İsrail, Gazze’deki askeri kayıplarının artmasının ardından yeni bir stratejiye yöneldi. İsrail ordusunun Refah bölgesinde iş birliği yaptığı “Yasir Ebu Şebab” adlı yerel bir milis gücüne silah desteği sağladığı ve bu güçle Hamas’a karşı ortak operasyon yürüttüğü ortaya çıktı.
İsrail eski Savunma Bakanı ve Evimiz İsrail lideri Lieberman, söz konusu çetelerin IŞİD ile bağlantılı olduğunu belirterek, işgal rejiminin bu çetelere verdiği silahların gelecekte İsrail’e çevrilmesinin garantisi olmadığı uyarısını yaptı.
Netenyahu İtiraf Etti
Lieberman’ın açıklamalarına cevap veren İsrail Başbakanlık Ofisi, "İsrail, güvenlik kurumlarının tüm yöneticilerinin tavsiyesi üzerine, Hamas'ı çeşitli ve farklı yollarla yenmek için çalışıyor" cümleleriyle iddiayı doğruladı. Netanyahu ise X'ten yaptığı açıklamada İsrailli güvenlik yetkililerinin tavsiyesi üzerine Gazze'de "Hamas'a karşı olan aşiretleri" harekete geçirdiklerini belirterek, "Bunun nesi yanlış? Bu iyi bir şey. İsrail askerlerinin hayatını kurtarıyor" dedi.
‘Bölgeyi Terörize Edecek’
İşgal medyası İsrail’in birlikte çalıştığı grubun Yasir Ebu Şebab liderliğindeki yerel bir Bedevi kabilesinin parçası olduğunu bildirdi. Bir çete gibi hareket eden grubun İsrail tarafından koruma garantisi ile birlikte milyonlarca dolar aldığı belirtiliyor. Siyonistlerin soykırıma rağmen dize getiremediği Hamas’a karşı silahlandırdığı yaklaşık 300 kişilik DEAŞ bağlantılı grubun lideri Şebab’ın yüz kızartıcı bir çok suça karıştığı ve geçmişte Hamas tarafından zindana atıldığı da ifade edildi.
New York Times’a konuşan analistler, hükümetin Gazze’nin uzun vadeli işgali veya bölgeyi Filistin Yönetimi öncülüğündeki bir hükümetin yönetmesini önlemek amacıyla “Halk Güçleri” gibi grupları silahlandırdığını belirtti. İsrailli askeri stratejist emekli Tuğgeneral Shlomo Brom, “Gazze’de Hamas’a gerçekten kimin alternatif olabileceğini düşünürseniz, iki seçeneğiniz var: Ya İsrail askeri yönetimi ya da Filistin Yönetimi. Ancak İsrail yönetimi farklı seçenekler arıyor” dedi.
Ebu Şebab, Gazze Şeridi’nde yardım kamyonu şoförleri ve uluslararası insani yardım görevlileri tarafından yardım kamyonlarını yağmalamakla birçok kez suçlandı. Raporda, üst düzey BM yetkilisi Georgios Petropoulos’un bir zamanlar ona “Doğu Refah’ın kendini ilan etmiş güç simsarı” dediği belirtiliyor. Ailesi ve aşiretinin İsrail ile işbirliğinin ortaya çıkmasından sonra kınayıp reddettiği Ebu Şebab, İsrail gözetiminde çaldığı yardım kamyonlarıyla da biliniyor.
