMBOL BİR İSİM: ŞEYH AHMED YASİN

HAMAS’ın kuruluşuna giden süreçte birçok isim önemli rol oynasa da Şeyh Ahmed Yasin’e ayrı bir parantez açmak gerekir. Sahip olduğu liderlik karizmasıyla önemli bir kitleyi peşinden sürükleyen Ahmed Yasin, Filistin toplumundaki İslâmi uyanışa öncülük etti. İhvan-ı Müslimin mensubu olan Şeyh Ahmed Yasin, teşkilatçılık özelliği öne çıkan bir şahsiyetti.  Dini bilgiler noktasındaki yetkinliği ve liderlik karizmasının yanına teşkilatçılık meziyeti de eklenince ortaya Filistin direniş tarihi için sembol bir isim çıktı.

HAMAS, KURULMADAN ÖNCE TEŞKİLATLANIYOR

Şeyh Ahmed Yasin’in attığı adımlar başta Gazze olmak üzere Filistin’in çeşitli noktalarındaki gençler için ilham kaynağı oluyordu. İslâmi bir şuurla direniş ruhunu bir arada kuşanan Ahmed Yasin, 80’li yılların ortalarında adı konmamış bir şekilde HAMAS’ın kurumsal yapısını da ortaya çıkarıyordu. ‘Cihaz El-Filistin’ isimli yapılanma ile HAMAS’ı kuracak kadronun iletişim ağı meydana gelirken bu yapının önde gelen isimleri arasında Musa Ebu Merzuk ve Halid Meşal geliyordu. Öte yandan bugün HAMAS’ın Gazze sorumlusu olan Yahya Sinvar da Şeyh Ahmed Yasin’in emriyle bir istihbarat ağı oluşturuyordu.

BİRİNCİ İNTİFADA HAMAS’I DOĞURDU

HAMAS hareketinin ne zaman kurulduğuna dair net bir tarih yoktur. Ancak 9 Kasım tarihinde İsrailli bir sürücünün sürdüğü kamyonetin Filistinlileri ezmesi ve öldürmesi intifadanın patlamasına yol açtı. Bu doğrultuda HAMAS’ın kuruluşuna giden sürecin son halkası Birinci İntifada’nın meydana gelmesi oldu. İsrail rejiminin Filistinlilere yönelik zulümlerini artırması sonucunda ortaya çıkan İntifada’nın motor gücü HAMAS kadroları oldu. İntifada’nın meydana geleceğini öngören Şeyh Ahmed Yasin’in Salah Şehade’ye askeri bir birim kurdurması bu öngörünün sonucuydu. Her ne kadar intifada bütün bir toplumun baş kaldırısı anlamına gelse de HAMAS bu süreçte başardıklarıyla intifadanın kazanan tarafını teşkil ediyordu.