Tarih: 30.09.2020 11:33

Gözaltına alındıktan sonra helikopterden atıldığı iddia edilen Servet Turgut hayatını kaybetti

Facebook Twitter Linked-in

Van’ın Çatak ilçesinde “Yıldırım-10 Norduz” operasyonuna çıkan askerler tarafından Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Çığlıca köyünün Yoğurtlu mezrasında 11 Eylül’de gözaltına alındıktan 2 gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde tedavi altında oldukları ortaya çıkan ve Osman Şiban’la birlikte helikopterden atıldıkları iddia edilen 7 çocuk babası Servet Turgut, yoğun bakım servisinde yaşamını yitirdi.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Turgut’un cenazesi, otopsi işlemleri için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Adli Tıp Merkezi’ne götürüldü. Otopsi işlemlerinin ardından Turgut’un cenazesi Van’da defnedilecek.

Serbestiyet’in 22 Eylül tarihindeki haberinde olay, detaylarıyla işlenmişti  

11 Eylül günü ne oldu?

“11 Eylül’de şafak operasyonu yapılıyor. Yıldırım operasyonu. Olay Van’ın Çatak ilçesinin Çığlıca köyünün Yoğurtlu mezrasında yaşanıyor. Operasyon başlatılıyor. O bölgede uçurum veya kayalık yoktur. Oralar normal mezralardır, sarı otların olduğu bölümlerdir. Osman Şiban ve Servet Turgut, oraya düzenli olarak oraya gidip gelen insanlar. Servet Turgut’un orada 150 dönüm arsası var. Ektiklerini satarak para kazanıyorlar. Zaten beş-altı ay o bölgede kalınır. Otlar biçilir. Patos dediğimiz makinaya verilir. Makina işleminden sonra satmak için çuvallanır.

“Osman Şiban’ın ailesi ise zaten oradaydı. Saman biçmeye gidenler bilir, sabah namazından sonra topladıkları otları çuvala koydururlar, oraya giderler.

 “55 YAŞINDAKİ ADAM KAYALIK OLMAYAN BÖLGEDE KOŞUP DA KAYALARDAN NASIL DÜŞECEK?”

“O saatlerde bir şehit haberi geliyor. Yüzbaşımız, uzman çavuşumuz vefat ediyor. Sonra aşağıda köyde ilk karşılaştıkları kişiyi alıyorlar. Babamın Türkçesi çok zayıf. 55 yaşında. Valilik kaçarken kayalıklardan düştüğünü söylüyor, 55 yaşındaki adam nasıl koşacak, ki orada kayalık da yok uçurum da yok.

“Sonra köyü topluyorlar, kimlik sorgulaması yapıyorlar köyün ortasında. Hatta o sırada birine tekme tokat vuruyorlar. ‘Köyün sorumlusu kim?’ dediklerinde, ‘Osman Şiban’ diyorlar. ‘Burada başka kimse yok mu?’ Tepenin öbür tarafında dayımızın oğlu var. Babama soruyorlar, ‘Osman’ı tanıyor musun?.’ O da ‘evet’ diyor. Herkesin gözü önünde alınıp helikoptere bindiriliyorlar. Sağ salim bindiriliyorlar. Biz yedi kardeşiz. Hatta 2016’da babam kaymakamlığa başvurup ‘Ben tampon bölgede çiftçilik yapıyorum’ diye izin alıyor.”

Servet Turgut, 2016 yılında verdiği dilekçeyle tarım yapmak amacıyla 1990 yılında güvenlik nedeniyle boşaltılan köyüne dönmek için Beytüşşebap Kaymakamlığı’na başvuruyor: ‘Devletimizce köyümüze dönüşümüzün sağlanabilmesi için yardımda bulunulmasını talep etmekteyiz.’

Klinik bulgularda “yüksekten düşme sebebi ile getirildi” ibaresi yer alıyor

Servet Turgut’a 11 Eylül akşamı ambulansla götürüldüğü Lokman Hekim Hastanesi’nde konulan tanılar: Bir başka şahıs tarafından darp, vurulma, bükülme, ısırılma ya da tırmalanma; İntreserabal hemoroji (beyin parenkiminde oluşan kanama); pnömotoraks (akciğer çökmesi); hemotoraks (plevra yaprakları arasında belirgin miktarda kan toplanması.

Osman Şiban’ın avukatı: “Çok korkuyor”

Pazar günü taburcu edildikten sonra bu sabah saatlerinde evine gelen zırhlı araçlı güvenlik güçlerince Askeri Hastane’ye götürülen Osman Şiban’la görüşen Avukat Jinda Koçak ile Avukat Hamit Koçak, Şiban’ın son durumuyla ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Travma sonrası bir durum var. Ailenin yanında ‘bizi attılar’ diye bir beyanı olmuş. Osman bey yer yer ağlıyordu, kendinde değildi. Resmî insanlardan dahi korkuyor. Zırhlı araçların onu alması da onu ciddi bir şekilde korkutmuştu. Sadece ‘nasılsın’ diye sorulunca iyi olduğuna dair işaretler yapıyor.”

Avukat Koçak, savcının kendilerine Osman Şiban ile Servet Turgut’un 11 Eylül günü Van İl Jandarma Komutanlığı’na hiç götürülmediğini söylediğini de aktardı.

Baro Başkanı: Savcılık olayı etkin bir şekilde soruşturmak istiyor

Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar ise soruşturmaya ilişkin şunları söyledi:

“Osman beyin bilinci yoğum bakımdayken yerine geldi. Ama savcı bey dosyayla ilgili ilk beyanlarını almak için hastaneye gittiğinde alamadı. İki gün boyunca yaşadığı işkence ve sonraki süreç nedeniyle hafıza kaybı olduğu için o gün ifadesi alınamadı. Osman bey, o iki günlük süreci yaklaşık iki aymış gibi değerlendiriyor. Servet bey halen yoğun bakımda. Dolayısıyla sağlıklı bir ifade alınamadığı için ifade ertelendi. Savcının söylediği, kendine geldikten sonra alınabileceği. Savcılığın olayı etkin bir şekilde soruşturmak istediğini gördük. Savcılık, Osman Şiban ve Servet Turgut’un beyanını beklemeksizin soruşturma başlattı. Başlatılan bu soruşturmaya gizlilik kararı getirildi.”

Valilik ne demişti?

Van Valiliği ise Osman Şiban ve Servet Turgut’un PKK’lılar ile çıkan çatışmadan sonra “bölgede yapılan takip ve tarassut esnasında” gözaltına alındıklarını belirttiği açıklamasında olayla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:

“Söz konusu teröristin etkisiz hale getirildiği yerde gözetleme yapan ve şüpheli hareketler sergileyen (1) şahsın S.T bulunduğu tespit edilmiş, şahsın dur ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığı gözlemlenmiş, mukavemet göstermesine rağmen yakalanıp usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır. Bölgede BTÖ mensuplarına yardım/yataklık ettiği değerlendirilen O.Ş isimli şahıs aynı bölgede mukavemet göstermesine rağmen usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır.

“Gözaltı işlemlerinin yapılması maksadıyla (2) şüpheli şahıs ve etkisiz hale getirilen (1) BTÖ mensubu operasyon bölgesinden helikopterle alınarak, 11 Eylül 2020 günü saat 19.00 sularında Van İl J.K.lığına getirilmiştir. Şüpheli şahıslar hazırda bekleyen ambulanslar ile öncelikle en yakın özel hastaneye, müteakiben Van Bölge Araştırma Hastanesine sevk edilmiştir. O.Ş isimli şahıs tedavi işlemlerinin tamamlanmasını müteakip 20 Eylül 2020 günü taburcu edilmiştir. S.T isimli şahsın tedavisine devam edilmektedir.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —