Tarih: 16.10.2022 19:46

Gölgedeki savaş!

Facebook Twitter Linked-in

“Ukrayna Savaşı”nın gölgesinde “jeo-ekonomik bir savaş” da yürütülüyor. “Gölgedeki savaş” göründüğü kadarıyla Avrupa’nın enerji tedarikinde Rusya’nın ana oyuncu rolüne son vermeyi içeriyor. Geçtiğimiz ay Rusya’nın Baltık Denizi’nden Almanya’ya ulaşan iki ayrı doğalgaz boru hattına sabotaj gerçekleştirildi. “Bu hatları kim patlattı” tartışması sürerken Rusya’dan Almanya’ya giden “Druzhba Petrol Boru Hattı”nın Polonya’da sızıntı yaptığı ortaya çıktı. Polonya’dan gelen açıklamalara göre sızıntıda sabotaj izine rastlanmamış. Gaz hatlarının patlatılmasından sonra Polonya’daki sızıntının ‘tesadüf’ olduğuna kimse inanmak istemiyor.

Askerî güç, ekonomik güçten gelir. Enerji kaynakları Rusya’nın en önemli stratejik ve ekonomik gücünü teşkil ediyor. Amerikalı analizcilere göre Avrupa’ya enerji tedarikinin kesintiye uğratılması Rusya’nın ekonomik ve askerî gücünü sekteye uğratacak. Bu bağlamda hedef, savaşın malî kaynaklarıdır. Askerî stratejistler malî kaynakları daraltılmış bir Rusya’nın, uzaması kuvvetle muhtemel görülen Ukrayna Savaşı’ndan büyük yara alacağını belirtiyorlar.

Son derece kritik bir süreçte “Petrol Üreten Ülkeler Örgütü(OPEC) ve kuruluş dışı ortakları Kasım ayından itibaren petrol üretiminde günde 2 milyon varil kesintiye gitme kararı aldılar. Bu kararın Avrupa için riskleri daha da derinleştireceğine dikkat çekiliyor. ABD’yse kısma kararından Suudi Arabistan’ı suçluyor. Hatırlayacak olur isek, Biden döneminde Washington ve Riyad ilişkileri son derece soğumuştu. Amerikan müesses nizamının seçkinleriyse Biden’ın Riyad ile ilişkileri bir an önce iyileştirmesi çağrısında bulunmuştular. Bu çağrılar Riyad’ın Çin ve Rusya’nın yörüngesine girmesinin engellenmesiyle ilgiliydi. Nitekim Biden Riyad’a giderek, aleyhinde bir torba dolusu laf ettiği Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ile yüz yüze geldi. Biden’in ziyareti ABD –Suudi ilişkilerinde yeni bir sayfanın açıldığı kanaati uyandırmıştı.

Şimdiyse OPEC kararıyla bu sayfanın kapanmak üzere olduğuna ilişkin yorumlar yapılıyor. Hatta Washington ve Riyad arasındaki ilişkilerde kalıcı kırılmalar yaşanacağı belirtiliyor. ABD Kongresi’nden ve Biden Yönetimi’nden gelen açıklamalar da bu yönde. Temsilciler Meclisi ve Senato’da ABD’nin Suudi Arabistan’daki askerî varlığına son vermesine, plânlanmış silah satışlarının durdurulmasına ilişkin tasarılar hız kazandı. Tasarıların iki mecliste iki partili destek topladığını belirtmeliyiz. Diğer yandan OPEC’in “anti-tröst yasaları” kapsamında ele alınmasına yönelik girişimler de söz konusu. “Petrol Üreten ve İhraç Eden Karteller Yasası” veya kısaca “NOPEC” olarak bilinen bir yasa tasarısı Mayıs ayı başlarında Senato Yargı Komitesi’nden geçmişti. Şimdi bu tasarı, yasalaşması için yeniden gündeme getiriliyor.

Amerikalılara göre “OPEC kararı” Rusya’nın elini güçlendiriyor. Gaz arzının daralmasının enerji fiyatlarını yukarıya doğru hareketlendirmesinden en fazla Rusya kârlı çıkacak. Riyad ise kararın piyasa şartlarının gereği olarak alındığını, Rusya ile ilgisinin bulunmadığını savunuyor.

ABD Başkanı Joe Biden “CNN’de yaptığı bir açıklamada “OPEC Kararı”nın Riyad için sonuçları olacağını belirtmekle yetinerek ayrıntıya girmedi. Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby ise Biden Yönetimi’nin Riyad ile ilişkileri gözden geçirmek için ABD Kongresi ile çalışmaya istekli olduğunu duyurdu. Kirby Riyad’ı Rusya’ya yönelik yaptırımların etkisini zayıflatmakla suçluyor. Hatta Kirby OPEC üyesi bazı ülkelerin Riyad’ın zorlamasıyla kısma kararına uyduklarını özel kanallardan Washingtona ilettiklerini söylüyor. Riyad ise kısma kararının OPEC üyelerinin oybirliğiyle alındığını savunarak iddialara cevap veriyor.

“OPEC kararı” Amerikan iç politikasını da yakından ilgilendiriyor tabii. Kasım’da ara seçimler yapılacak. Demokratlar’ın iki meclisten birini kaybetmeleri muhtemel görülüyor. Akaryakıt zamlarının Cumhuriyetçiler’in elini güçlendireceği söyleniyor. ABD medyasına yansıyan bilgilere göre Biden Yönetimi Riyad’tan kısıntının Kasım sonrasına ertelenmesini istemiş. Ancak bu yöndeki girişimler de boşa çıkmış. Kısma kararının Washington’da “düşmanca bir eylem” olarak ele alındığını belirten analizcilere göre Riyad ABD yörüngesinden uzaklaşıyor. Öte yandan bu gelişme, ‘Amerikan gücü’nün zayıfladığının göstergesi olarak yorumlanıyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —