Gabn-ı Fahiş – Fiyatları Yükseltmek

Emekli Müftü Mehmet GÜNDOĞDU ANALİZ ETTİ...

Gabn-ı Fahiş – Fiyatları Yükseltmek

Koronavirüs nedeni ile bazı yiyecek, içeçek, sağlık ve temizlik ürünlerinin, taleplerin artması sebebiyle, fahiş fiyatlarda satıldığı basın yayın organlarında yer almaktadır.

Bir malın değerinden yüksek satılmasına veya düşük alınmasına “gabn”denir. Normal, kabul edilmesi mümkün olmayacak miktarda fazla olanına “gabn-ı fahiş” denir.

Bir kimsenin bu malı ben nasıl olsa satacağım, insanlar bunu benden almaya mecbur diye değerinden fazlaya satması veya falan kimse çok sıkışmış malını satmaya mecbur kalmış, bunu benden başkası almaz diye değerinden ucuza alması caiz değildir. Kul hakkıdır.

Halkın ihtiyaç duyduğu bir malı veya yiyecek ve temizlik vb. ürünlerinin, fiyatlarını fazlalaştırmak sureti ile haksız kazanç sağlanması, İslam dininde kötü, çirkin ve ahlaksız bir fiil olarak kabul edilmiştir.

Müslüman, her işinde olduğu gibi, alışverişlerde de dürüsttür.

Çok para kazanmak hırsıyla kimseyi aldatmaz.

Sattığı malın kusurunu gizlemez.

Eline fırsat geçti diye piyasa değerinden fazlaya satmaz.

Kalitesiz bir malı kaliteli ve değerli bir mal diye satmaz.

Başkasının malının değerini düşürmek için kötülemez.

İyi mal ile kötü malı birbirine karıştırmaz.

Bütün bunlar aldatma olup İslam’a göre haramdır. 

Ayrıca karaborsacılık da haksız bir kazanç yoludur. Karaborsacılık sözlükte istiflemek, saklamak ve depolamak anlamına gelir. Arapça karşılığı “ihtikâr” demektir. 

Terim olarak karaborsacılık, ticari bir ürünü pahalılaştırma gayesiyle saklayıp piyasaya arzını geciktirerek fırsat bulunca fahiş fiyata satmaktır.

Dürüstlük ve ahlâkî değerlerle bağdaşmayan, din kardeşliği anlayışına ters düşen gabn-ı fahiş ve karaborsacılık, Müslümana asla yakışmayan çirkin bir iş ve kötü bir davranıştır.

Karaborsacı ve fırsatçı gabn-ı fahiş yapanlar/ürün fiyatlarını yükseltenler, kendi menfaati için başkalarını sıkıntıya sokan ve içinde yaşadığı topluma haksızlık eden sömürücü zâlimlerdir.

Allahu Teâlâ karaborsacılık veya yüksek fiyatlar koyarak, insanların birbirini aldatmasını nehy ederek bu gibi ahlaksız ticaretten hoşnut ve râzı olmadığını beyan eder.

Nitekim, Kur’an-ı Kerim’de; “Birbirinizin mallarını aranızda bâtıl yollarla yemeyiniz” (Bakara, 2/188) denir.

Başka bir ayette de; “Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir” (Bakara2/9) buyurulur.

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur: “Bir kimse haksız olarak başkasının malını alırsa, Allah’ın gazâbına uğramış olarak ilâhi huzura çıkar” (Buhâri, Tevhîd, 24; Müslim, Iman, 222, 224). 

Yine Rasülllah Efendimiz “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuştur. 

Bu ayetler  ve hadislere göre, haksız ve ölçüsüz olarak fiyat yükselten kimse, insanların mallarını bâtıl yollarla yemiş ve onları muhtaç olduğu şeylerden mahrum etmiş olur. 

Ticaretle uğraşmak ve kâr elde etmek güzel bir davranışken, kârına kâr katmak amacıyla; gıda, sağlık, temizlik vb. sektörlerinde insanlara zarar vermek, karaborsa, fırsatçılık yapmak, gabn-ı fahiş/ fiyatları yükseltmek,  haksız kazançtır, zulümdür. Haksız kazanç da, zulüm de haramdır.

Bu dünyanın geçici ve imtihan yeri olduğunu unutarak ve daha çok kazanma hırsıyla temel gıda, sağlık gibi çok önemli hayati alanlarda, Allah’ın koyduğu sınırları aşması, bir Müslüman için çok acı bir durumdur. 

Bir Müslüman hırslarını yenerek İslam’ın koyduğu ilkeler doğrultusunda ticaret yapmalı. Dünyasını ahiretine değişmemelidir.

Bu gibi küresel tehdit (pandemi) içeren acil durumlarda Müslümanlar, ticaret yapmaktan ziyade/daha çok yardımlaşma, paylaşma erdemi/iyiliği içinde olmalıdırlar.

Vesselam.