Erdoğan'dan İmamoğlu'na: Kanal İstanbul onun konusu değil

İmamoğlu'nun kendisine takdim ettiği 4 sayfalık mektup için konuşan Cumburbaşkanı Erdoğan "Mektubun içeriği gizli. Sizin anlattıklarınızdan daha farklı şeyler var. Kendisi (Ekrem İmamoğlu) açıklarsa daha isabetli olur.

Erdoğan

İmamoğlu'nun kendisine takdim ettiği 4 sayfalık mektup için konuşan Cumburbaşkanı Erdoğan "Mektubun içeriği gizli. Sizin anlattıklarınızdan daha farklı şeyler var. Kendisi (Ekrem İmamoğlu) açıklarsa daha isabetli olur. Kanal İstanbul konusu bu şahsın (Ekrem İmamoğlu) konusu değil" ifadelerini kullandı. CHP'lilerin Kanal İstanbul güzergahından arazi, arsa aldığı iddiası ile ilgili de Erdoğan "Parası olan alırsa alır, çok da beni ilgilendirmiyor" cevabını verdi.

İstanbul'da cuma namazının ardından gündeme ilişkin soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'teki gelişmeleri 'sıkıntı verici' olarak niteleyerek "Sadece 'İdlib' deyip geçemeyiz. Kuzeybatıdan kuzeydoğuya doğru o koridorda ciddi sıkıntılar var" dedi.

Pazar günü Berlin'de olacaklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu konuları etraflıca ele almayı düşündüklerini dile getirdi. 

Berlin Zirvesi ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Hafter güvenilir bir adam değil. Trablus'u dün bombalamaya devam ettiler" dedi. İmamoğlu'nun kendisine takdim ettiği 4 sayfalık mektup için de konuşan Erdoğan "Mektubun içeriği gizli. Sizin anlattıklarınızdan daha farklı şeyler var. Kendisi (Ekrem İmamoğlu) açıklarsa daha isabetli olur. Kanal İstanbul konusu bu şahsın (Ekrem İmamoğlu) konusu değil" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Malum 3 tane şehidimiz oldu. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Tabii bunu biz karşılıksız bırakamayız. Bunun da bedelini çok daha farklı, çok daha ağır bir şekilde ödeteceğiz.

Fakat İdlib'teki bu son gelişmelerde 20'ye yakın maalesef sivil vatandaş bu bölgede şehit edildi, öldürüldü. Bahane her zaman hazır. Bahane şu: 'Terör örgütleri orada şunu yapıyor, bunu yapıyor.' Hepsi yalan. 3 yaşında, 4 yaşında, 5 yaşında, öbür tarafta malum annelerden evlatlarının yanında terörist mi olurmuş? Biz ekranlarda da görüyoruz kocasını 2-3 ay önce kaybetmiş anne 6 çocuğuyla beraber orada çadırların altında kendine yer bulmaya çalışıyor ve bunlar sivil. Tüm bu olaylar karşısında şahsen Berlin süreci ağırlıklı Libya gibi görünse de ben orada İdlib konusunu da etraflıca gündeme getirmeyi düşünüyorum. İkili görüşmelerde de yine İdlib üzerinde durmayı düşünüyorum.

"HAFTER GÜVENİLİR BİR ADAM DEĞİL"

Ben doğrusu karanlıkların okuyucusu değilim. Bu adam (Hafter) güvenilir bir adam da değil. Şu anda Trablus'u dün bombalamaya devam ettiler. Biz etraflıca bunu çok açık net Berlin'de göreceğiz ve Berlin'de söyledikleriyle onun hemen ardından bir gün sonra, iki gün sonra ne yaparlar bunu da göreceğiz. Bundan dolayı da ben gerek pazar gününü, pazartesi, salı, çarşamba... Bugünleri çok önemsiyorum. Temenni ederim ki verdikleri sözün arkasında dururlar, aksi takdirde biz tabii bunun takipçisi olacağız.

"KİŞİYE ÖZEL MEKTUBU AÇIKLAMAM"

(Kanal İstanbul için İmamoğlu'nun mektubu)

Bu mektup gizli bir mektup, kendisi böyle bir açıklama yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama, mektubun içeriğinde sizin anlattıklarınızdan daha farklı şeyler var. Bunları benim açıklamama gerek yok. Niye? Eğer kişiye özel bir mektupsa üzerinde özellikle kapalı olan kısımda çizikler varsa bu şahsa aittir. Benim bunu açıklamam doğru olmaz. Kendisi böyle bir şeyi açıklamış olursa daha isabetli olur. Ama ben gündemde olan bir konu olması hasebiyle Kanal İstanbul konusu bu şahsın konusu değil. Kanal İstanbul konusu bizim konumuz.

Bunların ifade ettiği gibi... Yalanlarla dolu, örneğin 'Yurt dışından Sheikha Moza'nın (Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife Al Sani'nin eşi) burada şu kadar yeri var, şu var, bu var' falan. Halbuki hanımefendinin burada böyle bir yeri söz konusu değil. Yok, yalan. Son günlerde bir şey ortaya çıktı, 'CHP'liler buralarda yer kapatıyor' falan diye. Bu da benim derdim değil. Niye? Parası olan gider nereden ne alacaksa, satıcısı bellidir, alıcısı bellidir, alırsa alır, çok da beni ilgilendirmiyor. Dünyada İspanya'da, Miami'de, şurada, burada bu kadar gidip yer alanlar var. Kimse 'niye buradan böyle bir yer aldın?' diyor mu? Bununla ilgili olarak Kanal İstanbul güzergahında böyle bir satışların yapılmasına yönelik bir imkanı da tanımış değiliz. Çünkü burada şu anda tarlalar olduğu gibi arazisi, arsası vesaire birçok şeyler var. Ama bizim derdimiz başka.

"KANAL İSTANBUL İLE DÜNYAYA DERS VERİYORUZ"

Nasıl bir Süveyş varsa, nasıl bir Panama varsa buna benzer birçok doğal kanallar olduğu gibi sanal kanallar varsa biz de şimdi sürekli olarak çevremizi tehdit eden, İstanbulumuzu tehdit eden, Boğaz'ımızı tehdit eden bu geçişe karşı kendimiz bir kanal yapıyoruz. Bu kanal İstanbul'a farklı bir güzellik getirecek. İstanbulumuzun içinde iki yakasıyla gayet güzel bir planlama ve projelendirmeyle inşallah bambaşka bir güzelliğe sahip İstanbulumuz zenginlik kazanacak. Örneğin, mesela 500 bin kişinin yerleştirilebileceği böyle bir yerde buraya şöyle işte akın olacak, insanlar buralara taşınacak gibi birçok şeyler söyleniyor. Belediyecilik veya kamu yönetimi veya devlet, planlama üzerine hayatını sürdürür. Planlamacılıkta başarılıysanız buraya en güzel şekilde bunu yapar ona göre de hem şehrin güzelliğini arttırırsınız hem de planlama noktasında da insanlarınızı mağdur etmeyecek şekilde buralara yerleştirirsiniz. Biz Kanal İstanbul'da kararlıyız. Bununla ilgili şu anda finansman noktasında da çok ciddi bir arayış söz konusu değil. Adımımızı süratle atacak ve bir kaç ay içerisinde de inşallah bunu açıklayacağız."