Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Hac bu sene de kurbana denk geldi!

Hasan Baba, turkishpost.net’te, önceleri bazı medya organlarında kullanılan ”Hac bu sene de kurbana denk geldi!” ironik başlığa atfen, orada yapılması gereken düzenlemelere dikkat çekiyor.

Hac bu sene de kurbana denk geldi!

Gülmeyin! Bu, 80’lerde Cumhuriyet gazetesinde, 2013 yılında da Milliyet gazetesinin internet sitesinde yer alan başlık idi. Dinden uzak olsanız da, dinî bir şeyler yazıyorsanız, kurbanın zaten hac döneminde olduğunu bilmeniz gerekir…

Hasan Baba yazdı l Hac bu sene de kurbana denk geldi!

Ancak bugün konumuz bu değil.
Bu yıl da milyonlarca Müslüman, kutsal toprakları ziyaret ederek haccını ifa eyledi.
Suudi Arabistan 2024 hac istatistiklerine göre geçen yıl toplam hacı sayısı 1 milyon 833 bin 164 olarak gerçekleşti. Herhalde bu yıl bu rakam 2 milyonu geçmiştir. Yıl boyunca umre için de 15 milyona yakın insan Mekke ve Medine’ye geliyor.

Bu güzel ve mübarek farizaya gölge düşürmek değil ama fikir jimnastiği yapmak adına önce yaşanan faciaları, sonra da belki alınabilecek çözüm önerilerini dile getireceğim.

Hasan Baba yazdı l Hac bu sene de kurbana denk geldi!

 

MİNA TÜNEL FACİASI

Milyonlarca insanın aynı gün, aynı saatlerde aynı ortamlarda bulunması, haliyle sıkıntılara yol açabiliyor. 1990 Mina Tünel faciası bunlardan biri…

2 Temmuz 1990 tarihinde, şeytan taşlamaya gidilirken, Mekke’yi Mina’ya bağlayan Muaysim Tüneli’nde bir izdiham meydana geldi ve 1426 hacı sıkışarak, ezilerek ve oksijensiz kalarak feci şekilde hayatını kaybetti. Ölenlerden 447’si Türk idi.

İzdiham, Mekke’den Mina’ya doğru giden 550 metre uzunluğunda, 11 metre genişliğindeki yaya tüneli içinde olmuştu. Mina’daki çadır kenti şeytan taşlama alanına (Cemerat) bağlayan Muaysim Tüneli, yayalar tarafından gidiş-gelişte kullanılıyordu. Suud yönetimi öyle ayarlamıştı. Yüz binlerce insan, hem de gidiş-geliş olarak dar sayılabilecek tünele sokuluyordu.

2 Temmuz 1990 sabahı, yürüyüş yolundaki korkuluklardan birinin kırılması sonucu alt kattaki yola 7 kişinin düşmesiyle izdiham başladı. Tünelin iki ucundan girişler devam etmesine rağmen, orta kısımdaki kargaşa sonucu insanlar birbirinin üstüne yığılıyordu. Kısa sürede tünelin kapasitesi kat kat aşılmış, içeride 5 bin civarında hacı sıkışıp kalmıştı. 45 dereceyi bulan hava sıcaklığı ve havalandırma tertibatında yaşanan arıza da bu denkleme eklenince, facianın boyutu büyümüştü. Canını kurtarabilenler, ölenlerin cesetlerinin üstüne tırmanıp hayatta kalabilmişti. Sonuç korkunçtu: 1.426 hacı ezilerek ve havasızlıktan boğularak hayatını kaybetmiş, binlercesi de yaralanmıştı. Gerçek ölü sayısının, açıklananın en az iki katı olduğu hep iddia edilecekti.

Facianın ardından dönemin kralı Fahd’ın yaptığı yorum ise tepkilere sebep olacaktı: “Her şeyin üstünde olan Allah’ın takdiri… Orada ölmeselerdi, başka bir yerde ve aynı anda öleceklerdi.”

Hasan Baba yazdı l Hac bu sene de kurbana denk geldi!

 

CADDEDE İZDİHAM: (EN AZ) 769 ÖLÜ

Kral Fahd, ‘Allah’ın takdiri’ deyip sorumluluğu üzerlerinden atmıştı ama 2015 yılında yine bir facia yaşanacaktı. 24 Eylül 2015’te Mekke’den yine Mina bölgesinde şeytan taşlama alanına giden (bu defa tünel değil) caddede çıkan izdiham ve kargaşa sonucu, Suudi yetkililere göre 769 hacı adayı hayatını kaybedecek, 900’den fazla kişi ise yaralanıp sakatlanacaktı.

Yerel saatle 09.00 sularında şeytan taşlama ibadeti için Cemerat Köprüsü’ne doğru yürüyen hacı grupları, 204 ve 223 numaralı caddelerin kesiştiği yerde karşılaştı. Ters yönde hareket eden bu gruplar caddede sıkışınca ölümler ve yaralanmalar gerçekleşmeye başladı. Saatler ilerledikçe can kayıpları arttı: 769 kişi ezilerek veya köprülerden düşerek öldü, 934 kişi de yaralandı.

Resmi sonuçlara rağmen görgü tanıkları ve diğer ülkelerin hac yetkilileri ölü sayısıyla ilgili daha yüksek ve çelişkili rakamlar verdi. Nijerya, Hindistan, Pakistan ve Endonezya’dan yetkililer faciada 1.000’den fazla kişinin öldüğünü aktardı. İranlı yetkililer ise 4 bin 700 kişinin öldüğünü öne sürerek, Suudi yetkililerin gerçek rakamı açıklamadıklarını ifade ettiler.

 

Hasan Baba yazdı l Hac bu sene de kurbana denk geldi!

 

TEKNOLOJİYİ KULLANMAK

Bugüne kadarki en fazla üzücü hadiseler, şeytan taşlama alanına giderken yahut taşlama anında gerçekleşti. Buna çözüm olarak şeytan taşlama alanı birkaç katlı hale getirildi. Ülkeler farklı yollardan farklı saatlerde farklı taşlama alanlarına alınıyor. Ancak 2015’teki gibi iki ayrı milletin, iki ayrı caddeden gelip de bir noktada kesişmesi de yine önlenemeyen garip vaka olmuştu.

Yaşanan facialar, Harameyn denilen Mekke ve Medine’nin kutsal bölgelerinin uluslararası bir yönetimle idare edilmesini gündeme getirse de Suud yönetimi buna şiddetle karşı çıkıyor. Hiç olmazsa hacıların sevk ve idaresinde çağdaş teknolojinin daha iyi kullanılması teklifi ise herkesin kabul ettiği bir fikir oluyor.

En evvela yüz binlerce insanın aynı anda aynı yerde olması daha kesin şekillerde engellenmeli. Yani istense de farklı ülkelerin vatandaşları aynı yerlere çıkamamalı.

Hac Güvenlik Merkezi’nde yüzlerce görevli, Arafat, Mina, Kabe bölgelerindeki binlerce kamerayı göz ile takip ediyor. Bu noktada teknolojiden-yapay zekadan faydalanılmalı.

Hasan Baba yazdı l Hac bu sene de kurbana denk geldi!

 

YÜRÜYEN YOL NEDEN OLMASIN?

Tavaftaki sıkışmalar için her 10 senede bir Kabe’yi genişletme yerine belki ‘yürüyen yol’ çözümü araştırılabilir. İlki Kabe’nin önünden başlamak üzere, dışa doğru giden spiral sistemli yürüyen yol ile 7 tavaf sonunda hacılar otomatik olarak alandan çıkartılabilir. Mühendisler bu konuda herhalde güzel çözümler üretebilir. Fakihler de fetvasını verecektir. Zira bugün 2 milyon olan hacı sayısı, 10-15 sene sonra belki 10 milyonlara ulaşacaktır.

Yürüyen yol, Kabe’de biraz zor gibi gözükse de Medine-i Münevvere’de çok daha kolay. Sırf sıkışıklık oluyor, hacılar yavaş yürüyor, kimileri uyarılara rağmen alandan ayrılmıyor diye Efendimiz’in kabrine hanımlar alınmıyor. ‘Yavaşça yürüyen yol’ ile hacılar sakince alandan çıkartılacak, belki hanımlar da bu sayede Efendimizin makamına girebilecektir.

Allah aklı düşünelim diye vermiş. Düşüncesizlik sonucu meydana gelen faciaları ‘kader’ diyerek savuşturmak ancak işgüzarlık olabilir. Yeni facialar meydana gelmeden çözüm arayışlarına girmek, kutsal diyarların emanetçisi Suud’ların üzerinde…

 

Kaynak: turkishpost.net



Anahtar Kelimeler: kurbana geldi!

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER