Gençliğimiz geleceğimiz değil bugünümüzdür!

Mehmet Göktaş, “Gençliğimiz geleceğimizdir.” Sözünün pek de gerçeği yansıtmadığını; onlara emanet ve ehliyet açısından yer verilmesi gerektiğini ve onların her şeyden önce “bugünümüz” olması gerektiğini belirtiyor.

Gençliğimiz geleceğimiz değil bugünümüzdür!

Bakıyoruz da “Gençliğimiz geleceğimizdir” sözü adeta tartışılmaz bir doğru gibi kabullenilmiş durumda.

Aslında hiç de öyle değil, gençliğimiz şimdimizdir, bugünümüzdür. Bu sözün biraz doğruluk payı olsa bile söyleyenine göre içinde birçok yalanı ve yanlışı da barındırmaktadır.

“Gençliğimiz geleceğimizdir” sözünü eğer olgunlar, yaşlılar söylüyorsa bunun arkasında birçok hinoğlu hinlikler vardır; “Şu anda söz ve yetki bizimdir, siz sıranızı bekleyin, biz varken size söz düşmez” demek istiyorlardır, hep de öyle yapmışlardır, isterseniz şöyle bir bakıverin.

Geleceğimiz elbette ve ister istemez gençliğindir, buna kim engel olabilir ki. Önemli olan bugünün kime ait olduğu veya olması gerektiğidir.

İdeal bir toplumda bugünün kime ait olması gerektiğinin en önemli ölçüsü emanet ve ehliyettir. Yani emanet ve ehliyetini ispat eden ve bunu topluma kabul ettiren kişinin yaşına bakılmadığı gibi, genç olması aynı zamanda tercihe şayandır.

Müslümanlar olarak bizim bu konuya yaklaşımımız tarihimizin hep bu gerçekle dolu olmasıdır.

Her şeyden önce İslam, günümüzde gençlik aleyhine oluşturulmuş bütün yanlış ve olumsuz algıları şiddetle reddeder.

Peygamber Aleyhisselam’ın etrafı tamamen gençlerle doludur. Hele zor zamanlarda Müslüman olma günlerinde, yani Mekke döneminde Efendimizin (s.a.v) yanında kırk yaşında bir tek kişiye rastlayamazsınız.

Kendisi adına Medine’yi İslam’a davet etmesi için fidan gibi bir delikanlı olan Mus’ab bin Umeyr’i göndermesi her şeyi anlatmaya yetmektedir. Başta cennetle müjdelenen on kişi olmak üzere ashabın seçkinlerinin tamamına yakınını gençler oluşturur.

Geçmiş peygamberler için de aynı şey geçerlidir, onların etrafını kuşatanlar da hep gençler olmuştur.

Önemli olan bir şey daha var, söz konusu bu gençlerin önleri hep açık tutulmuş, ehliyetlerini ispat eden bu gençler en üst düzeyde görevlendirilmiş, onlar da inisiyatif almışlardır.

Tekrar günümüze gelelim. Hiç unutmayalım, gençlerimiz bizim sadece yarınlarımız değil, asıl bugünümüzdür. Kendisini ispat eden her gencimize fırsat tanıyalım, önlerini açalım. Ticarette, sanayide, siyasette ve hayatın bütün dallarında gençler yerlerini almalıdır, yarınları beklemenin ve bekletmenin bir anlamı yoktur.

Bugün eğitime başlayan bütün gençlerimize Rabbimizden başarılar diliyorum.