Boston Consulting Group’un (BCG), Gazze’ye yönelik yeni yardım sistemi için yürüttüğü çalışmaların henüz başında dört çalışanın projeden istifa ettiği ortaya çıktı. Bu istifaların, şirketin itibari açısından büyük yara almasına neden olan süreçte erken bir uyarı niteliğinde olduğu belirtiliyor.
Haberi gündeme getiren Financial Times, BCG’nin Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) için yedi ay süren danışmanlık hizmetinde yaşanan "süreçsel başarısızlıkların" firma içindeki soruşturmaya konu olduğunu bildirdi. Soruşturma, hukuk firması WilmerHale tarafından yürütülüyor.
İSTİFALARIN NEDENİ: İSRAİL OTORİTELERİYLE KOORDİNASYON VE GÜVENLİK ŞİRKETLERİ
Projenin başında görevlendirilen üç Amerikalı çalışanın, sadece bir gün sonra projeyi bıraktığı bildirildi.
İlgili isimlerin, projede İsrail yetkilileriyle iş birliği zorunluluğu gibi çeşitli etik ve operasyonel kaygılar taşıdığı belirtildi. İlk ekip çekildikten sonra BCG, ABD savunma uygulamalarında görevli başka bir ekiple projeye devam etti. Ancak bu yeni ekipten bir kişi de, özel güvenlik şirketlerinin dahil olması ve projenin uygulanabilirliğine dair endişeleri gerekçe göstererek birkaç hafta içinde istifa etti.
Söz konusu çalışanın, proje lideri tarafından istenen ve riskleri içeren bir değerlendirme listesini tamamladıktan hemen sonra görevden ayrıldığı bildirildi.
BCG: “SÜREÇLER AŞILDI, KÜLTÜR GÜÇLENDİRİLECEK”
BCG’den yapılan açıklamada, “Gazze’deki çalışmalara dahil olmamız, bireysel ölçekte kasıtlı hataların sonucudur. Ekipten ayrılan kişilerin nedenleri bilinçli olarak gizlenmiştir,” denildi. Şirket, iç kontrol mekanizmalarının güçlendirileceğini ve çalışanların sesini daha rahat duyurabileceği bir kültür oluşturulacağını bildirdi.
Soruşturmada, istifalara ve çalışanların dile getirdiği risk listesine gereken önemin verilip verilmediği de inceleniyor.
GHF’YE YÖNELİK YOĞUN ELEŞTİRİLER
İsrail destekli GHF projesi, geleneksel BM öncülüğündeki insani yardım mekanizmasının yerini alarak faaliyet göstermeye başlamıştı. Ancak GHF, BM tarafından İsrail’in savaş hedeflerine meşruiyet kazandıran bir “vitrin” olarak tanımlanarak sert bir dille eleştirildi. Ana akım yardım kuruluşları da bağımsızlık ilkesini ihlal ettiği gerekçesiyle bu yapıya destek vermeyi reddetti.
Projenin, Gazze’deki açlık krizini hafifletmede etkisiz kaldığı, yardım dağıtım noktalarının sınırlı sayıda olduğu ve yardım almaya çalışan yüzlerce Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi.
ŞİRKET İÇİ KRİZ DERİNLEŞTİ
BCG, mayıs ayında GHF'nin resmen faaliyete geçmesinden hemen önce projeyi durdurma kararı aldı. İki ortak, yöneticilerini yanıltmak ve onay süreçlerini atlamakla suçlanarak haziran ayında işten çıkarıldı. Projeden haberdar olan iki üst düzey yönetici de görevlerinden ayrıldı.
Financial Times ayrıca, BCG ekibinin İsrailli iş insanları için savaş sonrası Gazze’ye dair bir ekonomik model oluşturduğunu, bu modelin yüz binlerce Filistinlinin başka ülkelere — örneğin Somali’ye — taşınmasıyla ilgili maliyet ve etkileri hesapladığını da yazdı.
Şirketin daha önce iş birliği yaptığı birçok yardım kuruluşu, WilmerHale soruşturması tamamlanana kadar BCG ile olan ilişkilerini askıya aldı. BCG CEO’su Christoph Schweizer, yaşanan süreci “derin acı verici ve hayal kırıklığı yaratan bir dönem” olarak nitelendirdi.