Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Erdoğan: Şaibe ile yatıp butlan ile kalkıyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefeti sert ifadelerle eleştirdi. “Ortada bir batan ve iflas eden varsa, o da ana muhalefetin felaket tellallığı siyasetidir”

Erdoğan: Şaibe ile yatıp butlan ile kalkıyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Bankası 4. Tarım Ekosistemi Buluşması'nda yaptığı konuşmada, "Ziraat'ın kullandırdığı tarım kredileri 700 milyar lirayı aşmış durumda. Bankamız sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71'ini tek başına karşılıyor" dedi.

Erdoğan, çiftçilerin borçlanmasının üretim için olduğunu vurgulayarak, "Kredilerin dönüş oranı yüzde 97 seviyesinde. Ziraat Bankamızın verdiği kredilerde bu oran yüzde 99'a çıkıyor" dedi. Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Ortada bir batan ve iflas eden varsa, o da ana muhalefetin felaket tellallığı siyasetidir" ifadesini kullandı. Üreticilere 2025’te 84 milyar lira ödendiğini, yıl sonunda bunun 135 milyar liraya ulaşacağını açıkladı. Tarımsal ihracatın 32,6 milyar dolara çıktığını belirtti. 1 Temmuz’da Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı tarım sayımının başlayacağını duyurdu.

Ana muhalefeti sert sözlerle eleştiren Erdoğan, “Çiftçinin borcu var diyerek rakamları çarpıtıyorlar. Ortada bir batan varsa, o da ana muhalefetin felaket tellallığı siyasetidir. Gündemlerinde ne millet ne çiftçi var; şaibeyle yatıp butlan ile kalkıyorlar. Mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar” dedi. İstanbul’daki yolsuzluk iddialarına da değinerek, “Halka hizmet için ayrılan kaynaklar siyaseti dizayn etmek için pervasızca kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

İşimiz ziraat, gücümüz ziraat temasıyla bu yıl 4. kez tertiplenen buluşmanın tarım sektörü için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 161 yıldır Türki tarımını en büyük destekçisi olan Ziraat Banka'mızı tebrik ediyorum. Tarihimizin en zor dönemlerinde çiftçinin, esnafın yanında yer alan bankamızın milletimizin gönlündeki yeri çok farklıdır. Ziraat'ın kullandırdığı tarım kredileri 700 milyar lirayı aşmış durumda. Bankamız sektörün kredi ihtiyacının yüzde 71'ni tek başına karşılıyor. Tarım kredilerinin 653 milyar liralık kısmı devletimizin faiz desteği verdiği sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor.

Bankadan sübvansiyonlu tarım kredisi kullanan çiftçilerimizin faizlerinin ortalama yüzde 70'lik kısmını kamu olarak biz üstleniyoruz. Geçen sene 2024-2026 yıları arasında uygulanacak yeni tarımsal kredi sistemini devreye aldık. Bu kapsamdaki 28 farklı konuda yüzde 25 ila yüzde 100 arasında faiz veya kar payı destekli kredi imkanı sağlıyoruz. Üreticilerimiz temel bitkisel üretim ve temel hayvansal üretim konularında 300 bin liraya kadar yüzde 100 faiz- kar payı indirimli krediden faydalanabiliyor.

Bu yıl tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi, depolanması ile bireysel sulamadan oluşan 7 bin 160 projeye 10,2 milyar lira hibe sağlayacağız. İncelenmesi tamamlanan bin 408 projeye toplam 9,8 milyar lira hibe desteği vereceğiz. Sadece bu yıl 138 milyon avro bütçe ile 5 yeni çağrıya çıkacağız. Geçen yıl 15 ilde 71 bin kişiye toplam 755 milyon liralık hibe verdik. Bu yıl projelerimize 1,3 milyar lira bütçe ayırdık. Devlet olarak çalışanın, üretenin, ihracat ve yatırım yapanın tüm imkanlarımızla yanındayız, olmaya da devam edeceğiz.

Malumunuz sık sık ülkemizdeki toksik muhalefet anlayışına dikkat çekiyor, bunun Türkiye'ye verdiği zararlardan bahsediyorum. Ülkemiz her alanda çağ atlarken ana muhalefetin kronikleşen kalite sorunundan biz rahatsız oluyoruz. Yıllar geçiyor aktörler değişiyor fakat muhalefetin zihniyetinde hiçbir şey değişmiyor. Rakamları çarpıtma, bir bardak suda fırtına çıkartma alışkanlıklarından vazgeçmiyorlar. Buna krediler meselesinde de şahitlik ediyoruz. Sürekli güncelledikleri rakamlarla "çiftçinin şu kadar borcu var" diyerek ülke ekonomisini ve ekonomi programımızı kötüleme gayretindeler. Çizdikleri karamsar tablo ile gerçekler arasında ciddi fark var. Çiftçi kardeşlerimiz uygun şartlarda kredi kullanıyor. Bunu da muhalefetin iddia ettiği gibi battıkları için değil, üretimlerini geliştirmek, yeni pazarlara açılmak, işletmelerini büyütmek için alıyorlar ve ödemelerini de yapıyorlar. Kredilerin dönüş yüzde 97 seviyesinde. Ziraat Banka'mızın verdiği kredilerde bu oran yüzde 99'a çıkıyor.

“ORTADA BİR BATAN VE İFLAS EDEN VARSA, O DA ANA MUHALEFETTİR”

Ortada bir batan ve iflas eden varsa görüyoruz ki o ana muhalefetin istismar, çarpıtma ve felaket tellallığı siyasetidir. Ekranlardaki ve gazetelerdeki tartışmaları sizler de takip ediyorsunuz. Yıllarca beraber yol yürüdükleri, belediyelerde üst düzey görev verdikleri arkadaşları İstanbul'un imkanlarının nasıl yamalandığını açıkça itiraf etmeye başladılar. Halka hizmet için harcanması gereken kaynakların siyaseti dizayn etmek için nasıl pervasızca kullanıldığı tek tek deşifre oluyor. Heybedeki irili ufaklı turplar da ahtapotun farklı yerlere uzanan kolları da yine kendi arkadaşları tarafından birer birer ortaya çıkartılıyor. İstanbul'u zehir bir sarmaşık misali saran suç örgütünün kimleri haraca kimleri maaşa bağladığı yavaş yavaş belli oluyor. 2 yıl öncesine kadar Türkiye'yi yönetmeye layık gördükleri şahısla ilgili söylediklerini duydukça Allah bu milletin yüzüne bakmış diyoruz. Gündemlerinde ne millet ne de çiftçi var, şaibeyle yatıp butlan ile kalkıyorlar. "Lafa gelince Kuvay-i Milliyeci olmakla övünen partinin genel başkanı yabancı siyasetçilerden demokrasi dileniyor, bizi sıkıştırmaları için ricada bulunuyor. Hasılı millete ve memlekete hiçbir faydaları olmadığı gibi Türkiye'ye ve ülkemizin ekonomisine zarar veriyorlar. Sonra da meclis kürsüsüne çıkıp mazot bidonuyla halkçılık yapıyorlar.

Değerli kardeşlerim, sevgili çiftçilerimiz, biz yaklaşık çeyrek yüzyıl önce bu mübarek toprakların sesi, umudu ve ruhu olarak Türkiye'ye hizmet için yola çıktık. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz günden beri ait olduğumuz bu topraklara minnet borcumuzu layıkıyla ödemeye çalıştık. Çiftçimiz ürettikçe Biz de onlara tüm imkanlarımızla destek olduk. Üretimin artması için reel olarak 2,1 trilyon lira tarım desteği verdik. Çiftçilerimize 2025 yılında toplam 84 milyar lira ödeme yaptık. Yıl sonunda bu meblağ 135 milyar lirayı bulacak. Ülkemizde 216 çeşit tarım mahsulü üretiliyor ve hamdolsun biz bunların birçoğunda kendimize yeter durumdayız. Sebze ve meyve üretiminde dünyada dördüncüyüz. Bitkisel üretimde 11. iyiz. 21 üründe dünyada ilk üçteyiz. Sığır eti, tavuk eti, yumurta üretiminde Avrupa'da Birinciyiz. Su ürünleri yetiştiriciliğinde ise dünyada 16. Avrupa'da ikinci sıradayız. Şunu da bugün büyük bir gururla ifade etmek isterim. Üretimdeki bu tarihi başarılarla birlikte tarım ve orman sektörümüz geçen yıl Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme kaydetti. 2002'de 24,5 milyar dolar olan Tarımsal hasılamızı 22 senede tam 3 katına çıkartarak 2024 yılında 74 milyar dolara yükselttik. Yine aynı dönemde tarım ihracatımızı 3,8 milyar dolardan aldık.

 

Devamı >>>



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER