Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Garo Paylan ile söyleşi: Sürgündeki siyasetçiler sürece nasıl bakıyor?

Garo Paylan, Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı ve ABD’ye gelme nedenini Türkiye-Ermenistan normalleşmesine katkı sunmak olarak açıkladı.

Garo Paylan ile söyleşi: Sürgündeki siyasetçiler sürece nasıl bakıyor?

Garo Paylan, Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı ve ABD’ye gelme nedenini Türkiye-Ermenistan normalleşmesine katkı sunmak olarak açıkladı.

Devlet Bahçeli’nin çözüm sürecinde adım atmasını takdirle karşıladığını söyleyen Paylan, bu adımı İzak Rabin örneğine benzetti ve “40 yıldır sürdürdüğü terör söylemi sarmalından çıkıp bu meselenin siyasi bir mesele olduğunu ortaya koyması tarihi bir andı” dedi.

Bahçeli’nin İmralı’ya gitme konusunda ısrarcı olduğunu, “Gerekirse ben ve iki arkadaşımı alır giderim, masada otururum” demesinin aslında AKP’ye mesaj olduğunu belirtti.

Paylan, Erdoğan’ın bu konuda sorumluluk almadığını belirterek “2013-2015 sürecinde olan çalkantılar, cemaatle olan gerilimler, devletin içinde kendisine karşı oynanan oyunlar belki bir travma yarattı” dedi. Erdoğan’ın 74 yaşında olduğunu, en güçlü dönemini yaşadığını söyleyen Paylan, “Şu anda güçlü ve kendi tabanını ikna etmek kapasitesine sahip, ama bu sorumluluğu almaktan imtina ediyor” diye konuştu.

Şeffaflık ve toplumsal hazırlık tartışması

DEM Parti’nin elinden geleni yaptığını, ancak tecrübeli kadroların tutuklu ya da sürgünde olduğunu belirten Paylan, futbol takımı benzetmesi yaptı ve “Çok iyi oyuncularınız vardır ama santraforunu Selahattin Demirtaş olarak tanımlarsak içeri atmışsınız” dedi. Binlerce siyasetçinin yurtdışına sürüldüğünü, geride kalanların çok daha tecrübesiz kadrolar olduğunu söyledi.

Paylan, süreçteki şeffaflık tartışmasına değindi ve Öcalan’ın görüşme notlarını kısmen yayınlamasından rahatsız olanların İmralı raporunun yayınlanmamasına da kızdıklarını aktardı. Her şeyin yüzde 100 şeffaf olmasını beklemenin doğru olmadığını, ancak notların şeffaf bir şekilde açıklanması gerektiğini savundu.

Meclis komisyonunun açıkladığı notları sert şekilde eleştiren Paylan, “Ne kadar taraflı, ne kadar önyargılı, ne kadar kendi istediği noktada cımbızlayarak belli cümleleri oraya koyduğunu gördük” dedi ve kamuoyunu hazırlamak için daha sofistike bir iletişim gerektiğini vurguladı.

Geri dönüş riski

Paylan, sürecin geri dönüşsüz olmadığını kesin bir dille ifade etti ve “Asla böyle düşünmüyorum” dedi. 2013-2015 sürecini hatırlatan Paylan, “Herkes geri dönüş yok diyordu ama Erdoğan bir anda gemileri yaktı, masayı devirdi ve 10 yıl anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi” ifadelerini kullandı.

Kolombiya örneğini de vererek geri dönüş riskinin her zaman bulunduğunu söyleyen Paylan, “Herkes beyaz gömlekler giymişti, geri dönüş yok deniyordu, oysa geri dönüş riski var” dedi. Liderlerin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Paylan, “Toplumu hazırlamak liderlerin görevi, eğer herkes beklerse bu barış nasıl kalıcı olacak?” diye sordu.

 

Kaynak: medyascope.tv



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER