Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üç gün süren Kuveyt, Katar ve Umman'ı kapsayan Körfez turundaki resmi temaslarını tamamlamasının ardından dün akşam saatlerinde Türkiye'ye döndü. Körfez turu dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bu hafta sonu DEM Parti heyetini kabul edeceğini açıkladı.
DEM Parti görüşmesi ve barış süreci
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM Parti'den son dönemde bazı olumsuz yaklaşımlar olmasından rahatsızlık duyduğunu belirterek, "DEM Parti'den bu tür bir yaklaşım olmasını istemezdim. Bu hafta sonuna kadar zannediyorum DEM Heyetini kabulümüz olacak, görüşeceğiz. Bu konuları da kendisiyle masaya yatıracağız" dedi.
Diyarbakır'da yapılan gösteride bazı nahoş sözler söylendiğine dikkat çeken Erdoğan, "DEM Heyetinin bu anlayış içerisinde olduğunu da düşünmüyorum, düşünmek de istemiyorum. Daha çok Pervin Hanım'la bu konularda görüşmelerimiz oldu. İnşallah bu hafta sonu yapacağımız görüşmede bu konuları da tekrar değerlendirme fırsatımız olacak" ifadelerini kullandı.
"Terörsüz Türkiye'nin sadece bize değil, tüm Türkiye'ye faydası var. Lazı’yla, Türk’üyle, Kürt’üyle, hepimize, 86 milyonun tamamına faydası var" diyen Erdoğan, "Biz ülke 'Terörsüz Türkiye havasına artık büründü' diye düşünürken bu tür şeyleri Diyarbakır'dan duyunca doğrusu üzüldüm. Bir an önce inşallah bundan tekrar sıyrılarak barışın, huzurun ve kardeşliğin egemen olduğu Türkiye'yi inşa ve ihya edelim. Bunu başaralım" diye konuştu.
Irak ve Suriye tezkeresi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ve Suriye tezkeresi oylamasında CHP'nin ret oyu vermesini sert bir dille eleştirdi. "Irak ve Suriye'de neden bulunduğumuzu artık cümle alem biliyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi hala, biz oralarda niye varız, bunu öğrenemedi. Sıkıntı burada. CHP, bu meselenin parti meselesi olmayıp memleket meselesi olduğunu da bir türlü anlayamadı" dedi.
Erdoğan, "Suriye'de, Irak'ta yürütülen mücadele, sadece teröre karşı bir mücadele değil, aynı zamanda Türkiye'nin bekasına karşı oynanan oyunu bozma operasyonudur. Bunun da neticelerini aldığımıza inanıyorum. Kaldı ki istikrarsızlığın yaşandığı yerlerde dikkat edelim, terör örgütleri palazlanır. Biz onlara asla bu fırsatı vermememiz lazım" ifadelerini kullandı.
"CHP yönetimi, sınırlarımızın ötesindeki tehlikeleri bertaraf etmemizden neden rahatsızlık duyduklarını çıkıp açıklamalı. Elbette biz, Türkiye'nin güvenliğini CHP'liler rahatsız olacak diye riske atamayız" diyen Erdoğan, tabandan CHP'ye ciddi bir baskı geleceğine inandığını söyledi.
Eurofighter uçakları alımı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eurofighter uçaklarının alımı konusunda iki ülke ile görüşme yürüttüklerini açıkladı. "Eurofighter konusuna gelince biz burada şu anda iki ülke ile görüşme yürütüyoruz. Biri Katar, diğeri Umman. Şimdi bu görüşmeleri ben de yaptım. Savunma Bakanım, Dışişleri Bakanım, onlar da bu temasları gerçekleştirdiler" dedi.
Erdoğan, "Bu görüşmeleri bundan sonraki süreçte de yürütecekler. Bunları süratle bir sonuca bağlayarak, inşallah Hava Kuvvetlerimizi çok daha güçlendirelim istiyoruz. Bu uçakların alımıyla birlikte Hava Kuvvetlerimiz çok daha güçlü hale gelecektir" ifadelerini kullandı.
Körfez ziyareti değerlendirmesi
Ziyaretleri değerlendiren Erdoğan, dış politikada Körfez ülkeleriyle ilişkilere büyük önem verdiklerini belirterek, "Ülkelerle münasebetlerimizi tesis ettiğimiz üst düzey mekanizmaları ve imzaladığımız anlaşmalarla pekiştiriyoruz. Körfez'le ilişkilerimizin bir diğer boyutunu Kuveyt'in dönem başkanı olduğu Körfez İşbirliği Konseyi ile ilişkilerimiz oluşturuyor. Ziyaret ettiğimiz ülkelerin bu bağlamda, oynadıkları rol çok kıymetli" dedi.
Rusya-Ukrayna krizi
Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizinin çözümü için İstanbul formülü konusunda, "Burada, Türkiye'nin veya İstanbul'un barış vizyonundaki önemi bir kez daha ortaya çıktı. Biz her an böyle bir adıma ev sahipliği yapmaya hazırız. Keşke Budapeşte'deki görüşme yapılabilseydi" dedi.
"Biz bu savaşın sona erdirilmesi için her türlü diyalogun yararlı olacağını düşünüyoruz. En başından beri bunu savunduk, bunun için çalıştık, adil barışın mümkün olduğunu ifade ettik. Her iki tarafla da iyi ilişkilerimiz bulunuyor ve her iki tarafın da güvenini kazanmış bir ülkeyiz. Bu barış yolunda bize avantaj sağlıyor ve bu durumu insanlığın yararına kullanmakta kararlıyız" ifadelerini kullandı.
KKTC seçimleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yapılan seçimleri kazanan Tufan Erhürman'ı tebrik ettiğini belirterek, "Kuzey Kıbrıs'la ilgili şu ana kadar AK Parti iktidarında ilişkilerimiz nasıl olduysa bundan sonra da yine aynı şekilde devam edecektir. Bizim Kuzey Kıbrıs'a yan bakmamız, ters bakmamız asla mümkün değil. Yapılan önemli bir seçimdir ve Kıbrıs Türkünün iradesi bizim için çok saygındır" dedi.
Erhürman'a "Şu anda bir Körfez ziyaretim var. Körfez ziyaretinden sonra kapımız sizlere açık, buyurun, sizleri bekliyoruz" dediğini aktaran Erdoğan, "Yabancı değiliz birbirimize, görüşeceğiz. İnşallah bu hafta sonuna kadar bu ziyaret gerçekleşirse kendileriyle etraflıca Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkilerini, ele alacağız" ifadelerini kullandı.
NATO Eski Genel Sekreteri Stoltenberg'in kitabı
NATO eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in anılarını yazdığı kitapta Erdoğan'la yaptığı görüşmelere yer vermesi hakkında konuşan Cumhurbaşkanı, "Sayın Stoltenberg gerçekten NATO Genel Sekreterleri içerisinde olumlu yaklaşımları olan bir isimdi. Ailece misafirim olmuştu, Boğaz'da ailece gezi yaptığımız bir dostumuz, arkadaşımızdı. Bunlar sıradan olaylar değil. Diplomasinin gereği bu" dedi.
"Sayın Stoltenberg'in bunları hatıratının içerisinde değerlendirmiş olması, ilişkilerimizin devamının ne kadar önemli olacağını göstermesi bakımından da isabetli olmuş. İnşallah ilk görüşmemizde bu kitabı da karşılıklı tahlil ederiz" diyen Erdoğan, şu andaki Genel Sekreter Mark Rutte ile de ilişkilerinin gayet iyi olduğunu söyledi.
Su sıkıntısı ve belediyecilik
İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir'de yaşanan su sıkıntısı konusunda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Kuraklık doğal bir gerçektir, ancak kuraklığa karşı tedbir almamak bir yönetim zafiyetidir. Bugün yaşanan tablo, işte o ihmallerin sonucudur. Belediyecilik, billboardlara slogan asmakla, sosyal medyada poz vermekle, algı oluşturmakla yapılmaz" dedi.
İstanbul'a Belediye Başkan Adayı olduğu dönemde benzer sıkıntıların yaşandığını hatırlatan Erdoğan, "Şu anda aynı noktaya yeniden geldik. İş başa düştüğü zaman, biz vatandaşımızı susuz bırakamayız. Devlet Su İşlerine bu konuda gerekli talimatı verdik. 'Her an hazır olun' dedik. Şu anda bunun çalışmalarını yapıyoruz" dedi.
"Geçmişte Van'da olduğu gibi Ankara'da olduğu gibi İstanbul'da olduğu gibi bu çalışmaları yaparız. Biz o zaman barajları devreye sokmakla kalmadık, yeni barajlar inşa ettik" diyen Erdoğan, İstanbul'a Melen'den su aktardıklarını, Anadolu yakasından Avrupa yakasına denizin altından borularla su naklettiklerini hatırlattı.
CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalar
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in iktidara gelirlerse AK Partilileri yargılayacağına dair açıklamalarını eleştiren Erdoğan, "Biliyorsunuz bunların düşünce yapısı hala Yassıada. Halbuki Yassıada, Yaslıadaydı. Biz o adayı Demokrasi ve Özgürlükler Adası yaptık. Neymiş, iktidara gelirlerse AK Partilileri yargılayacaklarmış. Bu faşizan zihniyetten hala kurtulamadılar" dedi.
"Hem milletin paralarından kuleler yapacaksın, belediyeleri hırsızlıkların, yolsuzlukların, rüşvet, irtikap suçlarının odağı yapacaksın, hem de yargı bunun hesabını sormak için harekete geçtiğinde tehditler savunacaksın. Yok böyle 25 kuruşa simit. Böyle saçmalık olur mu?" diyen Erdoğan, "Ama ne yaparlarsa yapsınlar, artık affınıza sığınıyorum, lağım patladı, milletim yaşananları görüyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: rudaw.net

