Fransa genelinde sendikaların çağrısıyla düzenlenen grev ve protestolara yüz binlerce kişi katıldı. Paris başta olmak üzere birçok kentte polisle göstericiler arasında arbede yaşanırken, ulaşım durma noktasına geldi. Eczanelerin neredeyse tamamı kepenk kapattı.
Fransa, son yılların en büyük toplumsal hareketlerinden birine sahne oluyor. Ülke genelinde yüz binlerce kişi, hükümetin bütçe kesintisi planlarını protesto etmek için sokaklara döküldü.
Paris’ten Lyon’a, Nantes’tan Marsilya’ya kadar birçok kentte hayat adeta durma noktasına gelirken, protestolar polisin yoğun güvenlik önlemleri ve sert müdahalesiyle karşılaştı.
Grevler ulaşımdan eğitime, eczanelerden kamu hizmetlerine kadar geniş bir alanı etkiledi. Tartışmaların merkezinde ise Fransa’nın yüksek kamu borcunu azaltmayı hedefleyen, ancak toplumun geniş kesimlerinin tepkisini çeken bütçe politikaları yer alıyor.,
1 MİLYON KİŞİ SOKAKTA!
Sendikaların açıklamasına göre yaklaşık 1 milyon kişi, İçişleri Bakanlığı verilerine göre ise 500 bin kişi sokaklara çıktı. Hükümet, eylemler için 80 bin polis görevlendirdi.
Başta başkent Paris olmak üzere birçok kentte polis ile göstericiler arasında çatışmalar yaşandı; başkentte bazı işyerleri ve binalar zarar gördü. İçişleri Bakanlığı, 181 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Ayrıca, eylemlerde 7 polis, 10 gösterici ve 1 gazetecinin de yaralandığı duyuruldu.
ULAŞIM FELÇ OLDU, OKULLAR KAPANDI
Grev dalgası, yalnızca ulaşımı değil, eğitimden sağlığa pek çok sektörü etkiledi. Öğretmenler, tren makinistleri, eczacılar ve hastane personeli iş bıraktı. Öğrenciler ise onlarca liseyi kapatarak saatlerce protesto eylemleri düzenledi.
Sendikalara göre, ülke genelinde her üç ilkokul öğretmeninden biri, Paris’te ise neredeyse her iki öğretmenden biri greve katıldı.
Protestolar nedeniyle Paris metrosunun birçok hattı çalışmadı, ana yollar trafiğe kapatıldı. Başkentte ve diğer şehirlerde öğrenciler üniversite ve okul girişlerini barikatlarla kapattı. Öğretmenlerin üçte biri derse girmedi. Eczacılar da greve destek verdi; eczanelerin yüzde 98’i kapalı kaldı.
BÜTÇE TASARISI GERİLİMİ KÖRÜKLEDİ
Protestolar, François Bayrou hükümetinin geçen hafta bütçe kesintileri nedeniyle parlamentoda güvenoyu kaybetmesinin ardından geldi.
Bayrou’nun 44 milyar avroluk kesinti planı, Fransa’nın yüksek kamu borcunu azaltmayı hedefliyordu, ancak sert tepkilere yol açtı. Yeni başbakan Sébastien Lecornu göreve gelse de kesintilerden tamamen vazgeçmediğini açıkladı.
Yeni Başbakan Sébastien Lecornu, X hesabından yaptığı paylaşımda önümüzdeki günlerde sendikalarla yeniden görüşeceğini duyurdu. Lecornu, “Sendika temsilcilerinin dile getirdiği ve gösterilerde ifade edilen talepler, başlattığım istişarelerin merkezinde yer alıyor” dedi.
SENDİKALAR: ZENGİNLER DAHA ÇOK ÖDESİN
Sendikalar, kamu hizmetlerine daha fazla kaynak ayrılmasını, zenginlere daha yüksek vergiler getirilmesini ve bütçe kesintilerinin iptalini talep ediyor.
Fransa’nın en eski ve en büyük sendikalarından biri olan Genel İşçi Konfederasyonu'nun (CGT) lideri Sophie Binet, “En güçlü şekilde sokakta olmalıyız. Hükümeti ve patronları sadece en zenginlere yarayan politikalardan vazgeçmeye zorlamalıyız” dedi.
36 yaşındaki bilişim çalışanı Cyrielle, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Macron’un da Bayrou’nun da politikaları bana uygun değil. Kamu hizmetlerine ve kültüre daha çok yatırım yapılmalı. Büyük servet sahipleri biraz daha katkı sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETTEN SERT UYARI
Görevden ayrılan İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, polise “En ufak bir taşkınlıkta bile gözaltı yapın” talimatı verdiğini belirtti.
Radikal sol parti, Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) lideri Jean-Luc Mélenchon ise eylemcileri 'disiplinli olmaya' çağırarak, şiddetin sadece hükümete yarayacağını söyledi.
FRANSA BORÇ ÇIKMAZINDA
Fransa’nın kamu borcu kişi başına yaklaşık 50 bin avroya denk geliyor. Son üç başbakanın; Michel Barnier, François Bayrou ve şimdi de Sébastien Lecornu'nun bütçe krizinde zor durumda kalması, ülkenin siyasi istikrarını sarsıyor.
Bir sendikacı olan Alexandre Dubois, “İstikrarlı bir hükümet isteriz ama kim başbakan olursa olsun işçilerin çıkarları hesaba katılmalı. Kısa vadeli ekonomik performans mantığından vazgeçilmeli” dedi.