karar.com'dan Ebru Yazıcı'nın, “konu ile ilgili” haberi…
azze'deki katliamın baş mimarı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uzun süredir devam eden yolsuzluk davasındaki tanıklık oturumunu bir kez daha erteletmek için Kudüs Bölge Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuru, Kıbrıs Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nikos Christodoulides’in “acil diplomatik ziyareti” ve aynı hafta gerçekleşecek “önemli siyasi temaslar” gerekçe gösterilerek yapıldı.
Söz konusu oturum, 15 Ekim Çarşamba günü yapılacaktı. Yani Gazze’de ilan edilen ateşkesin ardından Netanyahu hükümetinin hem içeride hem dışarıda yeniden mercek altına alındığı bir dönemi ifade ediyor.
Netanyahu’nun avukatları mahkemeye sundukları belgelerde, başbakanın “yoğun ve kritik diplomatik gündemini” öne sürdü. Savcılık henüz resmi yanıt vermedi ancak benzer durumlarda olduğu gibi, erteleme kabul edilirse hafta sonuna ek bir duruşma talep edebilir.
YOLSUZLUK DOSYALARI GÖLGESİNDE GEÇEN BİR SİYASİ KARİYER
Netanyahu, 2019’dan bu yana “1000”, “2000” ve “4000” numaralı üç ayrı dosyada rüşvet, dolandırıcılık ve güven ihlali suçlamalarıyla yargılanıyor. Suçlamaları reddeden Netanyahu, davaları uzun süredir “siyasi linç kampanyası” olarak tanımlıyor.
Tanıklık süreci Aralık 2024’te başlamış, ancak hem Gazze savaşı hem de Netanyahu’nun “sağlık ve diplomatik nedenleri” gerekçe göstererek yaptığı talepler sonucu defalarca ertelenmişti.
Ateşkesin ardından yeni bir erteleme talebinin gelmesi, muhalefet çevrelerinde “alışıldık bir taktik” olarak yorumlandı.
MUHALEFET: “SAVAŞ BİTTİ, BAHANE BİTMEDİ”
Sosyal medyada ve İsrail basınında, Netanyahu’nun hamlesi büyük tepki topladı. Muhalefet partileri, başbakanın görevi “yargı sürecini yavaşlatmak için bir araç gibi kullandığını” savunuyor.
Bir yorumcu, Haaretz’teki köşesinde şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gazze ateşkesiyle birlikte Netanyahu’nun en güçlü bahanesi, yani savaş, ortadan kalktı. Şimdi sırada ‘acil diplomasi’ var.”
Bir diğer yorumda ise şu ifadeler yer aldı:
“Netanyahu artık ülkenin değil, kendi siyasi geleceğinin güvenliği için savaşıyor.”
Kudüs’teki hukuk çevreleri, mahkemenin “kısa süreli bir ertelemeye” izin verebileceğini, ancak bu sürecin giderek siyasallaşmasından endişe edildiğini belirtiyor.
