Tarih: 05.05.2025 23:18

Gazze’yi bu kez de Tanca’da konuşabilmek

Facebook Twitter Linked-in

2-4 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen “Barışın İnşası İçin Uluslararası Cephe” başlıklı bir konferans için Fas’ın Tanca şehrindeyiz.

Kuzey ve Güney Amerika’dan Asya’ya, Afrika’ya ve Avrupa’ya kadar çok sayıda sosyalist ve komünist grup ve partinin ve bazı Müslümanların katıldığı bu konferansın düzenleyicisi ve mihmandarı da başkanığını Muhammed Nebil bin Abdullah’ın yaptığı Fas İlerici Sosyalist Partisi’dir.

Cuma günkü konuşmalar birbirinden değerli ve oldukça verimli idi. Dikkatimi çeken nokta, kim konuşursa konuşsun dili Gazze’dir, kalbi Gazze’dir. Adaletin, hakkın, zulme karşı direnişin ve kısaca insanlığın ortak adının ve dilinin Gazze olduğuna şahitlik yapıyoruz.

Tabii, dünyanın dört bir yerinden gelen bu insanları dinlerken ve onlarla tanışırken içimi kemiren soru, neden genel olarak biz Müslümanlardaki duyarlılığımızın yerlerde süründüğüdür. Naçizane, buna bulduğum cevap da dünyada sahip olduğumuz şeyleri insanlığımıza, daha açıkçası imanımıza ve inancımıza tercih ettiğimizdir. Eğer inancımızın bize emrettiği “hakkı yaşamak ve hakkı söylemek” görevini sahip olduğumuz mevki, makam, mal, evlat ve iyal gibi dünyalıklarımıza öncelemiş olsaydık, bu bir avuç vahşi, gece gündüz demeden yaptığı zulümleri, hem de canlı olarak bize izletebilir ve üstüne üstlük bir de izzetimizle oynayabilir miydi?

Buradaki insanları dinlerken, tabii aklım bir Mekke, Medine ve Riyad’da, bir Ankara’da ve bir başka bir İslam ülkesindedir. Aklım oralarda derken tabii ki, gözlerimde canlanan şey, işte yukarıda da değindiğim gibi, ellimizdekileri yitirmemek adına yitirdiğimiz izzetimizdir, insanlığımızdır ve imanımızdır. Düşünün ki, Kâbe’de ve Mescid-i Nebi’de bile dua yapma özgürlüğümüz yoktur!

Konuştukça yeri göğü titreten yöneticilerimizin, on bini aşan çifte vatandaşlı Türkiyeli siyonistin Gazze’deki soykırıma katılmalarını engellemek adına kıllarını bile kıpırdatmadıklarına hala şahit olabiliyoruz.

Sonuçta her birimiz kendi imtihanımızı yaşıyoruz. Ama imtihanımızın gereğini yapmadığımız takdirde başımıza nelerin geldiğini ve geleceğini de bildiğimiz içindir ki, her defasında gafletimize ve dahi ihanetimize değinmeyi de bir görev biliyoruz ki nar’a düşmeyelim...

Artık bütün yalınlığıyla görüldü ki, bugün cennetin de cehennemin de yolu Gazze’den geçmektedir. Bu konferansta da görebildiğim kadarıyla Gazze bütün dünyayı ayağa kaldırdı, ama biz Müslümanlar hariç... Konferansa dair yazacağım inşallah.

Tanca’dan hepinize Gazze’nin selamlarıyla...




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —